Danıştay 8. Daire 2019/4301 Esas 2022/4240 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/4301
Karar No: 2022/4240
Karar Tarihi: 17.06.2022

Danıştay 8. Daire 2019/4301 Esas 2022/4240 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Danıştay'ın Sekizinci Dairesi, Bursa ili, Osmangazi ilçesi, Tarihi Çarşı ve Hanlar bölgesinde yer alan taşınmazın restore edilmesiyle ilgili davacıların borcunun kaldırılması talebine ilişkin dava açılması sonrasında verilen Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenmesi sonucu, davacıların talebinin özel hukuk sözleşmesi olduğu için adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır. Diğer yandan, dava konusu taşınmaz davalı belediyenin mülkiyetinde bulunmadığından restorasyon, davacıların bu hizmetin karşılığını ödeyeceklerini akdetmeleri sonrasında yapılmıştır. Bu nedenle, 5216 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile 2464 sayılı Kanun'un 97. maddesi kapsamında idari bir görev ve yetkinin uygulaması sonucunda ortaya çıkan uyuşmazlığın çözümünde de idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca, dava konusu borç miktarı 13.270,00 TL'den fazla olduğu için, karar verme yetkisinin belediye meclisinde olduğu sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5216 sayılı Kanun, Bü
Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/4301 E.  ,  2022/4240 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/4301
    Karar No : 2022/4240

    TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
    2- …
    3- …
    4- …Mirasçıları;
    I- … II- …
    III- …
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVALI) : …Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Bursa ili, Osmangazi ilçesi, Tarihi Çarşı ve Hanlar bölgesinde yer alan ve davacıların maliki olduğu taşınmazın, Bursa Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulunca onaylanan uygulama projesi doğrultusunda, "... Restorasyonu ve ... Çevresi Dükkanların Sağlamlaştırılması İnşaatı Uygulama İşi" kapsamında ... tarih ve ... sayılı ihale komisyonu kararı ile ihale edilerek restore edilmesi ile ilgili davacılara çıkarılan toplam 1.492.160,00-TL borcun kaldırılması talebiyle yapılan 15.01.2018 tarihli başvurunun zımnen reddine yönelik işlemin iptali istenilmektedir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında, davacılar ile davalı belediye arasında akdedilen sözleşmenin özel hukuk hükümlerine tabi olarak yapıldığı tartışmasız olup, davalı belediyenin uygulama bedelini tahsil edip edemeyeceği noktasındaki ihtilafın, taraflar arasında özel hukuk hükümlerine göre akdedilen sözleşme çerçevesinde değerlendirilmesi gerekeceği, buna göre, ilgili sözleşmenin bir özel hukuk sözleşmesi olması karşısında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki akdedilen sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmadığı, 5216 sayılı Kanun'un 7. maddesiyle davalı idareye verilen görev ve yetkilere ilişkin olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : 5216 sayılı Kanun'un 7. maddesinin 1. fıkrasının (o) bendinde, kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlamak, bu amaçla bakım ve onarımını yapmak, korunması mümkün olmayanları aslına uygun olarak yeniden inşa etmek büyükşehir belediyelerinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.
    2464 sayılı Kanun'un 97. maddesinde "Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet (…) için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. (...)" düzenlemesi bulunmaktadır.
    Uyuşmazlıkta, dava konusu han davacıların özel mülkiyetinde bulunmakla birlikte, aynı zamanda şehrin tarihi ve kültürel değerleri arasında yer almaktadır. Bu kapsamda, davalı idarece 5216 sayılı Kanun'un yukarıda yer verilen düzenlemesi doğrultusunda, söz konusu hanın restore edilerek devamlılığının sağlanması ve şehre kazandırılması amaçlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak, restorasyon sonucunda oluşan bedelin uygun koşullarda davacılar tarafından karşılanması için taraflar arasında bir sözleşme akdedilmiş olup, sözleşmenin 2464 sayılı Kanun'un yukarıda yer alan hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira, dava konusu taşınmaz davalı belediyenin mülkiyetinde bulunmadığından, restorasyon, davacıların bu hizmetin karşılığını ödeyeceklerini akdetmeleri sonrasında yapılmıştır.
    Bu durumda, gerek 5216 sayılı Kanun gerekse de 2464 sayılı Kanun hükümleri uyarınca dava konusu uyuşmazlığın idari bir görev ve yetkinin uygulaması sonucunda ortaya çıktığı görülmekle, uyuşmazlığın çözümünde de idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
    Öte yandan, 5393 sayılı Kanun'un 18. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendi uyarınca vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı bakılmakta olan davanın açıldığı 2018 yılı itibarıyla 13.270,00 TL'den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek yetkisi belediye meclislerinde bulunmaktadır. Davacılar tarafından yapılan başvuruda, 1.492.160,00 TL borcun silinmesi talep edildiğinden, bu konuda karar verme yetkisinin belediye meclisinde olduğu sonucuna varılmakla, meclisin bu yönde tesis edeceği işlem de (her ne kadar dava konusu işlem zımnen ret olsa da) idari yargı yerinin görevinde bulunmaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, davanın görev yönünden reddine dair İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu kararda hukuki isabet görülmediğinden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle,
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
    4. Kesin olarak, 17/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara