Esas No: 2021/1799
Karar No: 2022/2726
Karar Tarihi: 16.06.2022
Danıştay 13. Daire 2021/1799 Esas 2022/2726 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/1799 E. , 2022/2726 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/1799
Karar No:2022/2726
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Belediyesi
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Petrol ve Petrol Ürünleri İnşaat Gıda Turizm Madencilik Nakliye Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (… Şubesi)
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Hakkari Belediyesi Satın Alma Komisyon Başkanlığı'nca 10/12/2020 tarihinde açık ihale usulüyle gerçekleştirilen "Akaryakıt Alımı" ihalesinin idare tarafından iptaline ilişkin 28/12/2020 tarihli kararın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 7. fıkrası uyarınca, ihale onay belgesi düzenlenmeden önce, Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara göre ihale konusu malın KDV hariç olmak üzere hesaplanan yaklaşık maliyetin, ihale tarihine kadar geçen sürede değişikliğe uğradığının belirlenmesi durumunda, ihale komisyonunun değişikliğin gerekçelerini belirtmek suretiyle güncellediği yaklaşık maliyetin dikkate alınacağı, motorin veya benzine yönelik olarak öngörülen tutarın hesaplanmasında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu düzenlemelerinin dikkate alınması gerektiği, davalı idarece pompa satış fiyatı esas alınarak yaklaşık maliyet güncellemesi yapılmadığı ancak ihale şartnamesinde ihale uhdesinde kalan firmaya fiyat farkı ödeneceğinin belirtildiği ileri sürülmekte ise de, şartname ve sözleşme tasarısında yer alan maddelerin ihale konusu iş için "sözleşmenin uygulanması sırasında" fiyat farkı hesaplanmasına ilişkin olduğu, ihalenin tamamlanmasından sonraki sürece ilişkin maddelerin ihale anına kadar yapılması gereken işlemleri etkilemeyeceğinden bu iddiaya itibar edilmediği, benzin ve motorin alımına ilişkin ihale kapsamında, ihale tarihinde belirlenen yaklaşık maliyetin, benzin ve motorin fiyatlarındaki değişimler göz önüne alınarak ihale tarihindeki fiyat ile güncellenmesi gerektiğinden, ihale ilan tarihi ile ihale tarihi arasındaki süreç içerisinde yükselen akaryakıt fiyatlarına karşın, söz konusu güncelleme yapılmaksızın, olması gerekenden daha düşük yaklaşık maliyet belirlemek suretiyle yaklaşık maliyetin üzerinde teklif verildiğinden bahisle ihalenin iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer yandan, davalı idarece yaklaşık maliyet güncellemesi yapıldıktan sonra hesaplanacak yaklaşık maliyet sonrasında yeterli rekabetin oluşmaması ve mali duruma göre takdir yetkisi kapsamında yeniden işlem tesis edilebileceği belirtilmiştir.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan değerlendirme sonucunda geriye kalan tek fiyat teklifinin yaklaşık maliyetin ve kullanılabilir ödeneğin üzerinde olduğu tespitini içeren ihale komisyonu kararı üzerine 28/12/2020 tarihinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 39. maddesi uyarınca idarece ihalenin iptaline karar verildiği, yaklaşık maliyetin üzerinde olmakla birlikte teklifin kabul edilebilir nitelikte görülmesi hâlinde idarenin ek ödeneğinin bulunması veya ilgili mali mevzuatı gereği ödenek aktarımının mümkün olması ve ihalenin verilmesindeki kamu yararı ve hizmetin gerekleri (öncelik ve ivedilik gibi) dikkate alınmak suretiyle ihalenin sonuçlandırılmasının mümkün olduğu ancak tek geçerli teklifin yaklaşık maliyetin üzerinde olması ve kullanılabilir ödenek tutarının yeterli olmaması hâlinde ihalenin idarece iptal edilebileceği, yaklaşık maliyetin 1.744.235,00-TL, geriye kalan tek geçerli teklifin ise 1.819.725,00-TL olduğu dikkate alındığında ihalenin iptal edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Anayasa'nın 125. maddesinde, yargı yetkisinin, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacağı, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği kurala bağlanmıştır.
Hukuka uygunluk denetimi, idarenin işlem ve eylemlerinin kanunlara şekil ve esas yönünden aykırı olup olmadığının araştırılıp saptanmasından ibarettir. Öte yandan, idarî eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceğine ilişkin kural, yargısal denetim yetkisinin yürütme ve idare üzerinde salt ve genel olarak varlığını ve işlerliğini kabul etmekte; sadece bu yetkinin kullanılması sonucunda, yargı merciinin, denetlenen organ ve makamın yapabileceği işlem ve eylemin yerini tutabilecek veya yürütme ve idarenin bu işlem ve eylemleri başlangıçta ya da hükümden sonra tesis etmesinde var olan takdir yetkisini kaldıracak, yani tamamen yadsıyacak bir karar vermesini yasaklamaktadır. Yargı yerleri takdir yetkisi içersin veya bağlı yetki olsun, yürütme ve idarenin yaptığı ya da yapması gereken bir işlem ve eylemi hüküm olarak kararlaştıramayacaktır. Her çeşit uyuşmazlıkta yargı kararının idarî işlem yerine geçirilmesi yasaklanmıştır (Bkz. Dairemizin 21/04/2020 tarih ve E:2020/498, K:2020/968 sayılı kararı).
Aktarılan idare hukuku ilkeleri ve mevzuat hükümlerine göre, ihale komisyonu kararlarının onaylanıp onaylanmaması konusunda ihale yetkilisinin takdir yetkisinin bulunduğu açık olup, bu yetki kullanılırken hukuken geçerli seçenekler arasından tercihte bulunulması ve işlemin yapılıp yapılmaması noktasında makûl ve meşru sebepler dikkate alınarak karar verilmesi gerekmektedir. İhale işlemleri bakımından idarenin takdir yetkisinin hukuka uygunluğunun denetiminde, 4734 sayılı Kanun'un 5. maddesinde yer alan temel ihale ilkelerinin gözetilmesi gerektiği gibi, idare hukukuna hâkim olan diğer ilkelerin de dikkate alınması gerekir.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idarece 10/12/2020 tarihinde akaryakıt alımı ihalesi yapıldığı, anılan ihaleye sunulan üç tekliften yaklaşık maliyetin altında olan tek teklifin teklif ekinde sunulması gereken belgelerdeki eksiklik; yaklaşık maliyetin üzerindeki iki tekliften bedeli düşük olan teklifin belge eksikliği ve yaklaşık maliyetin üzerinde kalması; yaklaşık maliyetin üzerinde olup teklif bedeli de en yüksek olan davacıya ait teklifin ise yaklaşık maliyetin üzerinde kalması nedeniyle ihale komisyonu tarafından değerlendirme dışı bırakıldığı, geçerli teklif kalmaması nedeniyle ihale komisyonunca ihalenin iptaline karar verildiği, bu kararın 28/12/2020 tarihinde ihale yetkilisince uygun bulunması üzerine, ihalede en yüksek teklifi veren davacı tarafından açılan davada, İdare Mahkemesi'nce, "... davalı idarece yaklaşık maliyet güncellemesi yapıldıktan sonra hesaplanacak yaklaşık maliyet sonrasında yeterli rekabetin oluşmaması ve mali duruma göre takdir yetkisi kapsamında yeniden işlem tesis edilebileceği ..." belirtilmiş ise de, "... benzin ve motorin alımına ilişkin olan ihale kapsamında, ihale tarihinde belirlenen yaklaşık maliyetin, benzin ve motorin fiyatlarındaki değişimler göz önüne alınarak ihale tarihindeki fiyat ile güncellenmesi gerektiğinden, ihale ilan tarihi ile ihale tarihi arasındaki süreç içerisinde yükselen akaryakıt fiyatlarına karşın, söz konusu güncelleme yapılmaksızın, olması gerekenden daha düşük yaklaşık maliyet belirlemek suretiyle yaklaşık maliyetin üzerinde teklif verildiğinden bahisle ihalenin iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı ..." sonucuna varılarak idarenin ihalenin iptali kararının iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
İhale komisyonunun Kamu İhale Genel Tebliği'nde sayılan yaklaşık maliyet hesaplanırken değerlendirilmeyen herhangi bir husus olup olmadığı, yaklaşık maliyet güncellenerek tespit edilmişse, güncellemenin doğru yapılıp yapılmadığı ve verilen teklif fiyatlarının piyasa rayiç fiyatlarını yansıtıp yansıtmadığını sorgulayarak verilen teklifleri yaklaşık maliyete göre mukayese edip bütçe ödeneklerini de göz önünde bulundurarak, teklif fiyatlarını uygun bulması hâlinde ekonomik açıdan en avantajlı teklifi ve varsa ikinci teklifi belirlemek veya verilen teklif fiyatlarını uygun bulmaması hâlinde ihalenin iptaline karar vermek hususunda takdir yetkisine sahip olduğu, başka bir anlatımla, ihale ilanından ihalenin gerçekleştirildiği tarihe kadar geçen sürede ihaleye konu mal ve hizmet alımı veya yapım işindeki maliyetlerde veya piyasa rayiç fiyatlarında değişiklikler olmuş ise bunun idarenin yaklaşık maliyetin üzerindeki teklifleri değerlendirmesinde sadece ölçü olabileceği, ortaya çıkan gelişmelerin idarenin yaklaşık maliyetin üzerindeki teklifleri değerlendirmesi ve ihaleyi bu teklifleri dikkate alarak sonuçlandırması yönündeki takdir yetkisini ortadan kaldıracak şekilde yorumlanamayacağı, kendisine verilen kamu hizmetlerini yürütmekle yükümlü idarelerin ihtiyaçlarını temin etmek üzere gerçekleştirilen ihalelerde ortaya çıkan sonuçların yine idarelerce ilgili mevzuatta öngörülen seçenekler dikkate alınarak bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği aktarılan kuralların açık ve doğal sonucudur.
Tekliflerin değerlendirilmesi aşamasında, ihale komisyonu yaklaşık maliyetin üzerindeki tekliflerin değerlendirmeye alınıp alınmayacağına karar verirken aktarılan ölçütleri dikkate alır. Bu ölçütlerden birinin varlığı hâlinde idare takdir yetkisini yaklaşık maliyetin üzerindeki teklifleri değerlendirmeye alma yönünde kullanabileceği gibi bütün teklifleri reddederek ihalenin iptaline de karar verebilir.
İdarenin teklif fiyatların piyasa rayiç fiyatlarını yansıtıp yansıtmadığını sorgulayarak verilen teklifleri yaklaşık maliyete göre mukayese edeceği ve bütçe ödeneklerini de göz önünde bulundurarak, teklif fiyatları uygun bulması hâlinde ekonomik açıdan en avantajlı teklifi ve varsa ikinci teklifi belirleyebileceğine yönelik kural, Mahkemece, ihalenin gelinen aşamasında yaklaşık maliyetin yeniden değerlendirilmesi gerektiği şeklinde yorumlanmıştır. Bu yorum yöntemi, yaklaşık maliyetin üzerindeki tekliflerin değerlendirmeye alınıp alınmayacağına karar verilmesi bakımından kanunla idareye verilen takdir yetkisine kanunu ve ilgili mevzuatı aşan ölçüde müdahale edilmesi anlamına gelir.
Bu itibarla, geçerli teklif kalmayan ihalenin iptali yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığından temyiz isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Hakkari Belediyesi Satın Alma Komisyon Başkanlığı'nca 10/12/2020 tarihinde açık ihale usulüyle "Akaryakıt Alımı" ihalesi gerçekleştirilmiştir.
İhaleye 3 (üç) istekli tarafından teklif sunulmuştur.
İsteklilerden birincisinin teklifi yaklaşık maliyetin altındaki tek teklif olmakla birlikte bu isteklinin teklifi Ortaklık Bilgilerine ve Yönetimdeki Görevlilere İlişkin Son Durumu Gösterir Belge ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri olmadığı ve sunulmayacak belgeler tablosu teklif zarfında sunulmadığından bahisle değerlendirme dışı bırakılmıştır.
Yaklaşık maliyetin üzerinde olup yaklaşık maliyete en yakın olan ikinci teklif Ortaklık Bilgilerine ve Yönetimdeki Görevlilere İlişkin Son Durumu Gösterir Belge olmadığından ve yaklaşık maliyet üstünde fiyat verildiğinden bahisle değerlendirme dışı bırakılmıştır.
Yaklaşık maliyetin üzerindeki en yüksek teklif bedelini içeren davacının teklifi ise sunulması gereken belgeler tam olmakla birlikte yaklaşık maliyetin üstünde fiyat verildiğinden bahisle değerlendirme dışı bırakılmıştır.
İhale komisyonunun ihaleye geçerli teklif veren istekli çıkmaması nedeniyle 24/12/2020 tarihli ihalenin iptaline ilişkin kararının ihale yetkilisince 28/12/2020 tarihinde uygun bulunması üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun "Temel ilkeler" başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasında, "İdareler, bu Kanun'a göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur." kuralına yer verilmiştir.
4734 sayılı Kanun'un "Bütün tekliflerin reddedilmesi ve ihalenin iptali" başlıklı 39. maddesinde, "İhale komisyonu kararı üzerine idare, verilmiş olan bütün teklifleri reddederek ihaleyi iptal etmekte serbesttir. İhalenin iptal edilmesi hâlinde bu durum bütün isteklilere derhal bildirilir. İdare bütün tekliflerin reddedilmesi nedeniyle herhangi bir yükümlülük altına girmez. Ancak, idare isteklilerin talepte bulunması hâlinde, ihalenin iptal edilme gerekçelerini talep eden isteklilere bildirir." kuralı yer almıştır.
Anılan Kanun'un "İhalenin karara bağlanması ve onaylanması" başlıklı 40. maddesinde, 37 ve 38. maddelere göre yapılan değerlendirme sonucunda ihalenin, ekonomik açıdan en avantajlı teklifi veren isteklinin üzerinde bırakılacağı, ihale komisyonunun gerekçeli kararını belirleyerek ihale yetkilisinin onayına sunacağı, kararlarda isteklilerin adları veya ticaret unvanlarının, teklif edilen bedellerin, ihalenin tarihinin ve hangi istekli üzerine hangi gerekçelerle yapıldığının, ihale yapılmamış ise nedenlerinin belirtileceği, ihale yetkilisinin, karar tarihini izleyen en geç beş iş günü içinde ihale kararını onaylayacağı veya gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle iptal edeceği, ihalenin; kararın onaylanması hâlinde geçerli, iptal edilmesi hâlinde ise hükümsüz sayılacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan mevzuat hükümleri karşısında, bütün tekliflerin reddedilerek ihalenin iptal edilmesi konusunda ihale komisyonunun takdir yetkisi bulunduğu gibi ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi belirlenerek ihalenin sonuçlandırılmasına ilişkin komisyon kararlarının onaylanıp onaylanmaması konusunda da ihale yetkilisinin takdir yetkisinin bulunduğu açık olup bu yetki kullanılırken hukuken geçerli seçenekler arasından tercihte bulunulması ve işlemin yapılıp yapılmaması noktasında makûl ve meşru sebepler dikkate alınarak karar verilmesi gerekmektedir. İhale işlemleri bakımından takdir yetkisinin yargısal denetiminde, temel ihale ilkelerinin gözetileceği, yeterli rekabetin sağlanamaması hâlinde ise ihalenin ana amacının gerçekleşemeyeceği ve dolayısıyla ihaleden beklenen faydanın sağlanamayacağı açıktır.
Öte yandan, ihale yetkilisine ihaleye onaylama ya da onaylamayarak iptal etme konusunda tanınan yetki, ihale işlemlerinin sırf mevzuata uygunluğunu denetlemeye yönelik olmayıp, aynı zamanda ihale konusu işin özelliklerini, benzer işlere ilişkin diğer ihalelerin sonuçlarını ve ihalede oluşan fiyatın piyasa şartlarına uygun olup olmadığını en iyi bilebilecek durumda bulunması nedeniyle ihale yetkilisinin yerindelik denetimi yaparak idare menfaatini koruması amacıyla düzenlenmiştir. Nitekim, ihaleye katılanlar arasında yapılan anlaşmalar veya bazı katılımcıların ihaleden çekilmeye zorlanmaları veya belli paylar karşılığında piyasa şartlarına uygun olmayan teklifler vermeye ikna edilmeleri yoluyla kamu kaynaklarının haksız biçimde özel kişi veya kuruluşlara aktarılması şeklinde gelişen olaylara Ülkemizde sıkça rastlandığı bilinen bir husustur. İşte bütün bu gerçekler göz önünde tutularak, son kez genel bir değerlendirme yaparak idare menfaatini kollamak üzere ihale yetkilisine sözü edilen yetki tanınmıştır.
Bu itibarla, hem hukuka uygunluk ve hem de yerindelik denetimi yapan ihale yetkilisi tarafından bu konuda alınan idarî kararın yargısal denetiminin de özellik arz edeceği açıktır. Başka bir anlatımla, 4734 sayılı Kanun'un 40. maddesi ile ihale yetkilisine ihale komisyonu kararlarını onaylama zorunluluğu getirilmemesi nedeniyle anılan madde ile ihale yetkilisine tanınan yetkinin onaylamama yönünde kullanılması hâlinde bu yetkinin kamu yararına kullanıldığının ispatı bakımından, ihale yetkilisince hukuken kesin delil niteliği taşıyan belgelere dayanılması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu nedenle, ihale komisyonu kararını onaylamama veya ihale iptali işleminin idari davaya konu edilmesi hâlinde, gerek davalı idarenin mahkemeye yapacağı açıklamalar ve sunduğu belgeler ve gerekse mahkemece re'sen yapılacak araştırma sonucunda elde edilen bulgular işlemde kamu yararına aykırılık bulunmadığını ortaya koyar nitelikte ise idarece somut belge sunulmadığından bahisle ihaleyi onaylamama veya ihale iptali işleminin yargı yerince iptal edilmemesi gerekir. İhale işlemleri bakımından takdir yetkisinin denetiminde 4734 sayılı Kanun'un 5. maddesinde yer alan temel ihale ilkelerinin gözetilmesi ve hukukî güvenilirlik, idari istikrar gibi ilkelerin de dikkate alınması gerektiği kuşkusuzdur.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idarece 10/12/2020 tarihinde akaryakıt alımı ihalesi yapıldığı, anılan ihaleye sunulan üç tekliften yaklaşık maliyetin altında olan tek teklifin teklif ekinde sunulması gereken belgelerdeki eksiklik; yaklaşık maliyetin üzerindeki iki tekliften bedeli düşük olan teklifin belge eksikliği ve yaklaşık maliyetin üzerinde kalması; yaklaşık maliyetin üzerinde olup teklif bedeli de en yüksek olan davacıya ait teklifin ise yaklaşık maliyetin üzerinde kalması nedeniyle ihale komisyonu tarafından değerlendirme dışı bırakıldığı, geçerli teklif kalmaması nedeniyle ihale komisyonunca ihalenin iptaline karar verildiği, bu kararın 28/12/2020 tarihinde ihale yetkilisince uygun bulunması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
4734 sayılı Kanun’un 39. maddesi ile, idareye tekliflerin yaklaşık maliyete kıyasla çok yüksek olması ya da kanunun temel ilkelerine uygun olmayan durumların tespiti gibi durumlarda ihalede verilmiş tüm teklifleri reddederek ihaleyi iptal etme hususunda takdir yetkisi tanındığı, ancak idarenin ihalenin iptali konusundaki bu takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmadığı, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olduğu ve yargı denetimine tâbi bulunduğu açıktır.
Bu itibarla, davacı şirkete ait teklifin yaklaşık maliyetin üzerinde olduğu dikkate alındığında, 4734 sayılı Kanun’un 5. maddesinde yer alan temel ilkelerden rekabetin sağlanması, ihtiyacın uygun şartlarla karşılanması ve kaynakların verimli kullanılması ilkeleri ile kamu yararı gözetilerek ihalenin iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. DAVANIN REDDİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen ...-TL ilk derece yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5. Kullanılmayan ...-TL ilk derece aşamasındaki yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. Toplam ...-TL temyiz yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ...-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
7. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
8. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
9. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.