Danıştay 8. Daire 2019/4267 Esas 2022/4248 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/4267
Karar No: 2022/4248
Karar Tarihi: 17.06.2022

Danıştay 8. Daire 2019/4267 Esas 2022/4248 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/4267 E.  ,  2022/4248 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/4267
    Karar No : 2022/4248

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, baro levhasına yazılma talebiyle yapılan 02.03.2017 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında; davacının baro levhasına kaydedilmesi yönündeki başvurusu hakkında süresi içinde karar verilmediğinden, davacının avukatlığa kabul isteminin reddedilmiş sayıldığı, bunun üzerine davacının yasal prosedürü izlemek suretiyle, bir aylık sürenin bitiminden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilme hakkı bulunduğu halde bu yola başvurmadığı, bu süreç geçtikten sonra davacının baroya kaydının yapılmadığından bahisle avukatlığa kabulü için davacı adına yeniden yapılan 02.03.2017 tarihli başvurunun ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesi kapsamında yapılmış bir başvuru olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu başvurunun zımnen reddine dair dava konusu işlem açısından ise; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yönelik yürütülen bir soruşturmada davacı hakkında bir kısım şüphelilerle birlikte şüpheli sıfatıyla terör örgütüne üye olmak suçundan halen soruşturma yürütüldüğü ve bu soruşturmanın sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekeceğinden, bu aşamada, davacı adına yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykrılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesince; idari merci tecavüzü yönünden yapılan değerlendirmede, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 7. maddesine göre süresi içinde karar verilmeyerek baroya yazılma istemi reddedilenlerin Türkiye Barolar Birliği'ne itiraz edebilecekleri yönünde getirilen düzenleme ile kişilere ihtiyari olarak Türkiye Barolar Birliği'ne itiraz hakkı tanındığı, ilgililerin bu seçimlik hak kapsamında Türkiye Barolar Birliği'ne itiraz edebileceği gibi doğrudan yetkili idare mahkemesi nezdinde iptal davası açabileceği, bu nedenle davacının zımnen ret işlemine karşı Türkiye Barolar Birliği'ne itiraz etmeksizin doğrudan açtığı iptal davasında idari merci tecavüzü bulunmadığı; dava açma süresi yönünden yapılan değerlendirmede, ilgililerin seçimlik bir hak olarak 1136 sayılı Kanunun 7. maddesinde belirtilen bir aylık sürenin sonundan başlamak üzere 60 günlük genel dava açma süresi içinde iptal davası açabilecekleri gibi başvuruyu izleyen günden itibaren 60 gün içinde idarece herhangi bir cevap verilmemesi üzerine oluşan zımni ret işleminin iptali istemiyle zımni ret işleminden itibaren 60 gün içinde dava açabileceği, bu yorumun, çalışma hakkının ve hak arama özgürlüğünün kısıtlanmaması bağlamında hakkaniyete daha uygun düştüğü, davacının 02.03.2017 tarihli Baro levhasına yazılma talebinin 60 gün içinde cevap verilmeyerek zımnen reddedilmesi üzerine bakılan davanın 60 günlük genel dava açma süresi içinde açıldığı, bu nedenle bakılan davada süre aşımı bulunmadığı sonucuna varıldığı; davanın esası yönünden yapılan değerlendirmede, uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için Türkiye Barolar Birliğinin 15.08.2016 tarihli "Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin baro levhasına kayıt ve ruhsatname talebinde bulunan kamu görevlileri hakkında uygulanması" konulu duyurusunda Barolarca gerekli yazışmalar yapıldıktan sonra konunun Avukatlık Kanunu'nun 5/3 ve 5/1-a maddeleri gereğince değerlendirilmesi yönündeki ifade gereği davacının 1136 sayılı Kanunun 5.maddesi uyarınca avukatlığa kabulü önünde bir engelinin olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, buna göre, stajını tamamlayarak Baro levhasına yazılma talebinde bulunan davacının, emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken 20.04.2015 tarihinde resen emekliye sevk edildiği, …Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yönelik yürütülen …sayılı soruşturmada davacı hakkında şüpheli sıfatı ile silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan soruşturma yürütüldüğü, davacının olağanüstü hal döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler kapsamında, Kararname ekindeki listede adına yer verilmek suretiyle kamu görevine son verilmemiş olduğu, Emniyet Genel Müdürlüğünce de davacı hakkında bu yönde herhangi bir soruşturmanın yürütülmediğinin anlaşıldığı, bu durumda, 1136 sayılı Kanunun 5.maddesinin 1/a bendinde sayılan (Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı işlenen suçlar dahil olmak üzere) suçlardan mahkum olmak avukatlığa kabulde engeller arasında sayıldığından ve davacının bu yönde bir mahkumiyeti bulunmadığından 1136 sayılı Kanunun 5.maddesinin 1/a bendi kapsamında avukatlığa engel bir durumunun olmadığı, öte yandan davacı hakkında yürütülen soruşturma kapsamında iddianamenin henüz hazırlanmadığı ve bu nedenle kovuşturma aşamasına henüz geçilmediği, 1136 sayılı Kanunun 5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca belirtilen suçlardan ilgili hakkında kovuşturmanın devam ediyor olması halinde kararın kovuşturma sonuna kadar bekletileceği yönündeki düzenlemenin davacı hakkında uygulanmasına bu nedenle olanak bulunmadığı, dolayısıyla bu fıkra kapsamında da davacının avukatlığa engel bir halinin olmadığı sonucuna varıldığından davacının, baro levhasına kaydedilmesi talebiyle yaptığı 02.03.2017 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, idare mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Usule ilişkin olarak, davanın süresinde açılmadığı, Türkiye Barolar Birliğine itiraz edilmeden dava açıldığından idari merci tecavüzü bulunduğu, ayrıca idari davaya konu olabilecek kesin ve icrai bir işlem bulunmadığı; esasa ilişkin olarak, davacının baro levhasına kayıt talebiyle ilgili olarak …Cumhuriyet Başsavcılığı ile yapılan yazışmaların neticesinin beklenildiği, Avukatlık Kanununun 5/3. maddesinde geçen "kovuşturma" ibaresinden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda yer alan "kovuşturma" evresinin kastedilmediği, Avukatlık Kanununda yer alan kovuşturma ibaresinin soruşturma evresini de kapsadığı, "Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar" nedeni ile hakkında soruşturma yapılan davacının baro levhasına kayıt talebinin zımnen reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan herhangi bir soruşturmanın bulunmadığı, bu nedenle Baro Yönetim Kurulunun Avukatlık Kanununun 5/1-a ve 5/3. maddeleri gereği davacı hakkında işlem yapma yetkisinin bulunmadığı, temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 7. maddesinde, levhaya yazılma istemi hakkında Baro Yönetim Kurullarına bir ay içinde karar verme görevi yüklenmiş olup bu süre içinde karar verilmediği takdirde levhaya kayıt talebinde bulunan ilgilinin avukatlığa kabul isteminin reddedilmiş sayılacağı kurala bağlanmıştır.
    Böylelikle 2577 sayılı Kanunda zımni ret süresi olarak öngörülen (işlem tarihinde yürürlükte olan) 60 günlük süreden farklı ve özel bir zımni ret müessesesi getirilmiştir.
    Buna göre, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 7. maddesinde yer verilen kural gereği bir aylık süre içinde talebi cevaplandırılmamak suretiyle zımnen reddedilen ilgililerin 60 günlük genel dava açma süresi içinde idari yargı yoluna başvurmaları gerektiği açıktır.
    Olayda, 09.11.2016 tarihinde baro levhasına kayıt talebinde bulunan davacının bu talebinin bir aylık süre içinde cevap verilmeyerek zımnen reddedildiği, bu işleme karşı 15 günlük yasal süresi içinde Türkiye Barolar Birliğine itiraz yoluna gidilmediği, istemin zımnen reddedilmesi üzerine 60 günlük genel dava açma süresi içinde dava açma yoluna gitmeyen davacının, 02.03.2017 tarihinde davalı idare kayıtlarına giren dilekçe ile ikinci bir başvuru yaparak avukatlığa kabulü hakkında bilgi edinme başvurusunda bulunduğu ve baro levhasına yazılma hususunda gereğinin yapılmasını talep ettiği, bu istemin de bir ay içinde cevap verilmeyerek 02.04.2017 tarihinde zımnen reddedilmiş sayıldığı anlaşılmaktadır.
    Buna göre, davacının yapmış olduğu ikinci başvurusunun 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında yapılmış bir başvuru olduğu kabul edilse dahi zımni ret işlemine karşı 60 günlük genel dava açma süresi içinde ve en geç 01.06.2017 tarihine kadar dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 20.06.2017 tarihinde açılan davanın süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek verilen kararda hukuki isabet bulunmadığından davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle,
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkemesince taraflara iadesine,
    4. Kesin olarak, 17/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara