Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1509 Esas 2022/2176 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/1509
Karar No: 2022/2176
Karar Tarihi: 15.06.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1509 Esas 2022/2176 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/1509 E.  ,  2022/2176 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/1509
    Karar No : 2022/2176

    TEMYİZ EDENLER :I- (DAVACI): ...

    II- (DAVALILAR):
    1- ...
    2- ...Bakanlığı
    VEKİLLERİ: I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. ...

    3- ...Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ: Av. ...

    İSTEMİN_KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 23/11/2020 tarih ve E:2016/23694, K:2020/5343 sayılı kararının, aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması taraflarca karşılıklı olarak istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 3. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacı tarafından, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik olarak yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının ve söz konusu sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali ile maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine; bu işlemlerin dayanağı olan ve Bakanlar Kurulunun ...sayılı kararıyla yürürlüğe konulan 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendinde yer alan ''... ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti,'' ibaresi ile (d) bendinde yer alan ''... ve denetim becerileri,'' ibaresinin ve 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan "... sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla" ibaresinin iptaline karar verilmesi; 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 6638 sayılı Kanun'la değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan ''... sözlü sınavda ...'' ibaresinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 23/11/2020 tarih ve E:2016/23694, K:2020/5343 sayılı kararıyla;
    Davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek;
    Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendinde yer alan ''... ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti,'' ibaresi ile (d) bendinde yer alan ''... ve denetim becerileri,'' ibaresinin iptali istemi yönünden;
    Dairelerinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla, dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrasının, Yönetmeliğin 28. maddesinin başlığında "sözlü sınav" ibaresine yer verildiği halde, madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilip, sözlü sınavın amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden eksik düzenleme nedeniyle iptal edilmiş olması karşısında, dava konusu ''... ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti,'' ibaresi ile ''... ve denetim becerileri,'' ibaresinde de hukuka uyarlık bulunmadığı,
    Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan ''... sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla ...'' ibaresinin iptali istemi yönünden;
    10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin "Sınav listelerinin düzenlenmesi" başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında, "Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır." kuralına yer verildiği,
    2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 124. maddesi uyarınca, kanun koyucunun genel prensipleri belirlemesi koşuluyla düzenlenecek konunun uygulanmasını ve uygulamaya ilişkin ayrıntıların belirlenmesini yürütmeye, bir başka ifadeyle idarelere bırakmasının mümkün olduğu, ancak, idarelerin düzenleme yapma yetkisinin, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, kanun, tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı olmamak kayıt ve şartına bağlı olarak kullanılabileceği,
    Ayrıca idarelerin, görev alanlarına ilişkin olarak tüzük ve yönetmelik dışında, yönerge, tebliğ, genelge gibi çeşitli adlar altında da düzenleme yapabildikleri, ancak bu düzenlemeler arasında "normlar hiyerarşisi" olarak adlandırılan bir ilişki bulunduğu,
    Normlar hiyerarşisi kuramına göre hukuk düzeninin, farklı kademede yer alan anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içerdiği ve her normun geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan aldığı, bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına aykırı hüküm ihtiva etmelerinin mümkün olmadığı, bu kuramın en belirgin özelliklerinden birinin de, bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilememesi ve kaldırılamaması olduğu, dolayısıyla normlar hiyerarşisinde kanunlardan alt sırada gelen yönetmeliklerin de üst norm olan kanunlara aykırı olamayacağı,
    Dava konusu Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasında, ilgililerin terfi değerlendirmesine tabi tutulabilmeleri için, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendindeki düzenlemeye uygun olarak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olmaları şartının arandığı, Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının iptali istenilen kısmında ise, yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfisi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınav notuna da önem atfedilerek, başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak şartının arandığı, Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde yer alan, başarı puanının, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirleneceği şeklindeki düzenleme de dikkate alındığında, başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az 50 puan alınması şeklinde belirlenen asgari başarı kriterinin makul olduğu,
    Öte yandan, yazılı sınava giren adayların (hiçbir başarı kriteri aranmadan) tamamının sözlü sınava çağrılması şeklinde düzenleme getiren aynı Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin, Dairelerinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı ile 3201 sayılı Kanun'da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için, liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak, "yazılı sınavda başarılı olma" şartının aranması karşısında, anılan kanuni düzenlemeye aykırı olarak, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin düzenlemede Kanun hükmüne uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verildiği,
    Bu husus da dikkate alındığında, sözlü sınav yönünden bir başarı kriteri getiren Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan ''... sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla'' ibaresinde hukuka aykırılık görülmediği,
    Davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden;
    10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin, davacının sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin dava konusu bireysel işlemin dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrası ile 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin Dairelerinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması karşısında, söz konusu sınavda puanların belirlenmesinde ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapıldığından söz edilmesine hukuken imkan bulunmadığından, davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı,
    Öte yandan, bu kararın, davacının sözlü sınavında başarılı olduğu yolunda bir sonuç doğurmayacağı, dava konusu başarısız sayılma işleminin dayanağı olan ve hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümlerinin düzenlediği hususlarda yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edilmesine yönelik olduğu,


    25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları yönünden;
    Dairelerinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla, dava konusu sözlü sınavların dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin 3. fıkrasının, Yönetmeliğin 28. maddesinin başlığında "sözlü sınav" ibaresine yer verildiği halde, madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilip, sözlü sınavın amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden eksik düzenleme nedeniyle; aynı Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin ise, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin düzenlemede 3201 sayılı Kanun hükümlerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal edilmiş olması karşısında, söz konusu hukuka aykırı düzenlemeler dayanak alınarak tesis edilen ve 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarında da hukuka uyarlık bulunmadığı,
    Davacının rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılması nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden;
    Davacının başarısız sayılma işleminin iptali istemi ile ilgili olarak yukarıda yer verilen gerekçenin, davacının sözlü sınavda başarılı olduğu sonucunu doğurmadığı, yeniden yapılacak sözlü sınavda değerlendirilmesine yönelik olması nedeniyle, bu aşamada davacının maaş ve özlük hak kaybının varlığından söz edilemeyeceğinden, davanın bu kısmı yönünden davacı talebinin reddi gerektiği gerekçeleriyle,
    Dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendinde yer alan ''... ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti,'' ibaresi ile (d) bendinde yer alan ''... ve denetim becerileri,'' ibaresinin; davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptaline; dava konusu edilen diğer kısımlar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yazılı sınavda tam puan alınsa bile sözlü sınavda Kurulun subjektif değerlendirmesi ve göreceli kararıyla sınavın kaybedilmesi ihtimali bulunduğu; sözlü sınavın taşıdığı bu önemin adaletsiz neticelere sebebiyet verdiği; kararın sonucuna göre avukatlık ücretinin de yarı yarıya ödenmesine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek Daire kararının davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    Davalı idareler tarafından, iptali istenen idari işlemin ve dayanağı Yönetmelik hükümlerinin Anayasa ve kanunlara uygun olduğu, bahse konu Yönetmelik'te, dayanağı 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun amir hükümleri uyarınca rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınavlarda başarılı olunması şartının arandığı, sözlü sınavda başarı barajının aday lehine düşük tutulduğu, elli puan alma şartı konulmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu, sözlü sınavın, adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, bu yönüyle farklı komisyonlar tarafından farklı değerlendirme yapıldığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, adayların değerlendirme kriterlerinin Yönetmelik'te açıkça ortaya konulduğu, dolayısıyla, dava konusu Yönetmelik hükümleri ile bu hükümlere dayanılarak tesis edilen idari işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
    Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
    Davalı idarelerden savunma alınmamıştır.
    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının iptale ilişkin kısımlarının onanması; davacı tarafından kararın redde ilişkin kısımlarının temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarelerin yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
    Başkan ...ile Üye ...'nun, 3. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacının, hukuki durumunda değişiklik meydana getirerek menfaatini etkilemesi nedeniyle rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işleme karşı dava açma ehliyeti bulunmakta ise de, bulunduğu rütbede yapılan tüm sözlü sınavların iptalini istemekte meşru ve güncel bir menfaatinin bulunmadığı anlaşıldığından, bu istemine ilişkin olarak davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği yolundaki usule ilişkin ayrışık oylarına karşılık, davacının, menfaatinin etkilendiği, kaldı ki, bulunduğu rütbede gerçekleştirilen tüm rütbe terfi sözlü sınavlarının, bireysel olarak hukuka aykırılığı nedeniyle değil, dayanağı düzenleyici işlemin hukuka aykırılığı iddiasıyla dava konusu edilmiş olmaları nedeniyle, Yönetmeliğe dayalı yapılan tüm sözlü sınavların iptali istemine ilişkin olarak dava açmakta ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılarak uyuşmazlığın esasına geçildi:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Davacının temyiz istemi yönünden;
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren merci tarafından verilecek yedi günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususunun temyiz edene yazılı olarak bildirileceği, verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde ilgili merciin kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar vereceği düzenlenmiş olup aynı maddenin 7. fıkrasında ise, "Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3 üncü madde esaslarına göre düzenlenmediği, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde, 2 ve 6 ncı fıkralarda sözü edilen kararlar, dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak verilir." hükmü yer almaktadır.
    Uyuşmazlıkta temyize konu kararın redde ilişkin kısımları, davacı tarafından adli yardım istemli olarak temyiz edilmiştir.
    Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 17/11/2021 tarih ve E:2021/1509 sayılı ara kararıyla davacının adli yardım istemi reddededilerek, 17/12/2021 tarihli yazı ile temyiz dilekçesinin işleme konulabilmesi için verilmesi zorunlu olan harçların ve posta ücretinin yedi gün içinde tamamlanması, aksi takdirde, 2577 sayılı Kanun'un 48/6. maddesi uyarınca, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceği hususu davacıya bildirilmiştir.
    Dosya evrakına bakıldığında, anılan yazının davacı tarafa 06/01/2022 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, talep edilen harçların ve posta ücretinin yedi günlük süre içerisinde tamamlanmadığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, 2577 sayılı Kanun'un yukarıda belirtilen 48/7. maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
    Davalı idarelerin temyiz istemleri yönünden;
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen kararın iptale ilişkin kısımları usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Öte yandan, 25-29/06/2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen rütbe terfi sözlü sınavının dayanaklarından olan dava konusu Yönetmelik'in 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrası ile 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin iptali yolunda verilen Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 tarih ve E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararı ile kesin olarak onanmıştır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 48/7. maddesi uyarınca Danıştay Beşinci Dairesi kararının redde ilişkin kısımlarının davacı tarafından TEMYİZ EDİLMEMİŞ SAYILMASINA,
    2. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddiyle yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen davanın reddine, kısmen iptale yönelik Danıştay Beşinci Dairesinin 23/11/2020 tarih ve E:2016/23694, K:2020/5343 sayılı kararının davalı idarelerin temyize konu ettiği iptale ilişkin kısımlarının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 15/06/2022 tarihinde, usulde oyçokluğu, esasta oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara