MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit, hakaret, mala zarar verme
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ..., ... ve...ile katılanlar ... ve ...’in ... İli, ... İlçesi, Yaylapınarı Köyünde ikamet ettikleri ve komşu oldukları, adı geçen katılanlar ile sanıklar arasında önceye dayalı husumet bulunduğu, bu husumet nedeniyle suç tarihinde sanıkların katılanlara ait evi taşladıkları, sanıkların bu eylemleri neticesinde katılanlara ait evin tuvalet camının kırılarak zarar gördüğü, yine yaşanan olaylar sırasında katılanlardan ...’e “dümbük” şeklinde hakaret ettikleri ve yine bu olaylar sırasında sanık ...’un diğer katılan ...’e yönelik “o…u, seni öldüreceğim” şeklindeki sözlerle tehdit ve hakarette bulunduğu, bu şekilde sanıklar ... ve ... üzerlerine atılı “hakaret” ve “mala zarar verme” suçlarını, sanık ...’un ise üzerine atılı “tehdit”, “mala zarar verme” ve 2 kez “hakaret” suçlarını işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
1-Sanıklar ... ve ....hakkında “hakaret”, sanık ... hakkında ise “hakaret” ve “tehdit” suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılanların yaşanan olaylar sırasında sanıkların kendilerine yönelik olarak hakaret ve tehdit içeren sözler dair beyanlarının tutarlılık arzetmediği, zira yaşanan olaylar sırasında bir arada bulunan katılanların aşamalardaki ifadelerinde sadece kendilerine karşı işlendiğini ileri sürdükleri hakaret ve tehdit içeren eylemlerden bahsettikleri, şöyle ki; katılan ....diğer katılan ...karşı işlendiği ileri sürülen hakaret ve tehdit fiillerinden bahsetmediği gibi, diğer katılan Nurcihan’ın da sanıkların katılan ....hakaret ettiklerine dair herhangi bir anlatımda bulunmadığı, diğer yandan katılan ... soruşturma ve kovuşturma beyanları arasında da çelişki bulunduğu, zira adı geçen katılanın soruşturma aşamasında alınan ifadesinde sadece sanık ...’un kendisine hakaret ve tehdit içeren sözler söylediğini beyan etmesine karşın, yargılama aşamasında alınan ifadesinde tüm sanıkların kendisine hakaret ve tehditte bulunduklarını ileri sürdüğü anlaşılmakla; mahkemenin sanıklar hakkında üzerlerine atılı hakaret ve tehdit suçlarının işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesi ile verdiği beraat kararlarında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanıklar hakkında “mala zarar verme” suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
O yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-Sanıkların aşamalardaki savunmalarına, katılanların beyanlarına, 11/05/2012 tarihli olay yeri tespit tutanağına, olay yerine ilişkin görüntüleri içeren CD içeriğine ve tüm dosya kapsamına göre; suç tarihinde katılanlara ait eve taş atmak suretiyle zarar verdikleri anlaşılan sanıkların üzerlerine atılı “mala zarar verme” suçundan mahkumiyetleri yerine oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraatlerine kararı verilmesi,
2-Kabule göre de;
Sanıklardan şikâyetçi olduklarına yönelik beyanları üzerine mahkemece kamu davasına katılmalarına karar verilen ... ve ...’in karar balığında şikâyetçi olarak gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 230/2-b madde ve fıkra hükmüne aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanıklar hakkındaki beraat hükümlerinin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.