Esas No: 2019/997
Karar No: 2022/4259
Karar Tarihi: 21.06.2022
Danıştay 8. Daire 2019/997 Esas 2022/4259 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2019/997 E. , 2022/4259 K.Özet:
Davacı, geçici köy korucusu olarak görev yaparken göreve katılmadığı gerekçesiyle görevine son verilmesine karşı dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, savunma hakkının tanınmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal etmiş ve yoksun kalınan parasal hakların tazmini gerektiğine karar vermiştir. Bölge idare mahkemesi ise İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğunu belirterek istinaf başvurusunu reddetmiştir. Davalı idare temyiz istemiyle karara itiraz etmiştir.
Danıştay Sekizinci Dairesi, Bölge İdare Mahkemesi kararının dava konusu işleme ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olduğunu ve temyiz nedenlerinin bu kısmın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığını belirtmiştir. Ancak, savunma hakkının tanınmaması sebebiyle işlemin iptal edilmesi durumunda, idari yargı mercileri tarafından verilen iptal kararlarının geriye yürüyerek, işlem tesis edildiği andan itibaren hiç tesis edilmemiş gibi ortadan kaldırdığına dikkat çekmiştir. Bu sebeple yoksun kalınan parasal haklar hakkında bir karar verilebilmesi için davacıya savunma hakkının tanınması gerektiğini bel
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/997
Karar No : 2022/4259
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Şırnak İli, İdil İlçesi,… Köyü'nde geçici köy korucusu olarak görev yapan davacının Geçici Köy Korucuları Yönetmeliğinin 17. maddesinin ç bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin 03/06/2016 tarihli işlemin iptali ile yoksun kalınan maaş ve diğer parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; davacının yalnızca ifadesinin alınmak üzere telefonla aranarak karakola çağrıldığı ancak herhangi bir savunma istem yazısının davacının adresine tebliğe çıkarılıp davacıya belli bir süre verilerek usulüne uygun savunma hakkı tanınmadığı, Anayasa ile teminat altına alınan savunma hakkının kısıtlanmasından ve savunma hakkı verilmeden disiplin cezası uygulanamayacağına ilişkin açık düzenlemeye aykırı olarak işlem tesis edilmesinden dolayı, dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği, diğer yandan, Anayasa'nın 125. maddesinde yer verilen "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." hükmü uyarınca, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı maaş ve parasal haklarının tazmini gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, yoksun kaldığı maaş ve parasal hakların hesaplanarak dava tarihinden (10/08/2016) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Mahkemece savunma hakkının tanındığına dair tek parametrenin davacının adresine savunma istem yazısının tebliğ edilip edilmediği olduğu, bunun da yerinde bir değerlendirme olmadığı, davacıya usulüne uygun görev tebliği yapıldığı, davacının göreve katılmadığı, hakkında disiplin hükümlerinin uygulanacağı belirtilerek savunma yapmaya davet edildiği, davacının kendi isteği ile bu hakkı kullanmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı vekili tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava; geçici köy korucusu olan davacının, göreve katılmadığından bahisle görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kalınan maaş ve diğer parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinin son fıkrasında; idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğu, 129. maddesinde; memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
442 sayılı Köy Kanunu'nun Ek 18. maddesinde; geçici köy korucuları ile korucu başlarının; görevlendirme şekilleri, göreve alınmalarında aranacak şartlar, görevleri, uygulanacak disiplin cezaları ve görevlerine son verilmesini gerektiren haller, disiplin amirleri, yararlanacakları giyim eşyaları ile bunların şekli ve verilme zamanları, eğitim ve denetim usûl ve esasları, sicil ve izinleri, ilk müracaatlarında sahip olmaları gereken sağlık şartları, başka bir işte çalışma hakları ile bu Kanunda yer alan diğer hususlara ilişkin uygulamaların Milli Savunma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine İçişleri Bakanlığınca hazırlanacak ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenleneceği hükmü yer almaktadır.
Bu madde hükmü uyarınca 09/01/2008 tarih ve 2018/13105 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe giren Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin "Disiplin Cezaları" başlıklı 17. maddesinin ç 'görevden çıkarma' başlıklı 1. bendinde; '(1)Bir daha geçici köy korucusu olarak görevlendirilmemek üzere; tazminat ödenmeksizin, görevlendirilmelerindeki esas ve usullere uyularak görevle olan ilişiğin kesilmesidir. Göreve" son verme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:" hükmü, aynı maddenin 9. bendinde; 'Kontrol, genel arama, iz sürme gibi operasyonel faaliyetlerle görevli güvenlik güçlerinin bu yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde çağırmasına rağmen göreve katılmamak, katıldıktan sonra izinsiz terk etmek,' hükmü, "Disiplin cezası vermeye yetkili amirler" başlıklı 18. maddesinin 2. fıkrasının son cümlesinde; 'Savunma hakkı verilmeden disiplin cezası uygulanamamaz.' hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
I- Bölge İdare Mahkemesi kararının dava konusu işleme ilişkin kısmının incelenmesinden:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın dava konusu işleme ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
II- Bölge İdare Mahkemesi kararının parasal haklara ilişkin kısmının incelenmesinden:
İdari yargılama hukukunun temel ilkeleri ve yerleşik yargı içtihatları gereği; idari yargı mercilerince verilen iptal kararları, geriye yürür ve idari işlemi tesis edildiği andan itibaren hiç tesis edilmemiş gibi ortadan kaldırır. İptal edilen işlem hiç yapılmamış sayıldığı için ilgilinin, işlem nedeniyle uğradığı parasal ve özlük hak kayıplarının karşılanması gerekmektedir.
Buna karşın, dava konusu işlemde olduğu üzere savunma hakkı gibi usulü bir eksiklik sebebiyle işlemlerin idari yargı mercilerince iptal edilmesi durumunda, bu iptalin davacının doğrudan göreve başlatılması sonucunu doğurmayacağı, hukuka aykırılığı saptanan işlemin iptalinin idarece yeni bir işlem tesis edilmesine engel olmadığı, usulüne uygun olarak savunması alındıktan sonra davacı hakkında yeni işlem tesis edilebileceği dikkate alındığında, davalı idarece bu konuda bir işlem tesis edilmeden davacının yoksun kalınan parasal haklarının ödenmesi istemi hakkında bu aşamada karar verilmesine olanak bulunmadığı görülmüştür.
Bu nedenle, davacının yoksun kalınan parasal haklara yönelik istemine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verilmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının dava konusu işleme ilişkin kısmının ONANMASINA, parasal haklara ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 21/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.