Esas No: 2020/3719
Karar No: 2022/3034
Karar Tarihi: 16.06.2022
Danıştay 3. Daire 2020/3719 Esas 2022/3034 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2020/3719 E. , 2022/3034 K.Özet:
Danıştay Üçüncü Dairesi, bir şirketin sahte faturalarla belgelenen alımları nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezası ile vergi ziyaı cezasına yönelik davada, Vergi Mahkemesi kararının bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına ve özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare temyiz isteminin reddine karar vermiştir. Kararın temel gerekçesi, harcamaların sahte veya yanıltıcı belgelerle yapıldığı durumlarda kesilen özel usulsüzlük cezasının Vergi Usul Kanunu'nun amacına uygun düşmediğidir. Kararda atıfta bulunulan kanun maddeleri, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesi ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 3. maddesidir.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/3719
Karar No : 2022/3034
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) ... Koltuk Nakliyat Tekstil İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin, 2014 yılında alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle sonraki yıla devreden indirilebilecek katma değer vergisinin azaltıldığı da gözetilerek yeniden oluşturulan beyan tablosuna göre 2014 yılının Eylül ila Kasım ve 2015 yılının Mart, Nisan, Haziran ve Temmuz dönemlerine yönelik olarak haksız iade edilen verginin geri alınması amacıyla re'sen salınan katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezası ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı ... hakkındaki tespitlerden düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna ulaşıldığından yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, 2013 yılının Kasım dönemine ait olup 2014 yılı içerisinde kesinleşen vergi ziyaı cezasının 2014 yılına ilişkin vergi ziyaı cezası yönünden tekerrüre esas alınamayacağı ancak 2015 yılı için kesilen vergi ziyaı cezası bakımından tekerrüre esas alınmasında hukuka aykırılık görülmediği, somut bir saptama olmaksızın özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği gerekçesiyle bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 2015 yılı için kesilen vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı yönünden dava reddedilmiş, 2014 yılı için kesilen vergi ziyaı cezasının, tekerrürden kaynaklanan kısmı ile özel usulsüzlük cezası ise kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
Vergi Mahkemesi kararının, bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden davanın reddi ile 2014 yılı için kesilen vergi ziyaı cezasının, tekerrürden kaynaklanan kısmı ve özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkralarına yöneltilen istinaf başvuruları, kararın değinilen hüküm fıkralarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiştir.
2013 yılının Kasım dönemine ait olup 2014 yılı içerisinde kesinleşen vergi ziyaı cezasının dava konusu 2015 yılına ait vergi ziyaı cezasında tekerrüre esas alınmasına karşın 2015 yılına ait vergi ziyaı cezasının, önceki yıldan devreden indirilebilecek katma değer vergisinin azaltılmasından kaynaklandığı dikkate alındığında, tekerrür hükümleri gereğince artırılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, Vergi Mahkemesi kararının, 2015 yılına ait vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası kaldırılarak söz konusu cezanın değinilen kısmı kaldırılmıştır.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, uyuşmazlık konusu faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığı, fatura bedellerinin banka kanalıyla ödendiği, ... hakkındaki tespitlerin gerçekleştirilen faaliyetin gerçek olduğunu gösterdiği, bu kişinin beyanı dikkate alınmaksızın tek taraflı yapılan değerlendirmelerin hukuka uygun düşmediği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, davacının alışlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiği hususu hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile sabit olduğundan, kesilen özel usulsüzlük cezasında ve vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılarak kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... 'IN DÜŞÜNCESİ : Taraflar temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle haksız iade edilen verginin geri alınması için adına dava konusu verginin salındığı, tekerrür hükümleri gereğince artırılarak bir kat vergi ziyaı cezası ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca özel usulsüzlük cezasının kesildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. fıkrasında verilmesi ve alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10'u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemlerine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının; tarhiyata ilişkin hüküm fıkraları aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
213 sayılı Kanun'un yukarıda sözü edilen 353. maddesi, fatura veya benzeri belge verilmemesi, alınmaması ve diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmamasına ilişkin özel usulsüzlükler ve cezalarını düzenlemektedir. Değinilen maddede öngörülen bu düzenleme ile mükelleflerin vergilendirme işlemlerinin kayıt ve belge düzenine uygun yürütülmesinin sağlanması amaçlanmıştır.
Harcamaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı faturalarla belgelendirilmesi, 213 sayılı Kanun'un 353. maddesinin 1. bendinde özel usulsüzlük cezası kesilmesi gereken eylemler arasında gösterilmediğinden kesilen özel usulsüzlük cezasının maddenin öngörülüş amacına uygun düşmediği dikkate alındığında, Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle kaldırılması yolundaki hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare istinaf başvurusunun reddinde sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Davalı idare temyiz isteminin reddine,
4. Kararın; vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
5. Kararın; özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
6. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
7. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 16/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Temyiz isteminin 2015 yılı için kesilen vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmı yönünden Davalı idare temyiz isteminin kabulü, Vergi Dava Dairesi kararının, değinilen hüküm fıkrasının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum.