Danıştay 6. Daire 2022/1388 Esas 2022/7119 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2022/1388
Karar No: 2022/7119
Karar Tarihi: 16.06.2022

Danıştay 6. Daire 2022/1388 Esas 2022/7119 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/1388 E.  ,  2022/7119 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2022/1388
    Karar No : 2022/7119

    TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- .... 13- ...
    VEKİLLERİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Valiliği
    VEKİLİ : Av. ...
    MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : ... Altyapı İnşaat Enerji Petrol Madencilik Nakliyat Gıda Sanayi Ticaret A.Ş.
    VEKİLİ : Av. ....

    İSTEMİN KONUSU : ..... İdare Mahkemesinin .. tarih ve E:..., K:.... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: Mardin İli, Mazıdağı İlçesi, ... Köyü, .... Mevkii, ... ruhsat numaralı .... Numaralı kalker ocağı ve kırma-eleme tesisi projesine ait .... Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün ... tarih ve E-... sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir" kararının iptali istenilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgeler incelenerek, ÇED sürecinde hazırlanan raporların özünün taahhütler zinciri olduğu, tesis sahibi olan şirket tarafından hazırlanan projede, projenin konusunu kapsayan ve yürürlükteki tüm kanun ve yönetmelikler doğrultusunda faaliyetlerini yürüteceğini beyan ettikleri projelerine başlamadan önce proje alanının etrafında yaşayan tüm canlıların ve doğanın, bitki topluluklarının üzerine yapacağı etkiyi en aza indireceğini ve buna yönelik olarak tüm hesaplamaları göz önüne alarak işleme başlayacaklarını yazılı olarak taahhüt ettikleri, şirket tarafından ilgili kurum görüş yazılarının alındığı, iş yeri açma ve çalışma ruhsatının alındığı, dava konusu projenin bulunduğu bölgenin, yerleşim yerlerine uzak bir sahada yer aldığı, yapılan bilimsel hesaplamalar ışığında, tesisin faaliyetlerine başladığında madene ilişkin patlamalardan yerleşim yerlerinin etkilenmeyeceğinin belirlendiği, her ne kadar raporda Orman Mühendisi tarafından, yapılacak olan projenin çevreye ve tarımsal alanlara olumsuz etkisi olabileceği belirtilmiş ise de; buna ilişkin somut bir tespitin bulunmadığı, söz konusu değerlendirmelerin genel ifadelerden oluştuğu, kaldı ki, yatırımcı şirket tarafından hazırlanan proje tanıtım dosyasındaki taahhütlerde de buna ilişkin ilgili mevzuata göre faaliyette bulunulacağının belirtildiği, ilgili kamu kurum ve kuruluşlardan bu yönde olumlu görüşlerin alındığı ve soyut şekilde projenin çevreye ve tarımsal alanlara olumsuz etkisi olabileceğini kabul etmeye elverişli herhangi bir tespitin ya da verinin de bulunmadığı hususları da bir arada düşünüldüğünde; dava konusu "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir" kararının hukuka ve mevzuata uygun olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Faaliyet sahasının bir kısmının orman alanı içinde olduğu, sahada yapılacak en ufak bir kazı faaliyetinin, toprak yüzeyinin eğimle aşağı bölgelere köy yerleşim alanına akmasına yol açacağı, bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğu, çevreye olumsuz etkileri dikkate alındığında ÇED raporu alınmadan bu işin yapılamayacağı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; dava konusu işlemin usul ve ve yasaya uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
    Müdahil (Davalı yanında) tarafından, savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15.maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı hasım mevkiinden çıkarılarak, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, Üye ...'in 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinin (i) bendi uyarınca Dairemizce keşif ve bilirkişi incelemesinin yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği yolundaki usule ilişkin azlık oyuna karşın, Mahkemece maddi olay açıklığa kavuşturulmadığından, bu aşamada temyiz isteminin esasının görüşülemeyeceği sonucuna varılarak, işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY : Mardin İli, Mazıdağı İlçesi, .. Köyü, ... Mevkii, ... ruhsat numaralı ... Erişim Numaralı kalker ocağı ve kırma-eleme tesisi projesine ait ... Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün ... tarih ve E-.... sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir" kararının, ilanen tebliği amacıyla anılan idarenin ... tarih ve E-... sayılı yazısı ile davacıların ikamet ettiği Işıkyaka Mahallesi Muhtarlığına bildirilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2872 sayılı Çevre Kanununun 2. maddesinde, "Çevresel Etki Değerlendirmesi: Gerçekleştirilmesi plânlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları; Proje Tanıtım Dosyası: Gerçekleşmesi plânlanan projenin yerini, özelliklerini, olası olumsuz etkilerini ve öngörülen önlemleri içeren, projeyi genel boyutları ile tanıtan bilgi ve belgeleri içeren dosyayı ifade eder.'' hükmüne, 10. maddesinde; "Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez." hükmüne yer verilmiştir.
    25/11/2014 günlü, 29186 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 4. maddesinde; Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı: Seçme Eleme Kriterlerine Tabi Projeler hakkında yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğunun belirlenmesi üzerine projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca görülmediğini belirten Bakanlık kararı olarak tanımlanmış; 6. maddesinde, "(1) Bu Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek veya tüzel kişiler; Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeleri için; ÇED Başvuru Dosyasını, ÇED Raporunu, Seçme Eleme Kriterleri uygulanacak projeler için ise Proje Tanıtım Dosyasını, Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara hazırlatmak, ilgili makama sunulmasını sağlamak ve proje kapsamında verdikleri taahhütlere uymakla yükümlüdürler. (2) Kamu kurum/kuruluşları, bu Yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmesi sürecinde proje sahiplerinin veya Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşların isteyeceği konuya ilişkin her türlü bilgi, doküman ve görüşü vermekle yükümlüdürler. (3) Bu Yönetmeliğe tabi projeler için "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez, proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. (4) Bu Yönetmelik hükümlerine göre karar tesis edilmeden önce, projenin gerçekleştirilmesinin mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti halinde, aşamasına bakılmaksızın süreç sonlandırılır." hükmüne, 17. maddesinde ise; "Bakanlık, Proje Tanıtım Dosyalarını ek-4’te yer alan kriterler çerçevesinde inceler ve değerlendirir. Bakanlık, bu aşamada gerekli görülmesi halinde Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlardan proje ile ilgili geniş kapsamlı bilgi vermesini, araç gereç sağlamasını, yeterliği kabul edilebilir kuruluşlarca analiz, deney ve ölçümler yapmasını veya yaptırmasını isteyebilir. (2) Bakanlık on beş (15) iş günü içinde inceleme ve değerlendirmelerini tamamlar. Proje hakkında "ÇED Gereklidir" veya "ÇED Gerekli Değildir" kararını beş (5) iş günü içinde verir, kararı Valiliğe, proje sahibine ve Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara bildirir. Valilik, bu kararı askıda ilan ve internet aracılığıyla halka duyurur." düzenlemesine; "Proje Tanıtım Dosyasının Hazırlanmasında Esas Alınacak Seçme Eleme Kriterleri" başlıklı Ek-4. bölümünde ise, "1.Projenin Özellikleri: a) Projenin ve yerin alternatifleri (proje teknolojisinin ve proje alanının seçilme nedenleri), b) Projenin iş akım şeması, kapasitesi, kapladığı alan, teknolojisi, çalışacak personel sayısı, c) Doğal kaynakların kullanımı (arazi kullanımı, su kullanımı, kullanılan enerji türü vb.), ç) Atık miktarı(katı, sıvı, gaz ve benzeri) ve atıkların kimyasal, fiziksel ve biyolojik özellikleri, d) Kullanılan teknoloji ve malzemelerden kaynaklanabilecek kaza riski. 2.Proje Yeri ve Etki Alanının Mevcut Çevresel Özellikleri: a) Mevcut arazi kullanımı ve kalitesi (tarım alanı, orman alanı, planlı alan, su yüzeyi ve benzeri), b) Ek-5’deki Duyarlı Yöreler Listesi dikkate alınarak korunması gereken alanlar. 3. Projenin İnşaat ve İşletme Aşamasında Çevresel Etkileri ve Alınacak Önlemler" düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Diğer yandan; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 266. maddesinde, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz." hükmü yer almış; 279. maddesinin 2. fıkrasında, bilirkişi raporunda, gözlem ve inceleme konusu yapılan maddi vakıalar, gerekçe ve varılan sonuçlarla, bilirkişiler arasında görüş ayrılığı varsa, bunun sebebinin bulunması gerektiği, azınlıkta kalan bilirkişinin, oy ve görüşünü ayrı bir rapor hâlinde de