Esas No: 2020/1009
Karar No: 2022/4122
Karar Tarihi: 14.06.2022
Danıştay 8. Daire 2020/1009 Esas 2022/4122 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/1009 E. , 2022/4122 K.Özet:
Dava, davacıların Malatya Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü'nün borçlu olan şirkete ait araçlar üzerindeki haciz şerhini sebepsiz olarak kaldırdığı iddiasıyla açtığı maddi tazminat davasıdır. İdare Mahkemesi davacılara kısmen haklı bulunarak 45.500 TL maddi tazminat ödenmesine karar verirken, davacıların avukatlık ücretinin davalı idareye ödenmesine karar vermiştir. Danıştay Sekizinci Dairesi ise, temyiz istemini reddederek İdare Mahkemesi kararını onamıştır. Kararda, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde manevi tazminat davalarında avukatlık ücretine yönelik eksik düzenlemeler olduğu ve tarifenin kısmi ret halinde karşı taraf vekili yararına hükmedilecek ücretin davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği gibi hususlara yer verilmiştir. Kanunlar ise, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10. ve 13. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1009
Karar No : 2022/4122
Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davacılar) I- ...
II- ...
Vekili : Av. ...
2- (Davalı) ... Bakanlığı
Vekili : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. V. ...
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davalı idare tarafından istemin reddi gerektiği savunulmakta olup, davacı tarafından savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava; Adli Yargıda açmış olduğu dava sonucunda lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilen ve alacağının tahsili için icra müdürlüğüne müracaat ederek alacağı kesinleşen davacılar tarafından, Malatya Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü'nün borçlu olan şirkete ait araçlar üzerindeki haciz şerhini sebepsiz olarak kaldırmış olması nedeniyle, söz konusu araçların üçüncü şahıslara satışının sağlandığı, idarenin kusurlu davranışından dolayı alacağını tazmin edemeyerek zarara uğradığı ileri sürülerek 120.000,00.TL maddi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, dava dosyasında 1998 model ... marka ve 1974 model ... marka kamyonlara ait yalnızca araç özet bilgilerinin bulunduğu, aracın yakalanmadan önce satılması nedeniyle araç hakkında herhangi bir bilgi bulunmadığı, aracın hasar kaydının, boyasının ve değişen parçasının bulunup bulunmadığı, kaç kilometrede olduğu hususunda herhangi bir bilgiye ulaşılamaması nedeniyle Malatya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından ortalama bir fiyat belirlendiği, söz konusu araçlar satılsa idi dahi üst sınırdan (14.000,00 ve 40.000,00.-TL'den) satılacağının müphem olması nedeniyle Malatya Ticaret ve Sanayi Odası'nca belirlenen alt ve üst sınırın ortalamasının alınarak, davacının 1998 model ... marka kamyonun satılmaması nedeniyle 35.000,00.-TL, 1974 model ... marka kamyonun satılmaması nedeniyle 10.500,00.-TL zarara uğradığı, bu nedenle davacının maddi tazminat talebinin 45.500,00.-TL'sinin kabulüne, bu tutarı aşan kısım açısından tazminat talebinin reddine karar verilmiş, vekalet ücreti yönünden ise kabul edilen maddi tazminat miktarı için belirlenen 5.355,00.-TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacılara ödenmesine, 1.362,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacılar tarafından davalı idareye ödenmesine hükmedilmiştir.
Vekalet ücreti dışında temyize konu Mahkeme kararının incelenmesi:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmamaktadır.
Kararın davalı idare lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik kısmı yönünden yapılan inceleme:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde "temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı" hükme bağlanmıştır.
02/01/2019 tarihli ve 30643 sayılı Resmi gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibariyle uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" başlıklı 13. maddesinde; "(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez" hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Tarifenin "Manevi tazminat davalarında ücret" başlıklı 10. maddesinde ise, "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemesi yer almaktadır.
Tarife maddesinde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise; avukatlık ücretinin, tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanacağı, hesaplanan ücretin davanın görüldüğü mahkeme için öngörülen maktu ücretin altında kalması halinde ise, maktu ücrete hükmedileceği düzenlemesi yer almaktadır.
Söz konusu Tarifenin, manevi tazminat davalarında avukatlık ücretini düzenleyen 10. maddesinde ise, davanın kısmen reddi durumunda karşı taraf vekili yararına tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği, bu davaların tamamının reddi durumunda ise, avukatlık ücretinin, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre maktu hükmedileceği öngörülmüştür.
Bu durumda, tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusundaki eksik düzenleme nedeniyle, başka bir ifadeyle, dava konusu Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle ihmal edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Kaldı ki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine karşı açılan davada Dairemizin 30/05/2019 tarih ve E:2019/145 sayılı kararı ile de 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ilgili maddesi yönünden (13. maddesin 1. fıkrası) aynı gerekçeyle yürütmenin durdurulması kararı verilmiş, Dairemizin 30/05/2019 tarih ve E:2019/145 sayılı yürütmenin durdurulması kararına karşı yapılan itiraz üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 18/12/2019 tarih ve YD İtiraz No:2019/1037 sayılı kararıyla da itirazın reddine karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; İdare Mahkemesince gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davanın reddedilen tazminat miktarı üzerinden hesaplanan ....-TL maktu vekalet ücretinin davacılar tarafından davalı idareye ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca; İdare Mahkemesince verilen gerekçeli kararın hüküm fıkrasının "....-TL maktu vekalet ücretinin davacılar tarafından davalı idareye ödenmesine," kısmının, "Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.355,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddi ile Malatya İdare Mahkemesinin temyize konu kararının düzeltilerek onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.