Esas No: 2021/1080
Karar No: 2022/7266
Karar Tarihi: 21.06.2022
Danıştay 6. Daire 2021/1080 Esas 2022/7266 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/1080 E. , 2022/7266 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/1080
Karar No : 2022/7266
TEMYİZ EDENLER : I- (DAVALI) … Bakanlığı/ANKARA
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
II- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL)
… İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
DAVACI YANINDA MÜDAHİL : … Odası (… Şubesi)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, … sayılı parsele yönelik Çevre ve Şehircilik Bakanlığının … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/25000 ölçekli nazım imar planı revizyonu ile 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı değişikliklerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, yakın çevrede İncek-Oran Yolu boyunca örnek olarak gösterilen yapılaşmaların tamamının kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edilen alanlarda gerçekleştiği ve bunların kamusal kullanımlar olarak hizmet verdiği, bölgenin yerleşim özellikleri, dokusu ve bölge şartları, doğal sit sınırı içerisinde benzer şekilde "kentsel gelişme alanı-konut alanı" kullanımlarının olmadığı dikkate alındığında, nüfusu hızla artan bir metropol olan Ankara kentinin potansiyel rekreasyon alanı ihtiyacını karşılayabilecek söz konusu alanın dava konusu koruma amaçlı planlarla "konut alanı” olarak yapılaşmaya açılmasında kamu yararı bulunmadığı, bu kullanımın şehircilik ilkeleri, planlama esasları, imar mevzuatı ile koruma mevzuatına, bölgenin özelliklerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Temyize konu kararın usul ve hukuka aykırı olduğu iddiasıyla bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :
Davalı … Üniversitesi Rektörlüğü tarafından, temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı yanında müdahil Şehir Plancıları Odası (… Şubesi) tarafından, savunma
verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen ve yürürlükte bulunan 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı, "Uygulamaya Yönelik Çevre Plan Koşulları" başlıklı kısmında, "Türkiye Cumhuriyetinin Başkentinin planlı kentleşmesini yönlendirmeyi hedefleyen üst ölçekli plan olduğu, Ankara'da yapılacak tüm araştırma, planlama, projelendirme ve uygulama çalışmaları için üst ölçekli referans çerçevesi olduğu belirtilmiştir. Planın "Uygulamaya Yönelik Çevre Plan Koşulları, Temel İlkeler, 9.Plan Değişiklik Koşulları" başlıklı kısmında da, "Bu planda değişiklik yapılması Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin bilimsel nitelikte bir tespit değerlendirme raporuna dayandırılarak hazırlanmış ve 'bütün-parça' ilişkisini bozmayacak nitelikteki değişiklik önerisini onaylaması ile mümkündür. Kent ve kamu yararına zorunlu olmadıkça değişiklik yapılmaması, "Plan Yapımına ait Esaslara Dair Yönetmelik (Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin)" hükümlerine uyulması zorunludur." düzenlemesi yer almaktadır.
Plan açıklama raporunda, Güney Planlama Bölgesinin kentin ağırlıkla Konya Yolu omurgası bağlamında gelişen alanlarını kapsadığı, Çankaya ilçesinin bir bölümü ile, Gölbaşı ve Bala ilçelerini kapsayan bu alanın, Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesinin bu alan içinde bulunması nedeniyle koruma değer ve öncelikleri ile öne çıkan özel bir havza olduğu, bu alanda, daha önce Kanun ile tanımlanmış özel çevre koruma bölgesi sınırı gerekli ve yeterli görülmediği, yeni ve havza bütününü koruyacak bir sınır çerçevesinde koruma öncelikli bir planlama çalışması süreci tanımlandığı, Güney Planlama Bölgesi için onaylı planlarla 1.083.000 düzeyine ulaşan nüfus atamasının, bölgenin özgün nitelikleri ve bu Planın korumaya dair yaklaşımları doğrultusunda 580.000 civarında gerçekleşecek biçimde revize edilmesinin öngörüldüğü, Mogan-Eymir Havzasının Kanun ile sınırları belirlenen koruma bölgesi dışında kalan ancak, Mogan gölünü besleyen dere ve akarsuların doğal havza sınırlarında koruma statüsü kazandırılması öngörülen alanları kapsadığı, bu alanlar içerisinde Mogan ve Eğmir göllerini besleyen aküferlerin korunması, tarımsal mücadelede toprağın ve yer altı sularının kirletilmesine olumsuz etkileri bulunan yöntemlerin sınırlandırılmasını denetleyici mekanizmaların geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapılacağı belirtilmiştir. Dava konusu imar planı değişiklikleri yukarıda alıntılanan plan açıklama raporu hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava konusu imar planı değişikliğinin "Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin bilimsel nitelikte bir tespit değerlendirme raporuna" dayandırılmamıştır. Plan değişiliği parsel ölçeğinde, mülkiyet desenine bağlı olduğundan "bütün-parça ilişkisini" bozar niteliktedir. Açıklama raporunda kent ve kamu yararının zorunlu kıldığına dair bir tespit de bulunmamaktadır.
Öte yandan, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 14.06.2014 tarih ve 29030 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 8.maddesinin 1.fıkrasında, "Mekânsal planların, plan değişiklilerinin, revizyon ve ilavelerin hazırlanması sürecinde, kamu kurum ve kuruluşları veya plan müelliflerince planın türüne ve kademesine göre bu Yönetmelikte genel başlıklar halinde belirtilen konularda ilgili kurum ve kuruluşlardan veri, görüş ve öneriler elde edilerek gerekli analiz, etüt, araştırma ve çalışmalar yapılır." düzenlemesi yer almasına karşın "gerekli analiz, etüt, araştırma ve çalışmalar" yapılmamıştır. Aynı maddenin 9.fıkrasında da "Planlama alanı ve yakın çevresi ile alanın bölge veya kent bütünü içindeki konumunu belirlemek üzere; eşik analizi, yerinde yapılan incelemeler gibi fiziksel çalışmalarla birlikte, bilimsel tekniklere dayalı, ekonomik, sosyal, kültürel, politik, tarihi, sektörel ve teknolojik araştırmalar ile sorunlar ve potansiyel analizi yapılır. Ayrıca yürürlükteki planla ilgili gerekli çalışma ve değerlendirmeler de yapılır. Gerektiğinde güçlü, zayıf yönler ile fırsatları ve tehditleri içeren analiz yöntemi kullanılır. Bu çalışmalar araştırma raporunda yer alır." düzenlemesine yer verilmiş olmasına karşın anılan hususlara ilişkin herhangi bir araştırma raporu dosya içeriğinde bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin 9.maddesinin 4.fıkrasında, "Plan değişikliklerinde, değişiklik gerekçesi ve yapılan gereklilik analizlerini ayrıntılı açıklayan plan raporu hazırlanması zorunludur." düzenlemesi bulunmaktadır. Dava dosyasında, bu düzenlemede yer alan plan raporu bulunmamaktadır.
Yine, Yönetmeliğin 11.maddesinin 1.fıkrasında, "İmar planlarının yapımı ve değişikliklerinde planlanan alanın veya bölgenin şartları ile gelecekteki gereksinimleri göz önünde tutularak kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarında bu Yönetmeliğin EK-2 Tablosunda belirtilen asgari standartlara ve alan büyüklüklerine uyulur." düzenlemesi yer almaktadır. Bu düzenlemede yer alan ve Yönetmeliğin EK-2 Tablosunda belirtilen asgari standartlara ve alan büyüklüklerine göre belirlenmesi gereken sosyal ve teknik donatı alanları tür ve büyüklük bakımından yetersizdir.
Yönetmeliğin 26.maddesinnin 1.fıkrasında ise, "İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır. İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz. Kat adedi veya bina yüksekliğini artıran imar planı değişiklikleri, yörenin yerleşim özellikleri, dokusu ve kimliği dikkate alınmak suretiyle, şehrin veya alanın yakın çevresinin silüeti, yapıların güneşe göre cephesi ve yönlenmesi özelliklerini olumsuz yönde etkilememesi esas alınarak yapılır. İmar planında verilmiş olan inşaat emsalinin, kat adedinin, ifraz şartlarının değiştirilmesi sonucu nüfus yoğunluğunun artırılmasına dair imar planı değişikliklerinde: artan nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanları standartlara uygun olarak plan değişikliğine konu alana hizmet vermek üzere ayrılır. Yoğunluk artıran veya kentsel ulaşım sistemini etkileyen imar plan değişikliklerinde, kentsel teknik altyapıya yönelik etkilerin belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla ayrıca kentsel teknik altyapı etki değerlendirmesi raporu, analizi hazırlanır veya hazırlatılır." hükümlerine yer verilmiştir.
Ancak dava konusu parselin 07.02.1994 onay tarihli 1/5000 ölçekli ODTÜ Revizyon Nazım İmar Planında park ve rekreasyon kullanımında kaldığı, 16.10.2008 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile kentsel servis alanı fonksiyonu verildiği ancak bu kararın yargı kararı ile iptal edildiği, parselin 3. Derece Doğal Sit vasfında olduğu, etrafının ODTÜ Ormanı, rekreasyon alanı ve 50 metrelik yol ile çevrili olduğu, cephe aldığı yolun devamında kamu kurumlarına ait yapıların yer aldığı, konut kullanımının yakın çevresinde yer almadığı, dava konusu plan değişikliklerinde ayrıntılı araştırma, inceleme ve bilimsel tespitler ve parselin 3. Derece Doğal Sit vasfının nasıl korunacağına dair herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, parselin etrafı konut ya da ticaret gibi bir yapılaşmaya konu edilmediğinden yapılacak parselasyon ile oluşacak teknik altyapı ve sosyal donatı alanlarının salt bu parsele hizmet vereceği gibi anılan durum nedeniyle yapılacak parselasyonun mevzuata aykırı bir biçimde parsel ölçeğinde yapılması sonucu ortaya çıkaracağı, Emsal:1,40 ve 1000 kişilik nüfus atamasının 3. Derece Doğal Sit vasfındaki orman alanına etkisinin de araştırılmadığı, değişikliğin kamu yararından kaynaklanan bir ihtiyaçtan yapılmadığı, bireysel bir isteme dayandığı, mevcut imar planının devamlılığı ve bütünlüğünü ve donatı dengesini bozduğu, plan değişikliğinin parsel bazında, mülkiyet desenine dayalı parçacıl bir yaklaşımla yapıldığı, bu anlamda plan esaslarına, eşitlik ilkesine ve mevzuata uygun olmadığı, artırılan nüfus karşısında yetersiz miktarda ve türde sosyal ve teknik altyapı alanları ayrıldığı, önceki imar planı kararlarında belirtilen mevcut ulaşım kapasitesinin arttırılmadığı, mahalle, semt ve bölge ölçeğinde ayrılan eğitim, sağlık, dini, kültürel vb. sosyal ve teknik altyapı alanlarının yeterliliği araştırılmadan yapılan imar planı değişikliğinin hukuka ve mevzuata aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Kaldı ki, dosyada yer alan ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelmesi sonucu düzenlenen dört adet bilirkişi raporunun ilk üçünde dava konusu imar planı değişikliklerinin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğunun tespit edilmesine karşın dördüncü kez keşif ve bilirkişi incelmesi yaptırıldığı, bu raporda yukarıda yer verilen tespitlere ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı da dosya içeriğinden görülmektedir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu imar planı değişikliklerinin yukarıda yer verilen gerekçelerin eklenmesi suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mevkii, … sayılı parselin, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Revizyon Nazım İmar Planı kapsamında "park ve rekreasyon alanı" kullanımına ayrılmış, mülga Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla ODTÜ'nün … tarih ve … sayılı yazısı ekinde gönderilen … Bölümü Başkanlığının hazırladığı gerekçe raporunda da belirtildiği gibi ODTÜ arazisinde 1960'lı yıllardan beri sürdürülen ağaçlandırma çalışmaları sonucunda bir orman ekosistemi oluşması, varolan peyzaj değerleri ve ağaç örtüsü ile Ankara metropolünün içerisinde bir daha elde edilemeyecek olan ve bu nedenle kaybedilmemesi gereken önemli bir yeşil alan-rekreasyon alanı gereksinimini karşılaması dikkate alınarak ekli 1/10.000 ölçekli haritada sınırları belirtilen alanların 1.Derece Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmesine, doğal haliyle korunan arazileri içeren ve ekli 1/10.000 ölçekli haritada sınırları belirlenen alanların, floral açıdan İç Anadolu'ya özgü bir çok tarım bitkisi ve yabani akrabaları için merkez olması nedeniyle tür düzeyinde ve tür içinde yerinde koruma altına alınma olanağı vermesi, faunal açıdan ise çok sayıda omurgalı ve omurgasız hayvan türü için iyi bir sığınak ve yetiştirme ortamı sağlaması nedenleriyle floral ve faunal yapının korunması ve bunun yanısıra Ankara'da oluşturulmaya çalışılan yeşil kuşak çalışmalarına katkısı dikkate alınarak II.Derece Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmesine, mevcut imar uygulamaları ve nazım plan kararları sonucunda II. Derece Doğal Sit Alanı olma niteliğini kısmen yitirmiş, ancak sit alanlarının bütünlüğü ve devamlılığı açısından da korunması gerekli olan ekli 1/10.000 ölçekli haritada sınırları belirlenen alanların, 3. Derece Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmesine karar verilmiştir.
Dava konusu 2567 sayılı parselin de söz konusu karar ile 3. Derece Doğal Sit Alanında kaldığı, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı kapsamında parselin "kentsel servis alanı" kullanımına ayrıldığı, mülga Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun (KTVKBK) … tarih ve … sayılı kararı ile 3. Derece Doğal Sit olarak tescil edilen dava konusu parsel üzerinde mevcut yapılaşmaların bulunması ve alanın 3. Derece Doğal Sit özelliği taşımadığının anlaşıldığı belirtilerek sit statüsü kaldırılmış ise de mülga Ankara KTVKBK'nin … tarih ve … sayılı kararıyla “...Ankara İli. Çankaya İlçesi, Ahlatlıbel Mevkiinde Kurulun … gün ve … sayılı kararının iptali istemiyle Çankaya Belediye Başkanlığı tarafından ... İdare Mahkemesinin … Esasında açılan davada, anılan Mahkemenin … tarihli K:… sayılı kararı ile "dava konusu işlemin iptaline" karar verildiğinden, Kurulun … tarih ve … sayılı kararı ile 3. Derece Doğal Sit Statüsü kaldırılan alanın, Mahkeme kararı doğrultusunda 3. Derece Doğal Sit statüsünün devamına....” karar verildiği, böylece dava konusu taşınmazın Mahkeme kararına bağlı olarak mülga KTVKBK'nin … tarih ve … sayılı kararı ile tescil edilen 3. Derece Doğal Sit Alanı kararının yeniden belirlendiği görülmektedir.
Diğer taraftan, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile dava konusu parselin "kentsel servis alanı" kullanım kararı değiştirilmeden yapılaşma koşulları E:2.00-Hmaks:Serbest olarak tanımlandığı, söz konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine karşı açılan davada ise; ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı kararı ile Ortadoğu Teknik Üniversitesine ait alana ilişkin 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı Değişikliği ile 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planının onaylandığı, parselin koruma amaçlı imar planlarında "rekreasyon alanı" kullanımına ayrıldığı, davalı idare yanında müdahil … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından, 30.09.2013 tarihinde onaylanan imar planlarında öngörülen kullanım kararına itiraz edilmesi üzerine, 20.05.2014 tarihinde onaylanan 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planı, 1/5000 ölçekli ODTÜ Koruma Amaçlı Nazım imar Planı ve 1/1000 ölçekli ODTÜ Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planında parsele yönelik herhangi bir planlama kararı getirilmediği, … tarih ve … sayılı karar ile belirlenen rekreasyon alanı kullanım kararının iptal edildiği ve söz konusu parselin de plan onama sınırı dışına çıkartıldığı, 20.05.2014 tarihinde onaylanarak askıya çıkarılan 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ile 1/1.000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planlarına müdahil … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından itiraz edilmiş ise de, bu itirazların Bakanlıkça uygun görülmediğinin Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ile ilgilisine bildirildiği, dolayısıyla plan teklifine konu alanda mevcut 1/25000 ölçekli nazım imar planı ile 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planlarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Müdahil … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından … sayılı parsele yönelik hazırlanan 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı Değişikliği ile parsele "kentsel servis alanı", 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planı ile de parsele "konut alanı" fonksiyonu verilmesine dair Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT: 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki halinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan, uygulama imar planı da; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Günümüzde plansız ve aşırı kentleşme olgusu sağlıklı kentleşmenin önündeki en ciddi engel olduğundan kentsel gelişmenin yönlendirilmesinde imar planlaması ile yön, şekil ve büyüklükle ilgili belirlemeler yapılması zorunludur. Kentsel planlama sürecinde zorlayıcı, kısıtlayıcı ve yönlendirici kararların tümü birden rol oynar. Çağdaş bir kentin oluşturulması ve yaşatılması için aşırı yapılaşmanın etkisinden korunmuş kent estetiği ve kentleşme kalitesini yükseltici alanların oluşturulması zorunludur.
