Danıştay 6. Daire 2022/1804 Esas 2022/7108 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2022/1804
Karar No: 2022/7108
Karar Tarihi: 16.06.2022

Danıştay 6. Daire 2022/1804 Esas 2022/7108 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/1804 E.  ,  2022/7108 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2022/1804
    Karar No : 2022/7108

    DAVACILAR : I- … Varisleri;
    1- …
    2- …
    3- …
    4- …
    II- … Vasisi …
    III- …
    IV- …
    V- …
    VEKİLLERİ : Av. …

    DAVALILAR : 1- …
    VEKİLİ : …
    2- … Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    DAVANIN KONUSU : Sakarya İli, Akyazı İlçesi sınırları içersinde bulunan ve ekli listede yer alan taşınmazların, "… Otobüs Terminali" yapımı amacıyla … Belediye Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan … tarih ve … sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, İnönü Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istenilmektedir.

    DAVACILARIN İDDİALARI : Kamulaştırma işlemlerine ilişkin tebligat yapılmadığı, … Asliye Hukuk Mahkemesi'nin … D. İş esas numaralı dosyasında verilen karar ile taşınmaza el konulduğu, kamulaştırma işlemlerine ise başlanılmadığı, … Belediyesi'nin davadan vazgeçtiği, ancak tapu kayıtlarından kamulaştırma şerhinin terkin edilmediği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

    DAVALI …'NIN SAVUNMASI: Marmara ve Düzce depremleri sırasında … Belediyesi merkezinin büyük hasar görmesi, ilçe hükümet konağının yıkılması ve terminalin bulunduğu alana yeniden inşaa edilmesi nedeniyle ilçenin terminalsiz kalması, şehirler arası ulaşımı sağlayan sabit bir yerin olmaması nedeniyle ilçe merkezinde trafik yoğunluğu, görüntü ve gürültü kirliliğinin ortadan kaldırılması için dava konusu işlemin tesis edildiği savunulmaktadır.

    DAVALI … BELEDİYE BAŞKANLIĞI'NIN SAVUNMASI: Davanın süresinde açılmadığı savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK …'IN DÜŞÜNCESİ : Bozmaya uyulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI DANIŞTAY …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, Sakarya İli, Akyazı ilçesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın otobüs terminali yapımı amacıyla … Belediye Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin … günlü, … sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
    Anayasa'nın 13. ve 35. madde hükümleri çerçevesinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun acele kamulaştırma başlıklı 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolunun istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiği, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığının arandığı ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanındığı anlaşılmaktadır. Bu koşullardan ikisinin Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceğinin belirtildiği gözönünde bulundurulduğunda, üçüncü koşul olan aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmekte olup, kamulaştırmalarda 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için acele kamulaştırmanın özel ve istisnai koşullarının gerçekleşmiş olduğunun açıkça ortaya konulması zorunludur.
    Dosyanın incelenmesinden, dava konusu Bakanlar Kurulu kararında acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren somut nedenlerin ortaya konulmadığı, acelelik halinin, kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasını gerektiren hallerin bulunmadığı gibi, otobüs terminali yapımının tek başına acele kamulaştırma nedeni olarak kabul edilmesinin hukuken mümkün olmaması karşısında, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında 2942 sayılı Yasa'nın 27. maddesi koşullarının bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten sonra, davanın reddi yolundaki Dairemizin 21/09/2021 tarih ve E:2021/6706, K:2021/9772 sayılı kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24/01/2022 tarih ve E:2021/3809 K:2022/131 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 20/A maddesi uyarınca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY:
    Marmara ve Düzce depremleri sırasında Akyazı ilçesinde büyük hasar meydana gelmesi üzerine İlçe hükümet konağı yıkılmış ve terminal alanının bulunduğu yere yeni hükümet konağı inşa edilmiştir. İlçede uzun zamandır şehirler arası terminalin bulunmaması nedeniyle oluşan trafik yoğunluğu ve gürültü kirliliğinin önüne geçilmesi amacıyla … Mahallesi, … ada üzerindeki …, …, … ve … sayılı parseller 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlarda "terminal alanı" olarak belirlenmiştir.
    Terminal alanına acil ihtiyaç duyulduğu gerekçesi ile Akyazı Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile acele kamulaştırma kararı alınabilmesi için İçişleri Bakanlığına müracaat edilmesi yolunda karar alınmış, 27/02/2017 tarih ve 4539 sayılı yazı ile Belediye Başkanı tarafından İçişleri Bakanlığına müracaatta bulunulmuştur.
    … Bakanlığının … tarih ve …. sayılı yazısına binaen, Bakanlar Kurulunun … tarih ve … sayılı Kararı ile dava konusu taşınmazın acele kamulaştırılmasına karar verilmesi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
    2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Usul Yönünden:
    Davanın süresinde açılmadığı iddiasına gelince;
    İdari işlemlerin nitelikleri gereği özel yasalarında genel dava açma süreleri dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde, idare tarafından idari işlemlerin nitelikleri ve tabi oldukları dava açma süreleri gösterilmedikçe özel dava açma sürelerinin işletilmesine olanak bulunmadığından, Anayasa’nın 40. maddesi hükmü uyarınca, özel dava açma süresine tabi olmasına rağmen bu hususun idari işlemde açıklanmaması halinde, dava konusu idari işlemin tebliği tarihinden itibaren özel dava açma süresinin değil, altmış günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerekmektedir.
    Acele kamulaştırmaya ilişkin Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete'de yayımlanması ilgililere tebliğ hükmünde olmadığından acele kamulaştırmaya ilişkin işlemlerin Anayasada yer alan bir temel hak ve özgürlük olan mülkiyet hakkını kısıtlayıcı nitelikte bireysel işlem olması karşısında otuz gün içinde dava açılacak idarenin gösterilmesi suretiyle ilgiliye tebliğ edilmesi, Anayasada güvence altına alınmış olan hak arama özgürlüğünün de gereğidir.
    Bu çerçevede, muhatapları açısından subjektif ve kişisel nitelikte olan acele kamulaştırma kararlarının, usulüne uygun yazılı bildirimi üzerine otuz gün içinde veya öğrenme üzerine altmış günlük genel dava açma süresi içinde dava konusu edilebileceği, bu durumda 2577 sayılı kanunun 20/A maddesinin uygulanamayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
    Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/03/2015 tarihli, E:2014/5590, K:2015/891 sayılı kararı da bu yöndedir.
    Uyuşmazlıkta, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının davacıya tebliğ edildiğine dair belgenin dosyaya sunulmadığı görüldüğünden, davacı tarafından öğrenme tarihi üzerine altmış günlük genel dava açma süresi içinde dava açıldığından, davalı Akyazı Belediye Başkanlığı'nın davada süre aşımı bulunduğu yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir.

    Esas Yönünden:
    Özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük yada orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
    Anayasa’nın 35. maddesinin ikinci fıkrasında mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin Kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. Acele kamulaştırma usulü, olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte; yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye, kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkânı tanımaktadır. Taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi, bunun mümkün olamaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza acele olarak ihtiyaç duyulması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kamulaştırma acele usulle yapılmaktadır.
    Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Anılan hüküm uyarınca taşınmazların bir an önce kullanılmasına ihtiyaç duyulan, kamu düzenine ilişkin olarak acelilik halinin bulunduğu durumlarda Bakanlar Kurulunca, taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilebilmektedir.
    Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekmektedir.
    Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır.
    Uyuşmazlıkta; davaya konu taşınmazların acele kamulaştırılmasına yönelik şartların oluşup oluşmadığı, yani acelelik durumunun bulunup bulunmadığı yönünden bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
    … tarihli ve … sayılı Akyazı Belediye Meclisi kararıyla; Marmara ve Düzce depremleri sırasında büyük hasar gören hükümet konağının yıkılarak otobüs terminal alanına yeni hükümet konağı yapıldığı, yaşanan depremlerin ardından meclis kararının alındığı 2016 yılına kadar ilçenin şehirlerarası terminalinin olmadığı gibi mahallelere ulaşım sağlayan minibüslerin de sabit bir yerinin bulunmadığı, ilçe merkezinde trafik yoğunluğu ile görüntü ve gürültü kirliliğine neden olduğu, her geçen gün artan trafik yoğunluğunun azaltılması, görüntü ve gürültü kirliliğinin önüne geçilmesi, maddi ve ölümcül kazaların en asgari seviyeye çekilmesi amacıyla, anılan durumların bir an evvel ortadan kaldırılması zaruri hale geldiğinden durumun aciliyeti göz önünde bulundurularak acele kamulaştırma kararı alınması için müracaat edilmesi kararının alındığı belirtilmiş olup, Akyazı ilçe merkezinde şehirlerarası terminalin ve mahallelere ulaşım sağlayan minibüslerin sabit bir yerinin bulunmadığı dikkate alındığında dava konusu projenin yapılmasında kamu yararı bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.
    Bu durumda; Akyazı ilçe merkezinde şehirlerarası ulaşım yapan otobüsler ve mahallelere ulaşım sağlayan minibüsler için Akyazı Otobüs Terminalinin yapılmasınının, trafik yoğunluğunun azaltılmasının, görüntü ve gürültü kirliliğinin önüne geçilmesinin, maddi ve ölümcül kazaların en asgari seviyeye çekilmesinin amaçlandığı hususları dikkate alındığında kamu yararının varlığı da açık olup, davaya konu projenin bir an önce tamamlanmasında acelelik halinin bulunduğu sonucuna varıldığından, taşınmaza el konulmasına imkan veren dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.


    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVANIN REDDİNE,
    2. Aşağıda ayrıntısı yer alan …-TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
    3. Varsa posta avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
    4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı idarelere verilmesine,
    5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(g) maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara