Danıştay 5. Daire 2019/5932 Esas 2022/4993 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2019/5932
Karar No: 2022/4993
Karar Tarihi: 17.06.2022

Danıştay 5. Daire 2019/5932 Esas 2022/4993 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2019/5932 E.  ,  2022/4993 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    BEŞİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/5932
    Karar No : 2022/4993

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun … tarihli, Esas No: …, Karar No: … sayılı kararıyla onanarak kesinleşen Yargıtay … Dairesinin, ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği … tarihli, Esas No:…, Karar No:… sayılı kararı ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulduğu ve münhasıran bu suç örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bir ağ olduğu tespit ve değerlendirilen ByLock iletişim sistemini kullandığının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası AŞ'deki (Bank Asya) mevcut bulunan hesabındaki mevduatını 2014 yılından itibaren artırdığının tespit edildiği, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülerek hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşıldığı, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile en az irtibat derecesinde bağının olduğu sonucuna varıldığından, davacının başvurusunun reddine ilişkin Komisyon kararında hukuka aykırılık görülmediği, diğer yandan, yukarıda yer verilen tespitler ile mahkumiyet kararı, bakılan davada kanaatin oluşması ve karar vermek için yeterli görüldüğünden, dava konusu Komisyon kararında yer alan diğer tespitlerin bu aşamada araştırılması ve değerlendirmesine gerek görülmediği ve hükme esas alınmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun açıklamalı olarak ve düzeltilerek reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, savunma hakkı tanınmadan tesis edilen kamu görevinden ihraç işleminin hukuka aykırı olduğu, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunmadığı, masumiyet karinesinin ve suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile işlemin iptali istemini reddeden İdare Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf isteminin reddi yolundaki kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    23 Ocak 2017 tarih ve 29957 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1.maddesinde; Anayasanın 120 nci maddesi kapsamında ilan edilen ve 21/7/2016 tarihli ve 1116 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararıyla onaylanan olağanüstü hal kapsamında, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle başka bir idari işlem tesis edilmeksizin doğrudan kanun hükmünde kararname hükümleri ile tesis edilen işlemlere ilişkin başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulduğu, 2.maddesinde, anılan Komisyonun yedi üyeden oluşacağı, üyelerin üçünün kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından, bir üyenin Adalet Bakanlığının merkez teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarında çalışan hâkim ve savcılar arasından Adalet Bakanınca, bir üyenin mülki idare amirleri sınıfına mensup personel arasından İçişleri Bakanınca, birer üyenin Yargıtayda ve Danıştayda görev yapan tetkik hâkimleri arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirleneceği, Komisyonun kendi üyeleri arasından yapacağı seçimle bir başkan ve bir başkanvekili seçeceği, "İnceleme ve Karar" başlıklı 9'uncu maddesinde; Komisyonun incelemelerini dosya üzerinden yapacağı, inceleme sonucunda başvurunun reddine veya kabulüne karar verebileceği kurala bağlanmıştır.
    12 Temmuz 2017 tarih ve 30122 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun Çalışmasına İlişkin Usulü ve Esaslar Tebliğinin "Görüşme Usulü ve Oylama" başlıklı 13'üncü maddesinde ise; Komisyon toplantısında işlerin, gündemdeki sıraya göre incelenip karara bağlanacağı, Komisyon başkanının söz almak isteyen üyelere söz verip görüşmeler tamamlandıktan sonra açık oylama yapılacağı, Komisyonun toplantı ve karar yeter sayısının dört olduğu, oylamalarda çekimser oy kullanılamayacağı belirtilmiştir.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dosyanın incelenmesinden, davacı hakkındaki OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kararında imzası bulunan komisyon üyesi … sicil numaralı …'ın İçişleri Bakanlığı bünyesinde başmüfettiş olarak görev yaptığı dönemde, davacı hakkındaki araştırma sonuçlarını da içeren "....FETÖ/PDY ile bağlantılı olabilecek bütün iş, işlem, hal, tutum, davranış iltisak ve faaliyetlerinin araştırılması" konulu … tarih ve …, …, … sayılı araştırma raporunu düzenleyenler arasında olduğu görülmüştür.
    OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu, Kanun Hükmünde Kararnameler uyarınca kamu görevinden çıkarılanların, dava yoluna gitmeden önce başvurmak zorunda olduğu ve itirazın reddine ilişkin kararları kesin olmamakla birlikte, itirazın kabulü hakkındaki kararları kesin olan ve bir nevi süzgeç görevi üstlenip, yargılama benzeri fonksiyon icra eden bir komisyondur. Bu nedenle, Komisyonda görev alan üyelerin tarafsız olması kadar, görünüm itibariyle de ilgililer tarafından tarafsız olarak algılanmaları hususunda kuşku yaratılmaması gerekmektedir.
    Davacının, kamu görevinden çıkarılması işlemine dayanak teşkil ettiği anlaşılan söz konusu Raporda, davacının FETÖ/PYD terör örgütüyle irtibatı ve iltisakı konusunda önceden görüşünü bildiren Başmüfettişin, daha sonra OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu üyesi olarak atanması nedeniyle davacının kamu görevine iade talebinin reddi yönünde karar verilen Komisyon toplantısında yer alarak karara katılması; tarafsızlık ve objektiflik ilkeleri ile bağdaşmayacağından, bu durum gözetilmeksizin davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf isteminin reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 17/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Hemen Ara