Esas No: 2021/3397
Karar No: 2022/3213
Karar Tarihi: 16.06.2022
Danıştay 9. Daire 2021/3397 Esas 2022/3213 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2021/3397 E. , 2022/3213 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3397
Karar No : 2022/3213
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin vergi alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; ödeme emri içeriği vergi borçlarına ilişkin vergi ceza ihbarnamelerinin davacının "… Mahallesi ... Sokak No:… Buca/İzmir" ikametgah adresinde tebliğ edilmek üzere gönderildiği, 05/03/2020 tarihli tebliğ alındısında " Ödevlinin belirtilen ikametgah adresine gidildi. Yapılan araştırmada belirtilen adresin sürekli kapalı olduğundan herhangi bir işlem yapılamadı" kaydı düşülerek tebliğ evrakının iade edildiği, vergi ceza ihbarnamesinin aynı adrese ikinci kez tebliğ edilmek üzere gönderildiği, 09/03/2020 tarihli tebliğ alındısında "Ödevlinin belirtilen ikametgah adresine adresin sürekli kapalı olduğundan tebliğ pusulasının muhatap kısmı kapıya yapıştırılmıştır." ibaresinin yer aldığı, tebliğ alındısının yer aldığı sayfanın üst kısmında 09/03/2020 tarihli tebligat pusulasının bulunduğu, sayfanın en altında ise 24/03/2020 tarihinin yer aldığı görülmüş ise de; ikinci defa çıkarılan tebliğ evrakının da aynı sebeplerle tebliğ edilemediği hallerde, tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusulanın kapıya yapıştırılması ve posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine "muhatabın adreste bulunamama sebebi ile birlikte tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusulanın kapıya yapıştırıldığı hususunun" şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakının gönderildiği idareye iade edilmesi gerekirken, tebliğ memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine 213 sayılı Yasanın 102. maddesinde belirtilen şekilde, "tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği" hususunda şerh düşülmediğinin tespit edilmesi suretiyle usulüne uygun yapılmayan tebliğ işlemi nedeniyle amme alacağının kesinleşmesinden söz edilmesine hukuken olanak bulunmadığından amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Bir örneği dilekçe ekinde yer alan tebligat pusulasının kapıya yapıştırılan muhatap nüshasında "
Yerleşim yeri adresine ikinci defa gidildiği halde tebliğ yapılacak olanların bu adreste
bulunamaması sebebiyle tebliği gönderen idareye iade edilmiştir. Tebliğ evrakını gönderen idareden
alınabileceği duyurulur" şerhinin yer aldığı, tebligat pusulasının, Devlet Malzeme Ofisi tarafından basılı evrak olarak vergi dairelerine gönderilmekte olup, tebliğlerde
kullanıldığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı adına, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin vergi alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun “bir ödeme emri” ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı, kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığını ileri sürerek 15 gün içerisinde vergi mahkemesinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102.maddesinde;tebliğ olunacak evrakı içeren zarfın posta idaresince muhatabına verileceği ve bu durumun muhatap ile posta memuru tarafından tebliğ alındısına tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunacağı, bu Kanunun 101 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde sayılan adrese tebliğe çıkılan hallerde, tebliğ yapılacak kişinin adresinde bulunamaması durumunda (Bulunamama durumu o adresten geçici ayrılmaları da kapsar.) durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakının gönderildiği idareye iade edileceği, bunun üzerine tebliği çıkaran merci tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğ çıkarılacağı, ikinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeplerle tebliğ edilemezse, tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusulanın kapıya yapıştırılacağı, bu durumun, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakının, gönderildiği idareye iade edileceği, tebliğ evrakının pusulanın yapıştırıldığı tarihten itibaren on beş gün içerisinde muhatabı tarafından alınması hâlinde alındığı günde, bu süre içerisinde alınmaması hâlinde ise on beşinci günde tebliğ yapılmış sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davacı adına, 2013 ilâ 2017 yılları arasında gayrimenkul alım satımı faaliyetinden elde ettiği ticari kazancı kayıt ve beyan dışı bıraktığının tespit edildiğinden bahisle 01/12/2013 tarihi itibariyle gerçek usulde ticari kazanç yönünden mükellefiyet tesis ettirildiği ve dönem matrahlarının hesaplanması amacıyla takdire sevk edildiği, takdir komisyonunca belirlenen matrahlar üzerinden hesaplanarak davacı adına tarhedilen 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılları muhtelif dönemlerine ilişkin vergi alacaklarının ödenmemesi üzerine takip ve tahsil amacıyla … tarih ve … sayılı ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Olayda, Vergi Mahkemesince, muhatabın adreste bulunamama sebebi ile birlikte tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusulanın kapıya yapıştırıldığı hususunun şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakının gönderildiği idareye iade edilmesi gerekirken, tebliğ memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine 213 sayılı Yasanın 102. maddesinde belirtilen şekilde, "tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği" hususunda şerh düşülmediğinin tespit edilmesi üzerine usulsüz tebliğ nedeniyle amme alacağının kesinleşmesinden söz edilmesine hukuken olanak bulunmadığından amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de davacının adresine ilk defa 05/03/2020 tarihinde gidildiği ve adresin sürekli kapalı olduğu belirtilerek tebliğ evrakının iade edildiği, aynı adrese ikinci kez 09/03/2020 tarihinde gidildiği ve aynı tarihli tebliğ alındısında "Ödevlinin belirtilen ikametgah adresine adresin sürekli kapalı olduğundan tebliğ pusulasının muhatap kısmı kapıya yapıştırılmıştır." ibaresinin yer aldığı, tebliğ alındısının yer aldığı sayfanın üst kısmında 09/03/2020 tarihli tebligat pusulasının bulunduğu, davalı idare tarafından sunulan temyiz ek beyan dilekçesinin ekinde tebliğde kullanılan matbu nitelikteki tebligat pusulasında da "
Yerleşim yeri adresine ikinci defa gidildiği halde tebliğ yapılacak olanların bu adreste bulunamaması (geçici ayrılmaları da kapsar) sebebiyle tebliği gönderen idareye iade edilmiştir.Tebliğ evrakını gönderen idareden alınabileceğiniz duyurulur" şerhinin yer aldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu ödeme emrinin dayanağı ihbarnamelerin; bu husus yönünden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102.maddesine uygun olarak davacıya tebliğ edildiği görüldüğünden, diğer hususlar araştırılarak yeniden bir karar verilmek üzere, yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar veren Vergi Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 16/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.