mahkemeye sunabileceği belirtilmiştir. Buna göre, mahkemenin birden çok bilirkişi görevlendirmesi halinde, bilirkişilerin konuyu birlikte müzakere ederek değerlendirmeleri ve görüşlerine başvurulan konuda ortak bir sonuç bildirmeleri gerekir. Daha açık bir ifadeyle, bilirkişilerin ortak yazılmış tek bir rapor sunması gerekmektedir. Çoğunluğun görüşüne katılmayan bilirkişinin kendi muhalif görüşünü yazması veya ayrı bir rapor sunması mümkün ise de, bu durum, ayrı ayrı rapor hazırlanmasının mümkün olduğu anlamına gelmeyip, çoğunluk görüşüne katılmayan bilirkişiye özgüdür, hükmü düzenlenmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıda yer verilen hükümlerden; Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek veya tüzel kişilerin, Seçme Eleme Kriterleri uygulanacak projeler için Proje Tanıtım Dosyasını, Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara hazırlatmak, ilgili makama sunulmasını sağlamak ve proje kapsamında verdikleri taahhütlere uymakla yükümlü oldukları; Proje Tanıtım Dosyalarının Ek-4’te yer alan kriterler çerçevesinde incelenip değerlendirileceği; bu doğrultuda, proje ile proje için seçilen yer ve etki alanının mevcut çevresel özelliklerinin ve projenin inşaat ve işletme aşamasındaki çevresel etkileri ile alınacak önlemlerin tartışılması, söz konusu ÇED süreci sonucunda verilen kararların iptali istemiyle açılacak davalarda da, yukarıda belirtilen Ek-4. maddedeki unsurlar yönünden, ÇED kararlarının bir bütün olarak çevresel etkilerinin irdelenmesi gerektiği; bununla birlikte Mahkeme kararlarının, dayandıkları gerekçe ile bir bütün oluşturduğu; dolayısıyla, ÇED süreci sonucunda verilen kararların iptali istemiyle açılacak davalarda bilirkişi incelemesinin gerekli görülmesi halinde hazırlanacak bilirkişi raporlarında söz konusu unsurlar yönünden irdelemenin eksiksiz olarak yapılması ve önem arz eden hususların, Mahkeme kararlarına yansıtılması gerektiği anlaşılmaktadır.
    Dava dosyasının incelenmesinden; İdare Mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, dava konusu işlemin, Ziraat Mühendisliği, Maden Mühendisliği, Orman Mühendisliği, Çevre Mühendisliği ve Harita-Fen Mühendisliği Bilim Dalları çerçevesinde ayrı ayrı incelenip, her uzmanlık alanında ayrı ayrı kanaat belirtilmesine rağmen, ortak bir değerlendirme ve sonuç belirtilerek raporun açıklığa kavuşturulmadığı; ancak, İdare Mahkemesince, söz konusu rapor hükme esas alınarak davanın reddine karar verildiği görülmekle birlikte, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte ve yeterlilikte olmadığı sonucuna varılmıştır.
    Bu durumda, uyuşmazlığın tereddüte mahal vermeyecek şekilde çözümlenebilmesi amacıyla, İdare Mahkemesince; tarafların iddia ve savunmaları da dikkate alınarak, dava konusu "ÇED Gerekli Değildir" kararına konu faaliyetin, proje alanının niteliğine göre tarım alanları, su kaynakları, arkeolojik ve doğal sit alanları vb. duyarlı yörelere etkisi ile alınacak önlemlerin teknik ve bilimsel açıdan yeterli olup olmadığının tespiti amacıyla, bilirkişi heyetinden ek bilirkişi raporu alınması suretiyle, ya da mahkemece gerekli görülmesi halinde yeni bir heyet ile mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bunun sonucunda düzenlenecek raporun -ortak bir sonuç bildirecek şekilde hazırlanması gerektiği de gözetilerek- incelenmesi suretiyle yeniden karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz istemlerinin kabulüne,
    2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının istemleri halinde davacılara iade edilmesine,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 16/06/2022 tarihinde usulde oyçokluğuyla, esasta oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara