Esas No: 2015/4050
Karar No: 2015/7583
Karar Tarihi: 03.12.2015
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4050 Esas 2015/7583 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2012/40816
MAHKEMESİ : Karabük 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/05/2011
NUMARASI : 2009/527 (E) ve 2011/167 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 14/04/2009
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılanın çalıştığı işyerine gelerek isminin A.. olduğunu, patronu olan şikayetçiyi tanıdığını, V.. hastanesinde doktor olduğunu, oto teybi ile ilgili olarak daha önce patronu ile konuştuğunu söyleyip katılandan kendisini telefonla patronu ile görüştürmesini istediği, katılanın şikayetçiyi arayarak telefonla görüştürdüğü, sanığın katılanın yanında telefonda şikayetçiyle samimi bir şekilde konuşup katılanda güven tesis ettikten sonra parasını daha sonra getireceğim diyerek oto teybini alıp olay yerinden kaçan sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; sanığın hileli ve aldatıcı hareketlerle katılanın zararına kendine haksız menfaat sağladığına ilişkin sabit görülen eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 58/6-7. maddeleri gereğince mükerrirler hakkındaki infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkralarında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.