Esas No: 2022/3355
Karar No: 2022/4900
Karar Tarihi: 15.06.2022
Danıştay 5. Daire 2022/3355 Esas 2022/4900 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2022/3355 E. , 2022/4900 K.Özet:
Dava, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun davacının görevden çıkarmasını kabul eden işleminin iptali talebiyle açılmıştır. Davacı, kendisi hakkında ceza hukuku anlamında bir suçlama olmadığı için ceza hukuku ilkeleri, insan hakları ve adil yargılama hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiğini savunmuştur. Ayrıca, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun insan hakları ihlallerinin giderimini sağlayamadığı ve etkili bir başvuru yolu olmadığı iddiasında bulunmuştur. Karar, Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen kararın hukuka uygun olduğu ve temyiz eden tarafından belirtilen nedenlerle bozulması gerektirecek bir sebep olmadığı yönünde verilmiştir. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesinde belirtilen \"adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder\" düzenlemesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca verilen kararların temyiz edilebilmesi için nedenlerden birinin bulunması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda ayrıca, temyiz giderlerinin istemi konusunda karar verilirken, adli yardım talebinin
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/3355
Karar No : 2022/4900
Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde komiser yardımcısı olarak görev yapmakta iken 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı olarak reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Somut olayda kendisi hakkında ceza hukuku anlamında bir suçlama bulunduğu için ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 24 Haziran 2008 tarihli kararında ''hizmet hareketi'' olarak bilinen oluşumun bir terör örgütü veya suç örgütü olmadığı kesin hükümle saptandığı ve yeni bir yargı kararıyla aynı oluşumun terör örgütü olduğu saptanıncaya kadar yasal olduğu, 26 Mayıs 2016 tarihinden önceki yasal faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, masumiyet karinesi ve hukuk devleti ilkesine aykırı hareket edildiği, yargılamanın non bis in idem ilkesine uygun olarak yürütülmesi gerektiği, hiç kimsenin işlendiği zaman suç olarak düzenlenmeyen eylemlerden dolayı cezalandırılamayacağı, yürütme ve yasama organlarının kişileri yargılama, suçlu ilan edip cezalandırma yetkisinin bulunmadığı, aksi uygulamanın fonksiyon gaspına yol açacağı, düzenleyici işlem olan Kanun Hükmünde Kararnameye bireysel işlem niteliği yüklenerek ölçülülük ilkesinin ihlal edildiği, kimsenin işlediği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamayacağı, aynı suçtan iki kez yargılanmama hakkının mutlak haklardan olduğu, ByLock programını kullanmadığı, ByLock'un münhasıran FETÖ/PDY'nin bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu iddiasının temelsiz olduğu, ByLock programının dijital platformda dağıtılan bir program olduğu, ByLock verilerinin delil olarak kullanılamayacağı, çekişmeli yargılama, silahların eşitliği ve bağımsızlık ilkelerinin ihlal edildiği, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun insan hakları ihlallerinin giderimini sağlayamadığı ve Komisyona başvurunun etkili bir başvuru yolu olmadığı, adil yargılanma hakkı, mahkemeye erişim hakkı, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi, özel hayata saygı hakkı, ayrımcılık yasağı, eğitim hakkı ve mülkiyet hakkının ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 15/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.