Esas No: 2022/2833
Karar No: 2022/4867
Karar Tarihi: 15.06.2022
Danıştay 5. Daire 2022/2833 Esas 2022/4867 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2022/2833 E. , 2022/4867 K.Özet:
Davacı, davalı idare bünyesinde görev yaparken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin eki listede yer alarak kamu görevinden çıkarıldı. OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvuru reddedildi. Bunun üzerine açtığı dava da reddedildi. Davacı temyiz başvurusunda bulunarak Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasını istedi. Ancak Danıştay Beşinci Dairesi, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuk ve usule uygun olduğunu belirterek temyiz istemini reddetti ve davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden adli yardım kararından dolayı tahsili ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin davacıdan tahsil edilmesine karar verdi.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. ve 50. maddeleri.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2833
Karar No : 2022/4867
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): ...
Karşı Taraf (Davalı) : ... Bakanlığı
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından; Somut olayda kendisi hakkında ceza hukuku anlamında bir suçlama bulunduğu için ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 24 Haziran 2008 tarihli kararında ''hizmet hareketi'' olarak bilinen oluşumun bir terör örgütü veya suç örgütü olmadığı kesin hükümle saptandığı ve yeni bir yargı kararıyla aynı oluşumun terör örgütü olduğu saptanıncaya kadar yasal olduğu, 26 Mayıs 2016 tarihinden önceki yasal faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, masumiyet karinesi ve hukuk devleti ilkesine aykırı hareket edildiği, yargılamanın non bis in idem ilkesine uygun olarak yürütülmesi gerektiği, hiç kimsenin işlendiği zaman suç olarak düzenlenmeyen eylemlerden dolayı cezalandırılamayacağı, yürütme ve yasama organlarının kişileri yargılama, suçlu ilan edip cezalandırma yetkisinin bulunmadığı, aksi uygulamanın fonksiyon gaspına yol açacağı, düzenleyici işlem olan Kanun Hükmünde Kararnameye bireysel işlem niteliği yüklenerek ölçülülük ilkesinin ihlal edildiği, kimsenin işlediği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamayacağı, kamu görevinden çıkarılmasının ceza hukuku anlamında bir ceza niteliği taşıdığı, aynı suçtan iki kez yargılanmama hakkının mutlak haklardan olduğu, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun insan hakları ihlallerinin giderimini sağlayamadığı ve Komisyona başvurunun etkili bir başvuru yolu olmadığı, adil yargılanma hakkı, mahkemeye erişim hakkı, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi, özel hayata saygı hakkı, ayrımcılık yasağı, eğitim hakkı ve mülkiyet hakkının ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra temyiz aşamasında "adli yardım" talebinde bulunulmuş ise de; davacının "adli yardım" talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin üçüncü fıkrasında, adli yardımın, hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşısında, bu konuda yeniden bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı tahsili ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesi, 1. fıkrası uyarınca, davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 15/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.