Danıştay 4. Daire 2019/897 Esas 2022/4007 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2019/897
Karar No: 2022/4007
Karar Tarihi: 14.06.2022

Danıştay 4. Daire 2019/897 Esas 2022/4007 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/897 E.  ,  2022/4007 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2019/897
    Karar No : 2022/4007

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi

    İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle 2011/1,4,5 dönemleri için resen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatının kaldırılması istenilmektedir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıya ihtilaflı dönemde fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … Petrol Ürünleri Madeni Yağ Kimya ve Nakliye Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer verilen tespitlerden adı geçen mükellefin düzenlediği faturaların sahte olduğu ortaya konulamadığından tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
    Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
    Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
    Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
    Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
    Davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … Petrol Ürünleri Madeni Yağ Kimya ve Nakliye Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve …. sayılı Vergi Tekniği Raporu ve eklerinin incelenmesinden, petrol, petrol ürünleri, kimyasallar, gaz vb. depolama ve antrepoculuk faaliyetleri ile iştigal etmek amacıyla 24/03/2010 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 30/06/2011 tarihinde mükellefiyetinin resen terkin edildiği, 25/03/2010 tarihli yapılan işe başlama yoklamasında; iş yerinin 30 m2 olduğu, aylık kirasının net 350,00-TL olduğu, iş yerinin …'a ait olduğunun beyan edildiği, 26/04/2010 ve 14/07/2010 tarihlerinde Ostim/ANKARA adresinde yapılan yoklamalarda; şirketin kapalı olduğu, fiili faaliyetin olmadığı, mükellefin şube adresi olan Sivrihisar/ESKİŞEHİR adresinde 10/08/2010 tarihinde yapılan yoklamada; akaryakıt satış istasyonunun boş olduğu, istasyonda herhangi bir ticari faaliyetin olmadığı, 30/09/2010 tarihinde mükellefin merkez adresinde yapılan yoklamada; adreste mükellefin muhasebe işlerini yürüten …'ın faaliyet gösterdiği, belirtilen adresin bir odasının mükellef kurum tarafından merkez olarak kullanıldığı, ödevli şirket yetkililerinin belirtilen adrese uğramadığı tespit edildiği, 21/10/2010 tarihinde ise Sivrihisar/ESKİŞEHİR adresinde yapılan yoklamada; akaryakıt perakende satışının devam ettiği, adres değişikliği yapılmadığı, söz konusu adreste sadece akaryakıt perakende satışı ile iştigal edildiği, tesislerde başkaca bir ticari faaliyetin olmadığı, tesislerde sadece kırsal motorin satışının yapıldığı, ayrıca çalışan olduğunu beyan eden … ve … isimli iki şahsın olduğu, iş yerinde … Bankasına ait pos cihazı bulunduğunun tutanak altına alındığı, , şube adresinde 4 çalışanın olduğu, şube kira ödemesinin bulunmadığının tespit edildiği ancak mükellef kurum hakkında yapılan 08/12/2010 tarihli yoklamada; mükellefin faaliyette olduğu, merkez adresinin büro niteliği taşıdığı, çalışan 4 kişinin olduğu, şubesinin bulunduğu Sivrihisar/ESKİŞEHİR adresinde benzin istasyonu olarak faaliyet gösterdiğinin tespit edildiği, mükellef kurum müdürü nezdinde yapılan 11/12/2010 tarihli yoklamada ise; mükellefin Ostim/ANKARA adresinde faaliyetine devam ettiğinin beyan ve ifade edildiği, , merkez adresinde 08/01/2011 tarihinde yapılan yoklamada ise; adresin sürekli kapalı olduğu, iş yerinde muhatap bulunmadığı, adrese 06/01/2011-07/01/2011 tarihlerinde iki kez gidildiği, etraftaki esnafa sorulduğunda adresin 3-4 aydır kapalı olduğu şeklinde bilgiler alındığının belirtildiği, şube adresinde … cilt-sıra nolu yoklama fişinde; şirket çalışanı olduğu bilinen … tarafından verilen ifade de, ödevli şirketin İlçe Jandarma Komutanlığı'nın 22/10/2010 tarihinde yaptığı tespitte gizlenmiş depo tankerinin bulunduğu ve içindeki kırsal motorin adı verilen mazotun il özel idaresine teslim edildiği, yaklaşık 35.000-lt civarındaki bu yakıtın alış faturasının ibraz edilemediği ve belgeler hakkında çalışanın bilgisinin olmadığının tespit edildiği, mükellefin 11/04/2011 ve 12/07/2011 tarihlerinde merkez adresinde yapılan yoklamalarda; adreste Ocak/2009 tarihinden itibaren SMMM …'ın bulunduğu, iş yeri kapısında SMMM … tabelası olduğunun tespit edildiği, Eskişehir İl Jandarma Komutanlığı tarafından 23/12/2010 tarihinde … Vergi Dairesine gönderilen yazıda; mükellefin gizli deposundan alınan numulerin teknik analiz sonuçlarının gönderildiği ve motorinin ulusal markeri kullanmayan standartlara uymayan mallar olduğunun tespit edildiği, mükellef kurumun Pos cihazının ait olduğu Yapı Kredi Bankası ile yapılan yazışmalar neticesinde banka tarafından gönderilen hesap hareketlerinin incelenmesi sonucunda işlem gören 1 seneye yakın süre içerisinde toplam 571.369,68-TL tutarında giriş yapıldığının tespit edildiği, bu girişlerin 382.110,73-TL'sinin Pos cihazından yapılan peşin satışlardan oluştuğu, geriye kalan tutarın ise yattığı gün ya da bir gün sonra geri çekildiğinin tespit edildiği, mükellef kurumun vadesi geçmiş ve bugün ödenmesi gereken vergi aslı borcunun 493.835,41-TL olduğu, vergi dairesine hiç bir ödemesinin bulunmadığı, 2011 yılında mükellef tarafından 12.318.070,00-TL tutarında mal satıldığına dair Bs bildirimi beyan edilmiş olmasına karşın, mükelleften 12.273.180,00-TL tutarında mal alındığının diğer mükelleflerce Ba bildirimi ile beyan edildiği, mükellef kurumun 2010 ve 2011 yılları içinde vermiş olduğu muhtasar beyannamelerinin bazılarında sigortalı 2 işçi çalıştırdığı, diğerlerinde ise hiç çalışan beyan edilmediği, buna rağmen yüksek tutarda KDV matrahlarının olduğu, mükellefe ait hiçbir araç kaydının bulunmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
    Yukarıdaki tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, adı geçen mükellefin sahip olduğu ticari organizasyon ( iş yeri , ekipman, şube ve deposunun bulunmaması vb.) ile orantılı olmayacak düzeyde katma değer vergisi matrahlarının beyan edildiği, adına kayıtlı herhangi bir araç ve depo bulunmadığı, merkez ve şube adreslerinde kısa süreliğine bulunduğu tespit edilmesine rağmen yüksek tutarda matrah bildirildiği, banka nezdinde yapılan tespitler emtia ve hizmet alımında bulunduğu mükellefler hakkında olumsuz tespitler bulunduğu, vergi borcunu ödemediği, hususları dikkate alındığında adı geçen mükellef tarafından davacı şirkete düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varılmış olup, aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 14/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Hemen Ara