Esas No: 2022/1910
Karar No: 2022/3803
Karar Tarihi: 21.06.2022
Danıştay 2. Daire 2022/1910 Esas 2022/3803 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2022/1910 E. , 2022/3803 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1910
Karar No : 2022/3803
KARŞILIKLI KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYENLER :
DAVALI : …
VEKİLİ : Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü …
DİĞER DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVACI : …
İSTEMİN KONUSU : (Mülga) … Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, başka bir göreve atanmak üzere görevinden alınmasına ilişkin 21/02/2015 günlü, 29274 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan müşterek kararname ile Çanakkale ili, … -… Evleri Çocuk Yuvası Kuruluşuna kuruluş müdür yardımcısı olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince, Danıştay İkinci Dairesinin 26/02/2020 günlü, E:2016/13442, K:2020/1168 sayılı husumet yönünden bozma kararına uyularak, Cumhurbaşkanlığının da hasım mevkiine alınması suretiyle verilen 04/06/2021 günlü, E:2020/1613, K:2021/970 sayılı kararın onanmasına ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin 16/02/2022 günlü, E:2021/18449, K:2022/565 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
KARAR DÜZELTME TALEBİNDE
BULUNANLARIN İDDİALARI :
1- Davalı İdarenin İddiaları : Davalı idarelerden Cumhurbaşkanlığı tarafından; temyiz talepleri hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadan, sadece davacının temyiz talebi yönünden inceleme yapılarak karar verilmesinin; keza, dava hukuk birim amiri tarafından takip edilmesine karşın, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek, kararın düzeltilmesi talebinin kabulü ile Mahkeme kararının Cumhurbaşkanlığı lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücreti yönünden bozulması istenilmektedir.
2- Davacının İddiaları : Davacı tarafından; temyiz nedenleri irdelenmeden verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı; ilk Mahkeme kararı usul yönünden bozulduğundan, sadece usuli eksikliğin giderilmesiyle yetinilmesi gerekirken, davanın esasının yeniden incelenerek reddine karar verilmiş olmasının mağduriyetine sebebiyet verdiği ileri sürülerek, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının onanmasına ilişkin kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
TARAFLARIN CEVABI :
1- Davacının Cevabı : Cevap verilmemiştir.
2- Davalı İdarelerin Cevapları : Davacının kararın düzeltilmesi talebinin reddi gerektiği yolunda cevap verilmiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme istemlerinin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının onanmasına ilişkin karar kaldırılarak; İdare Mahkemesi kararının esası yönünden onanmasına, vekalet ücreti yönünden ise düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Temyiz aşamasındaki eksik incelemeye ilişikin olarak kararın düzeltilmesi dilekçelerinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Danıştay İkinci Dairesinin 16/02/2022 günlü, E:2021/18449, K:2022/565 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlığın esası yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Mahkeme kararının esasına yönelik temyiz istemi yönünden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, davacı tarafından dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Mahkeme kararının vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik temyiz istemi yönünden;
02/11/2011 günlü,, 28103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin, "Tanımlar" başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi; hukuk birimini; idarelerde hukuk hizmetlerini yürüten birim, (b) bendi ise; hukuk hizmetlerini; muhakemat hizmetleri ile hukuk danışmanlığına ilişkin her türlü iş ve işlemler olarak tanımlamıştır.
Aynı KHK'nın "Takip ve temsil yetkileri ile bunların kapsamı, niteliği ve kullanılması" başlıklı 6. maddesinin 1. ve 2. fıkrası; "İdareler, kendi iş ve işlemleriyle ilgili olarak açılacak adli ve idari davalar ile tahkim yargılaması ve icra işlemlerinde taraf sıfatını haizdir. İdareleri adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla doğrudan temsil yetkisi; hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri, muhakemat müdürleri ve avukatlara aittir."; "Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı" başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrası ise; "Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir." hükmünü içermektedir.
1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 6. maddesinin 2. fıkrasında; Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı birimi olarak sayılmış, Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğünün görevlerinin düzenlendiği 7. maddesinde ise;
"Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
...
i) 26/9/2011 tarih ve 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre hukuk birimlerine verilen diğer görevleri yapmak,
..." kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama giderlerinin kapsamı" başlıklı 323. maddesinde; "Yargılama giderleri şunlardır : ..... ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti...."; 326. maddesinde ise, "(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.
(2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.
....." hükümlerine yer almaktadır.
Yukarıda hükümlerine yer verilen 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'de; hukuk birimi amirlerinin, idarelerini, adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla doğrudan temsil yetkisine sahip oldukları, yine aynı KHK'da; adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edileceği hükme bağlanmıştır.
1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde ise; 26/9/2011 tarih ve 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre hukuk birimlerine verilen diğer görevleri yapmakla görevli ve yetkili idari birimin Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü olduğu belirtilmiştir.
Anılan mevzuat birlkte değerlendirildiğinde; Cumhurbaşkanlığı hukuk biriminin, Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü olduğu, Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürünün ise hukuk birim amiri olduğu, hukuk birim amirinin, 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre verilen görevleri yapmakla yetkili ve görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Bu yetki ve görev kapsamında, hukuk birimi amirlerinin, idarelerini, adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla doğrudan temsil yetkisine sahip oldukları, kullandıkları bu yetkiden dolayı da, idarelerinin, ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden vekalet ücretine hak kazanacakları açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; davalı idarelerden Cumhurbaşkanlığı tarafından, hukuk birimi amiri olan Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü imzasıyla yasal süresi içerisinde dosyaya savunma dilekçesi sunulduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince, davanın reddi yolunda hüküm kurularak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.040.-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalı idarelerden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına verilmesine hükmedilmiş, yasal süresi içerisinde savunma veren Cumhurbaşkanlığı lehine ise vekâlet ücretine hükmedilmediği görülmüştür.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, hüküm fıkrasında yer alan "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.040.-TL avukatlık ücretinin davacı tarafından davalı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına ödenmesine" ibaresinin, "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.040.-TL avukatlık ücretinin davacı tarafından davalı idarelere ödenmesine" şeklinde değiştirilmek suretiyle kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİ ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın davanın esasına ilişkin olarak verilen kısmının ONANMASINA,
2. DAVALI İDARELERDEN CUMHURBAŞKANLIĞININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜ ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, kararın düzeltilmesi aşamasında davalı idarece yapılan yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 21/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.