Esas No: 2019/7576
Karar No: 2022/2934
Karar Tarihi: 14.06.2022
Danıştay 3. Daire 2019/7576 Esas 2022/2934 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/7576 E. , 2022/2934 K.Özet:
Danıştay 3. Daire Başkanlığı'nın 2019/7576 E. ve 2022/2934 K. sayılı kararına göre davacı, gayrimenkul satışlarından elde ettiği hasılatının bir kısmını kayıt ve beyan dışı bıraktığı için 2016 yılı için re'sen salınan kurumlar vergisi ile tekerrür hükümleri gereğince artırılan bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle vergi mahkemesine başvurmuş ve kararın temyizine gitmiştir. Davacıya yönelik vergi tekniği raporu done alınmak suretiyle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatın,2014 ve 2015 yıllarında satışı gerçekleştirilen gayrimenkuller ile 2016 yılında satışı gerçekleştirilip satış sözleşmesiyle veya ifadelerden daha düşük bedel gösterildiği tespit edilenler dışındakilerden kaynaklanan kısmı hukuksal nedenler ve gerekçeyle uygun bulunmuştur. Ancak, davacının 7143 sayılı Kanun kapsamından yararlanıp yararlanmadığı ve matrah artırımında bulunulup bulunulmadığı tespit edilmediğinden yargılamada hukuki bir yanılgıya sebep olunmuştur. Bu nedenle, vergi dava dairesi kararının tarhi
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/7576
Karar No : 2022/2934
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :... Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... İnşaat Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, gayrimenkul satışlarından elde ettiği hasılatının bir kısmını kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak 2016 yılı için re'sen salınan kurumlar vergisi ile tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından satışı yapılan dairelere ilişkin alıcılara ait ifadelerin çoğu fatura tutarlarıyla uyumlu olduğu gibi banka kayıtlarında da satış tutarı üzerinde tahsilat yapıldığı yönünde somut bir tespitte bulunulmadığı, vergi incelemesinde, satışlar bir kaç yıla yayıldığı halde tüm satışların 2016 yılında gerçekleştirildiğinin varsayıldığı, dava konusu tarhiyatın, takdir komisyonunca belirlenen fark matraha isabet eden kısmının, hangi veriler esas alınarak yapıldığının ve matraha nasıl ulaşıldığının anlaşılamadığı, satış sözleşmesi ve ekspertiz raporlarıyla belirlenen tutarların aksi yönde tanık ifadesi, fatura ve yasal kayıtlar olması nedeniyle yapılan tarhiyatın hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu cezalı vergi kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının gayrimenkul satışlarından elde ettiği hasılatının bir kısmını kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporu done alınmak suretiyle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatın hukukua uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kısmen kabulü; kısmen reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, gayrimenkul satış fiyatlarının düşük gösterildiğinin ihbarı üzerine davacının 2014 ila 2016 yıllarına ilişkin hesap ve işlemlerinin incelemeye alındığı, Yalova/ ... Mah. ... Pafta ... Ada, ... Parselde yapılacak inşaat projesi için kurulduğu ve sadece adı geçen proje işiyle iştigal ettiği, bu projenin 544 daire ve 8 dükkandan oluştuğu, davacı tarafından 01/01/2017 tarihinden önce satışı yapılan bir kısım daire sahibinin ifadesinin, hem vergi inceleme elamanınca hem de defterdarlık elamanınca alındığı ve vergi inceleme elamanınca, tanık ifadelerinin tek başına gerçek satış değerinin tespiti için yeterli olmadığından esas alınmadığı, söz konusu konut satışları için satış sözleşmesi yapılıp yapılmadığı vergi inceleme elamanınca daire sahiplerine sorulduğunda, bu satışlar için genel olarak satış sözleşmesi yapılmadığı, çok nadir olarak satış sözleşmesi yapıldığının beyan edildiği, inceleme elemanının yazısı doğrultusunda bir bankadan alının cevabi yazıyla, kredi kullanan şahısların tamamına ait satış sözleşmesi bulunmadığı ve yazı ekinde ilgili banka tarafından, satış sözleşmesi bulunan müşterilere ait sözleşmeler ile sözleşmesi bulunmayan müşterilere ait tapu ve ekspertiz raporlarının gönderildiği ve davacının yasal defter ve belgeleri üzerinden vergi inceleme elamanınca inşaat maliyet hesaplarının çıkarıldığı, şirket yetkilisince inşaat maliyetinde %5 ila %10 civarında yansıtılmayan gider bulunduğunun ifade edilmes, üzerine vergi inceleme elamanınca, davacı tarafından 2016 yılına ilişkin olarak verilen kurumlar vergisi beyanı ekinde ibraz olunan gelir tablosunda yer alan satılan mal maliyetinin %10'u olan 3.116.490,00-TL'nin kayıtlara yansıtılmayan maliyet olarak kabul edildiği, davacının igili dönemde satışı yapılan dairelerin fatura bedelleri ile yasal defter kayıtlarının uyumlu bulunduğu, ifadelerde genel olarak satış faturaları ile veya tapu bedelleri ile uyumlu beyanda bulunulduğu ve banka hareketlerinden söz konusu satışlara yönelik olarak bir saptamanın olmadığı göz önünde bulundurularak ve 12 daire için satış sözleşmesindeki değerin gerçek satış bedeli olduğu kabul edilerek satış sözleşmesi bedelinden fatura bedelinin çıkarılması suretiyle toplam 1.230.921.09-TL'nin kayıtlara yansıtılmadığının kabul olunduğu ve ayrıca gerçek emsal bedeli saptanamayan daireler içinde gerçek satış bedelinin tespiti için takdir komisyonuna sevk edildiği, takdir komisyonunca takdir edilen toplam 24.785.039,82-TL'nin kayıtlara yansıtılmadığı kabul edildiği gibi ayrıca ekspertiz raporu bulunan iki daire içinde ekspertiz raporu ile fatura bedeli arasında oluşan toplam 529.207,92-TL'nin kayıtlara eklenmediği tespit edilerek, 2016 yılına ilişkin olarak toplam 26.545.168,83-TL'den 3.116.490,03-TL giderin çıkarılması suretiyle 2016 yılında toplam 23.428.678,80-TL gelirin kayıt dışı bırakıldığı tespitlerine yer verilmiştir.
Değinilen vergi tekniği raporu done alınmak suretiyle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak dava konusu tarhiyatın yapıldığı, davalı idarenin istinaf ve temyiz dilekçelerinde davacının 7143 sayılı Kanun'dan yararlandığının belirtildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) fıkrasında; vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu, 134. maddesinde de vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, tespit edilmesi ve sağlanması olduğu kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının; tarhiyatın, 2014 ve 2015 yıllarında satışı gerçekleştirilen gayrimenkuller ile 2016 yılında satışı gerçekleştirilip satış sözleşmesiyle veya ifadelerden daha düşük bedel gösterildiği tespit edilenler dışındakilerden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Davacı hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerden, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabi ve açık olup ifadesine başvurularak veya satış sözleşmesinde satış fiyatından daha düşük bedel gösterildiği tespit edilenler yönünden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmakla birlikte, 7143 sayılı Kanun kapsamından yararlanılması hali, dava konusu tarhiyatı etkileyeceğinden, davacı tarafından 7143 sayılı Kanun kapsamında matrah artırımında bulunulup bulunulmadığı, bulunulmuş ise söz konusu artırımın dava konusu tarhiyatın hukuka uygun olan kısımlarıyla birlikte yapılacak değerlendirmeyle ulaşılacak sonuca göre karar verilmek üzere Vergi Dava Dairesi kararının tarhiyatın, 2016 yılında satışı gerçekleştirilip satış sözleşmesiyle veya ifadelerden daha düşük bedel gösterildiği tespit edilenlerden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.
Öte yandan yeniden verilecek kararda, vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmı hakkında değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği de tabiidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; tarhiyatın, 2014 ve 2015 yıllarında satışı gerçekleştirilen gayrimenkuller ile 2016 yılında satışı gerçekleştirilip satış sözleşmesiyle veya ifadelerden daha düşük bedel gösterildiği tespit edilenler dışındakilerden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4. Kararın; tarhiyatın, 2016 yılında satışı gerçekleştirilip satış sözleşmesiyle veya ifadelerden daha düşük bedel gösterildiği tespit edilenlerden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.