Esas No: 2022/5165
Karar No: 2022/5296
Karar Tarihi: 21.06.2022
Danıştay 5. Daire 2022/5165 Esas 2022/5296 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2022/5165 E. , 2022/5296 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/5165
Karar No : 2022/5296
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekilleri : Av. ….
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde olarak görev yapmakta iken, 672 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Hak arama özgürlüğü ve mahkemeye erişim hakkı ilkeleri gereği olarak vekalet ücreti ve diğer yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmaması gerektiği, disiplin soruşturması yapılmadan, savunma hakkı tanınmaksızın kamu görevinden çıkarılmasının hukuka aykırı olduğu, somut delil gösterilmeden işlem tesis edildiği, ilgili Kanun Hükmünde Kararnamenin TBMM tarafından süresinde onaylanmadığı, Bakanlar Kurulu'nun Anayasa ve kanunların vermediği bir yetkiyi kullandığı, OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesi ile kamu görevinden çıkarılmasının hukuka aykırı olduğu, Anayasa'ya aykırılık itirazının mahkemece değerlendirilmediği, tesis edilen işlemin idari işlemin unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu, Anayasa'da ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti : Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde, davacı hakkında "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma " suçundan yapılan ceza yargılamasında anılan suçtan verilen mahkumiyet hükmünün "kesinleştiği" belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 29. maddesi uyarınca söz konusu Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi kararına karşı temyiz yolunun açılması üzerine, anılan Kanun'un 31. maddesi ile 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/(f) bendi uyarıca dosyanın Yargıtay'a gönderildiği ve temyiz incelemesinin devam ettiği görülmüş olup, davacının mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi; bu ceza yargılamasının konusunun davacının terör örgütü üyeliğine ilişkin bulunması nedeniyle masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir. Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler değerlendirildiğinde ise davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.