Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1304 Esas 2022/2143 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/1304
Karar No: 2022/2143
Karar Tarihi: 15.06.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1304 Esas 2022/2143 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/1304 E.  ,  2022/2143 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/1304
    Karar No : 2022/2143


    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
    VEKİLİ : …
    2- … Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 23/10/2020 tarih ve E:2019/4431, K:2020/4682 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.


    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 10. dönem polis meslek eğitimi merkezi sınavlarında başarılı olan davacının, sağlık kurulu raporunda sağlık şartlarını taşımadığının belirlenmesi nedeniyle öğrenci adaylığının sonlandırılmasına ilişkin 12/05/2011 tarihinde tebliğ edilen işlem ile bu işlemin dayanağı olan 04/08/2003 tarih ve 25189 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nin Ek-3-VI-A maddesinin 1. cümlesinde yer alan "Eklem içine yapılan artroskopik girişim öğrenciliğe kabul edilmez" düzenlemesinin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 23/10/2020 tarih ve E:2019/4431, K:2020/4682 sayılı kararıyla;
    Dairelerinin davanın reddine ilişkin 09/07/2015 tarih ve E:2011/4147, K:2015/6689 sayılı kararına yönelik olarak davacı tarafından yapılan temyiz başvurusunun Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 06/04/2016 tarih E:2015/4191, K:2016/1445 sayılı (kararda farklı esas ve karar numaraları yazılmıştır) kararıyla kabul edilerek, Dairelerinin anılan kararının bozulması üzerine,
    Düzenleyici işlem yönünden;
    04/08/2003 tarih ve 25189 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nin 03/01/2018 tarih ve 30290 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nin 28. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı,
    Davaya konu Yönetmeliğin yürürlükten kaldırılması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunmayan düzenleme hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığından, konusu kalmayan davanın bu kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığı,
    Bireysel işlem yönünden;
    Dairelerinin 24/12/2019 tarihli ara kararıyla davacının, hem işlem tarihinde yürürlükte bulunan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği hem de halen yürürlükte bulunan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'ne göre polis meslek eğitim merkezi öğrenci adayı olup olamayacağına ilişkin bir rapor hazırlanması için Ankara Şehir Hastanesine sevk edilmesine karar verildiği, Hastanece hazırlanan … tarih ve … sayılı raporda, "2003 tarihli Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği Ek-VI-B-25'e uyar POMEM ÖĞRENCİSİ OLAMAZ, 2018 tarihli Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği Ek-3-9-B-1-b'ye uyar POMEM ÖĞRENCİSİ OLAMAZ, 2019 tarihli Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği Ek-3-9-B-1-c'ye uyar POMEM ÖĞRENCİSİ OLAMAZ" sonucuna varıldığı,
    Bu durumda, Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nin hem işlem tarihinde yürürlükte bulunan haline hem de halen yürürlükte bulunan haline göre polis meslek eğitim merkezi öğrenci adayı olamayacağı hakem hastane raporuyla sabit olan davacı hakkında tesis edilen bireysel işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
    Dava konusu düzenleyici işlem yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bireysel işlem yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 24/12/2019 tarihinde verilen ara kararının bozma kararının gerekçesine aykırı olduğu; ara kararına verilen cevapta da bozma kararında belirtilen hususlara hiç değinilmediği; bu raporun ve rapora dayanılarak verilen kararın denetime elverişli olmadığı belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY:
    Davacı, 10. dönem polis meslek eğitimi merkezi sınavlarında başarılı olmuş ve sağlık şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi için hastaneye sevk edilmiştir.
    İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 27/12/2010 tarih ve 9138 sayılı sağlık kurulu raporunda, davacının "ortopedik yönden sağlam olduğu" belirtilerek "POMEM öğrenci adayı olur." görüşüne yer verilmiştir.
    Ancak, daha önce, Ankara GATA Hastanesince 03/05/2010 tarihinde davacı hakkında düzenlenen raporda bulunan, "sağ habituel omuz çıkığı ve omuz artroskopi ameliyatlısı, omuz eklem çıkığı. 1,5 ay hava değişimi" şeklindeki teşhis nedeniyle davacı, "opere omuz artroskopisi" yönünden değerlendirilmek üzere Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilmiş; bu Hastane tarafından düzenlenen … tarih ve … sayılı sağlık kurulu raporunda, "Opere sağ habitüel omuz çıkığı (artroskopi ile) ETSŞY Ek-3-VI-A'ya uygun değildir, POMEM öğrencisi olamaz." ibaresine yer verilmesi üzerine davacı hakem hastane olarak Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilmiş; bu Hastane tarafından düzenlenen … tarih ve … sayılı raporda da, "21/04/2010 tarihinde sağ omuz habitual çıkığı tanısıyla artroskopik cerrahi ameliyatı olmuş. POMEM öğrencisi olamaz." ibarelerine yer verilmesi üzerine 12/05/2011 tarihinde tebliğ edilen işlem ile davacının öğrenci adaylığı sonlandırılmıştır.
    Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, İdari Dava Daireleri Kurulunca, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği kurala bağlanmıştır.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasında ise, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının Danıştayda temyiz edilebileceği belirtilmiştir.
    Diğer yandan, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." hükmüne yer verilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
    Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen kararlara karşı Dairelerin ısrar hakkının bulunmaması nedeniyle, bozma üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvurularının bozma esaslarına uyulup uyulmadığı yönünden incelenmesi gerekmektedir.
    Somut olayda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararında, davacının "artroskopik cerrahi ameliyatı olduğu açık olmakla birlikte söz konusu ameliyat sonucunda herhangi bir kalıcı sağlık problemi olup olmadığının araştırılmadığı ve davacının ameliyat sonrası durumunun polislik mesleğini yapmasında ne gibi bir sakınca doğuracağına ilişkin bir belirleme yapılmadığı görüldüğünden, Yönetmeliğin dava konusu olan eklem içine yapılan artroskopik girişimin öğrenciliğe mutlak anlamda engel olduğu hususunun hizmet gerekleri ve tıbbi bilgiler ışığında açıkça ortaya konulduktan sonra Yönetmelik hükmü ve buna dayanılarak tesis edilen bireysel işlem hakkında bir karar verilmesi" gerektiği gerekçesiyle eksik inceleme yapılarak davanın reddedilmesinde hukuka uyarlık görülmediği vurgulanmıştır.
    Bozma kararı üzerine, Danıştay Sekizinci Dairesinin 27/09/2019 tarihli ara kararıyla davalı idarelerden, "04.08.2003 gün ve 25189 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğinin Ek-3/VI-A maddesinin 1. cümlesinde yer alan "Eklem içine yapılan artroskopik girişim öğrenciliğe kabul edilmez" ibaresinin hangi hizmet gerekleri ve ihtiyacı kapsamında getirildiğinin sorulmasına, bununla ilgili tüm belge ve bilgilerin istenilmesine" karar verilmiş; davalı idarelerden Emniyet Genel Müdürlüğünce ara kararına verilen cevapta, artroskopi ameliyatına neden olan patolojik durumun polislik mesleğini icra ederken daha ileri safhalara ilerleyeceği, davacıyı ve idareyi zor durumda bırakacağı, artroskopi girişimi gerektirecek düzeyde rahatsızlığı olan bir kişinin polislik gibi özel koşullara sahip bir mesleğin gereksinimlerini karşılayamayacağı, yeni düzenlemelerde de her türlü artroskopik girişimin, eklem cerrahisinin sağlam olduğu anlamına gelmeyecek şekilde düzenleme yapıldığı belirtilmiştir.
    Dairenin 24/12/2019 tarihli ara kararıyla ise, davacı, dava konusu Yönetmeliğin işlem tarihindeki ve yeniden düzenlenen değişiklikleri bakımından, sağlık durumunun polis meslek eğitim merkezi öğrencisi olmaya uygun olup olmadığının tespiti için hakem hastane olarak belirlenen Ankara Şehir Hastanesine sevk edilmiş; Hastanece hazırlanan … tarih ve … sayılı raporda, "2003 tarihli Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği Ek-VI-B-25'e uyar POMEM ÖĞRENCİSİ OLAMAZ, 2018 tarihli Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği Ek-3-9-B-1-b'ye uyar POMEM ÖĞRENCİSİ OLAMAZ, 2019 tarihli Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği Ek-3-9-B-1-c'ye uyar POMEM ÖĞRENCİSİ OLAMAZ" sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
    Dayanağı düzenleyici işlem ile bireysel işleme karşı birlikte dava açılması halinde, düzenleyici işlemin yürürlükten kaldırılması nedeniyle düzenleyici işlem hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilebilir ise de, bireysel işlem hakkında hüküm kurulurken, düzenleyici işlem yönünden de işin esasına girilerek düzenleyici işlemin hukuki denetiminin yapılması gerektiği noktasında duraksama bulunmamaktadır.
    Her ne kadar Danıştay Sekizinci Dairesince, Kurulumuzun bozma kararı sonrasında, ara kararları yapılarak yeniden bir karar verilmiş ise de, bireysel işlemin de esasının incelendiği bu davada, Dairece, düzenleyici işlemin hukukilik denetimi için bozma kararı doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemeler yapılmadığından; özellikle bozma kararında belirtilen, Yönetmeliğin dava konusu olan eklem içine yapılan artroskopik girişimin öğrenciliğe mutlak anlamda engel olup olmadığı hususu tıbbi bilgiler ışığında açıkça ortaya konulduktan sonra Yönetmelik hükmüne dayanılarak tesis edilen bireysel işlem hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden, bozma kararındaki gerekçelere uyulduğundan söz etmek mümkün değildir.
    Bu itibarla Kurulumuz bozma kararında yer alan gerekçe doğrultusunda gerekli inceleme ve değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın verilen Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
    2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen davanın reddi yolundaki Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 23/10/2020 tarih ve E:2019/4431, K:2020/4682 sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
    4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/06/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.



    KARŞI OY

    X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.

    Hemen Ara