Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4056 Esas 2015/7549 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4056
Karar No: 2015/7549
Karar Tarihi: 02.12.2015

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4056 Esas 2015/7549 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık M.T.'nin aracılık hizmetleri veren bir fatura ödeme merkezi yetkilisi olarak müşterilerden topladığı paraları ilgili kurumlara yatırmadığı ve uhdesinde bulundurduğu anlaşıldığı için hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu oluşmuştur. Sanığın farklı mağdurlara karşı farklı zamanlarda gerçekleştirdiği eylemler, ayrı suçları oluşturacak şekilde ele alınmadığından tek suç kabul edilip teselsül hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Mahkeme, sanığın suçu işlediğine karar vererek adli para cezası verilmesine hükmetmiş ancak bu karar, yasalara uygun şekilde verilmemiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamına göre, cezalarda adli para cezasının alt sınırından daha düşük olması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, hak yoksunlukları 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenmiş ancak Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarihli iptal kararı sonrasında bu madde tekrar değerlendirilmelidir. Bu nedenle verilen hüküm, TCK'nın 53/1. maddesi doğrultusunda düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri: Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamı, 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesi.
23. Ceza Dairesi         2015/4056 E.  ,  2015/7549 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 15 - 2012/40014
MAHKEMESİ : Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/06/2011
NUMARASI : 2010/110 (E) ve 2011/866 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
SUÇ TARİHİ : 2009 yılı

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
M. T. Aracılık Hizmetleri isimli fatura ödeme merkezi yetkilisi olan sanığın, müştekilerden tahsil ettiği faturalara ait paraları ilgili kurumlara yatırmayarak uhdesinde bulundurduğu anlaşıldığından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, aralarında irtibat olmayan, aynı anda aynı yerde bulunmayan, farklı mağdurlara karşı farklı zamanlarda gerçekleştirdiği eylemlerinin, mağdur adedince ayrı suçları oluşturacağı gözetilmeksizin tek suç kabul edilip teselsül hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
2- 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus,
Bozmayı gerektirmiş,sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “30 gün”, “37 gün”, ”30 gün” ve ”600 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, ”6” gün”, ”5 gün” ve “100 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi, TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Hemen Ara