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
İmar planları, durağan, değişmeyen, statik belgeler değillerdir. İmar planlarının hazırlanmasında planlama alanına dair öngörülen nüfus, toplumsal, iktisadi ve kültürel değişimin, öngörülenden daha hızlı bir biçimde değişmesi mevcut imar planlarının bu değişime koşut olarak yeniden değerlendirilmesi ve değişimin büyüklüğü nispetinde üst ölçekli planlara da bu değişimin yansıtılması gerekmektedir. Bu değişimin imar planlarına yansıtılması bakımından mevzuatta "revizyon imar planı", "ilave imar planı", "imar planı değişikliği" gibi araçlar geliştirilmiştir. Başka bir ifadeyle, bu düzenlemeler, imar planlarının ihtiyaçları karşılayamadığı ve uygulamasının sorun teşkil ettiği durumlarda başvurulacak yollar olarak gösterilmiştir. Sonuç olarak, üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkeleri, stratejileri ve kararlarına aykırı olmamak, onlarla uyum içinde kalmak koşulu ile, alt ölçekli planlarda değişen koşul ve gereksinimlere yanıt verecek değişikliklere gidilebileceği, planlama sürecinin dinamik yapısının kaçınılmaz bir sonucudur.
Öte yandan, kentleşmenin hızlı bir biçimde gerçekleştiği ve kentsel alandaki yapılaşma baskılarının ciddi oranda arttığı ülkemizde imar planlarının öngörüsünün üzerinde yeni koşulların oluşması halinde belli öngörülere göre hazırlanmış yürürlükteki imar planlarının, üst ölçekten en alt ölçeğe kadar yenilenmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen ölçütlere göre hazırlanan imar planları zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir. Yapılan plan değişikliklerinin amaç yönünden yargısal denetimi bu değişikliği zorunlu kılan nedenlerin irdelenmesi yoluyla yapılır. Bu irdelemeden sonra, sadece plan kapsamına alınan belirli bir yerin plan içindeki durumu incelenerek sonuca varılamayacağı, planlanan alanın özel niteliklerinin yanı sıra planın bütünlüğü içinde planlanan yörenin koşulları, taşınmazın bulunduğu bölgenin genel özellikleri, çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkilerinin kapsamlı bir biçimde ele alınarak kamu yararına uyarlık bulunup bulunmadığının araştırılması gerekeceği açıktır.
İmar planlarında değişiklik yapılırken kentsel planlamanın en temel unsurlarından birisi, imar planlarının kademeli birlikteliği ilkesine göre alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine ve kararlarına uyumunun gözetilmesidir.
3194 sayılı İmar Kanununda da belirtildiği gibi nazım imar planı gibi üst ölçekli imar planları, alt ölçekli imar planlarına göre daha genel, soyut ve kapsamlı olduğu, temel ilkelerin, stratejilerin ve bunların belirlediği ana planlama kararlarının tespit edildiği belgelerdir. Bu sebeple, üst ölçekli imar planlarında belirlenen parsel fonksiyonlarının konum ve büyüklüklerinin alt ölçeğe aynen aktarılması yerine ölçeğinin gerektirdiği ayrıntıların yer alması tabiidir. Başka bir ifadeyle, planlama alanına yönelik olarak, alt ölçekli planların, üst ölçekli planlarda belirlenen kullanımlardan daha fazla detay içerebileceği planlamanın temel unsurlarından birisi olsa da bu farklılaşmanın ne ölçüde olması gerektiği önem arz etmektedir. Bu çerçevede, üst ölçekli planda belirlenen temel kullanım belirlemesinin alt ölçekli plana aktarılması ve alt ölçekte yer alan kullanımın bu temel kullanım ile çelişmemesine dikkat edilmesi gerekmektedir. Üst ölçekli planda belirlenen temel kullanım ile çelişmeyen ancak alt ölçekli planda bu kullanımın gerektirdiği belli diğer kullanımlar da yer alabilecektir.
Dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgenin geniş kapsamlı olarak Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı ile planlandığı, sözü edilen planın Plan Açıklama Raporunun 9 sayılı Planlama Bölgelerinin İrdelenmesi kısmının, 9.1. sayılı Planlama Bölgeleri Tespiti ve Bölgecikler bölümünün 4. sayılı Güney Planlama Bölgesi kısmında, "kentin ağırlıkla Konya Yolu omurgası bağlamında gelişen alanlarını kapsamaktadır. Çankaya ilçesinin bir bölümü ile, Gölbaşı ve Bala ilçelerini kapsayan bu alan, Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesinin bu alan içinde bulunması nedeniyle koruma değer ve öncelikleri ile öne çıkan özel bir havzadır. Bu alanda, daha önce Kanun ile tanımlanmış özel çevre koruma bölgesi sınırı gerekli ve yeterli görülmemiş, yeni ve havza bütününü koruyacak bir sınır çerçevesinde koruma öncelikli bir planlama çalışması süreci tanımlanmıştır." ifadesine yer verilmiştir.
Plan açıklama raporunun 9.2.4. GÜNEY PLANLAMA BÖLGESİ kısmında "Güney planlama bölgesinin 2000 yılı itibariyle sahip olduğu 288.544 kişilik nüfusa karşın, bölge içinde onaylı planlarla oluşturulmuş kapasiteler, 1.083.500 kişilik bir nüfus atamasına işaret etmektedir. Güney Planlama Bölgesi için onaylı planlarla 1.083.000 düzeyine ulaşan nüfus atamasının, bölgenin özgün nitelikleri ve bu Planın korumaya dair yaklaşımları doğrultusunda 580.000 civarında gerçekleşecek biçimde revize edilmesi öngörülmektedir." tespiti bulunmaktadır.
Öte yandan, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/25000 ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişiklikleri plan raporunda, "son yıllarda hızlanan kamu yatırımları (yol ve altyapı ağı), bölge genelinde hızla gelişen ve kentsel cazibeyi arttıran yatırımlar (…, …, …, Üniversiteler, özel okullar vb..) ile İncek, Ankara'nın en önemli kentsel gelişme alanı olarak gündeme geldiği, güneye ve batıya yayılma eğilimindeki Ankara Metropolitan alan kentsel nüfus tercihlerinin de daha sağlıklı ve standartı yüksek kentsel yaşam alanları sunan bu bölgelere kaydırıldığı, Çayyolu-Beytepe-İncek aksının bağlanması ile birlikte bu güzergahın, yani Ankara'nın güney-batı bölgesinin cazibesini maksimum düzeyde arttırdığı, 2023 Başkent Ankara, 1/25000 Ölçekli Nazım İmar Planı öngörüleri içerisinde bu yönde ağırlık kazanan bir senaryo bulunmadığı, bu nazım planın, Ankara kentinde yaşayan nüfusun tercihlerini ve çok ciddi çekim noktaları oluşturan Ankara kenti dışında, bölgesel ve ülke bazında çekim etkisi yaratan kamu ve özel girişim yatırımlarını yönlendirme gücüne sahip olamadığı, bugün Gölbaşı'nın, Türkiye ve bölge ülkeleri genelinde hizmet veren ve verecek sayıları 5'i bulan üniversite kampüs yapılanması ile sayıları 10'u geçen Ankara'da öncelikli tercih konusu olmuş özel okulları ve kampüsleri ile bir okullar bölgesi haline geldiği, bu durumun, yeni yürürlüğe konulan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı çerçevesinde dikkate alındığı ve tedbiren Belediyece "Çevre Düzeni Planı Eşgüdüm Komisyonu" gibi yeni bir süreç tanımlaması yapılmak zorunda kalındığı, bu komisyonun beşer yıllık, periyotlar halinde hazırlayacağı raporun, büyükşehir belediye meclisince görüşüleceği ve bu planın hedef, ilke, strateji ve kararlarında revizyon ve/veya ilaveler gerekiyorsa karara bağlayacağı, 1/25.000 ölçekli nazım imar planının bu eksikliğinin ortadan kaldırıldığı, aynı zamanda, hatalı yorumlamalar nedeniyle, plan iptallerine yol açan 1/25.000 ölçekli nazım imar planının bazı hükümlerinin 1/100.000 ölçekli planın onayıyla etkisiz konuma geldiği, Büyükşehir Belediyesinin üst ölçekli plan kapsamında da alt ölçekli planların revizyonuna hızla yöneleceği, Çayyolu-İncek aksının bağlanması ile birlikte batı koridorunda yer alan ODTÜ, BİLKENT, HACETTEPE (Beytepe) ve ÇANKAYA üniversite kampüs alanlarının da bu sisteme entegre olduğu, yüksek standartlarda kentsel yaşam alanları sunan Çayyolu kentsel alanı ile Beytepe, İncek ve Taşpınar güney batı yayının süreklilik ve maksimum erişebilirlik kazanmasının bu alanın, yani Ankara Metropolitan alanı Güney-Batı yayının kentsel alandaki en önemli yerleşim bölgesi olmasını sağlayacağı, Güneykent kapsamında yapılan planların uzun süre İncek mevcut imarının benzer şekilde(düşük yoğunluklu) devam etmesine karşın şu anda gelinen nokta itibariyle İncek mahallesinden daha ileride bulunan Tulumtaş çanağının tamamının yapılan revizyonlarla yüksek katlı yapılaşmaya dönmesinin de, daha güçlü bir çekim merkezi olan İncek mahallesinin de bu şekilde dönüşümünü kaçınılmaz kıldığı, davalar neticesinde plansız kalan alanın öneri 1/25.000 ve 1/5.000 ölçekli Nazım imar planları, 1/100.000 ölçekli planın öngörüleri ile birlikte yeniden ve ağırlıklı olarak tescile konu olmuş parselasyon planları dikkate alınarak yeniden hazırlandığı" ifade edilmiştir.
Bu bağlamda, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planının nüfus ve yapı yoğunluğu yönünden 2023 yılı hedef ve öngörüsü ile hazırlandığının da gözden kaçırılmaması gerekmektedir.
1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı Açıklama Raporu 9.2.3. sayılı Güneybatı Planlama Bölgesi kısmının Plan Müdahale Biçimi alt kısmında, "yapılacak plan revizyonu ile ulaşım sistemi yeniden kurgulanarak kademelenme yapılması" öngörülmüştür. Bu çerçevede, bölgede öngörülen nüfusa hizmet veren 1, 2 ve 3.derece yol/ulaşım kademelenmesi yapıldığı görülmektedir. Bu çerçevede, Karayolu Projelerine ilişkin 1/50.000 ölçekli Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi Çevre Düzeni Planı Değişikliği ile Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, Bilkent Şehir Hastanesi İncek-Pozantı Otoyolu Bağlantısı kavşak düzenlemesi ve çevresine ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı kararı ile 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109. maddesi uyarınca onaylanıp Tabiat Varlıklarını Koruma Şube Müdürlüğü ilan panosunda 02.03.2020 tarihinden itibaren 1 (bir) ay süreyle askıya çıkarılmıştır.
Yine, Bilkent Şehir Hastanesi İncek-Pozantı Otoyolu Bağlantısına ilişkin 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama revizyon imar planı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanmıştır. Kararda, Ankara ili çevre düzeni planı ana karar ve öngörüleri doğrultusunda, birbirine entegre edilmek suretiyle Eskişehir Yolu'ndan başlayıp çevre yoluna ve Pozantı Otoyoluna bağlantı sağlanmasının amaçlandığı, Ankara'nın kuzey ve güney bağlantılarını sağlayan yeni bir ana aks olma potansiyeline sahip öneri yol projesinin, Pozantı Otoyolu’nun kent ulaşım sistemine entegre edilmesine imkan sunarak bağlantı yolları ile birlikte kent ölçeğinde acil çözüm bekleyen Haymana Yolu'nun rahatlatılmasına imkan sunacağı, halihazırdaki yolların sürekliliğinin ve devamlılığının sağlanıp taşıt trafiği yükünün azaltılarak trafiğin güvenli hale getirilebileceği, Sağlık Bakanlığınca il, bölge ve ülke ölçeğinde hizmet vermek üzere faaliyete geçen Bilkent Şehir Hastanesinin ulaşılabilirliğinin arttırılmasının ekonomiyi olumlu etkileyeceği, var olan ve artması öngörülen taşıt trafiği yüküne çözüm getirebileceği, aksi halde Ankara'ya, çevre şehirlere ve tüm ülkeye hizmet etmesi öngörülen Bilkent Şehir Hastanesine erişim kabiliyetinin yetersiz olması (seyahat süresinin uzun olması, kat edilecek mesafenin fazla olması gibi) yüzünden emisyonların ve atıkların artacağı ye bu durumun otobüs, dolmuş vb karayolu ile yapılan toplu ulaşımı da olumsuz etkileyeceği bu suretle söz konusu ulaşım aksının elzem olduğu, sorunsuz akan, işleyen ve erişim mesafesini kısaltan yolların varlığıyla taşıt ile yolda geçen zamanın, çevre kirliliğinin, kaynak israfının ve toplum psikolojisi üzerindeki olumsuz baskının azalacağı hususları öngörülmektedir.
Uyuşmazlık konusu taşınmazları da kapsayan bölgede yapılan imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle açılan dava dosyalarının incelenmesinden ise, Ankara kentinin güneybatı ile güney akslarına doğru büyümekte olduğu İncek ve Tuluntaş bölgelerinin kentin temel gelişim akslarından biri olarak görüldüğü yoğun bir yapılaşma talebi bulunduğu, ayrıca birçok parsele yönelik yüksek yapı yoğunluğu verilen bölgede yine yüksek yapı yoğunluğuna sahip üniversite, hastane, özel okul, kamu kurum ve kuruluşunun yer aldığı gözetildiğinde imar mevzuatı ve şehircilik ilkeleri ile planlama esasları bağlamında Ankara'nın nüfus ve yapı yoğunluğu yönünden 2023 yılı hedef ve öngörüsüyle hazırlanan ve 16.02.2007 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planından başlamak suretiyle bir revizyona tabi tutulması gerektiği kuşkusuz ise de, süreç içerisinde bu yöntem uygulanmadığı için uyuşmazlık konusu alandaki yoğun yapılaşma baskısının, bazı parsellerin iki katlı villa tipi yapılaşmadan çok katlı sosyal ve teknik altyapı ihtiyacını parsel/ada içerisinde karşılayabilecek bir yapılaşma için artık revizyon değil, bir imar planı değişikliği ihtiyacı doğduğu da anlaşılmaktadır.
Bölgede imar planı değişikliklerinin ise; küçük yüz ölçümlü, etki ve yerleşme alanı az olan parsellere yönelik olmayan büyük yüzölçümlü, nüfus öngörüsü fazla, kendi içinde sosyal donatı alanlarını ayıran ayrıca kamuya hizmet edecek sosyal ve teknik altyapı kullanımlarını getiren hatta taşınmaz maliklerinin başka alanda bulunan taşınmazlarını kamuya terk etmek suretiyle yapılaştıkları alanları kapsadığı görülmektedir.
Benzer uyuşmazlıklarda mahkemelerce yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarında, uyuşmazlık konusu bölgede çok sayıda ilköğretim, sağlık, lise, park, yeşil alan, cami, belediye hizmet alanı, spor alanı gibi sosyal ve teknik alt yapı alanlarının bulunduğu, dolayısıyla öngörülen nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanlarının karşılandığı tespitleri yer almaktadır.
Yukarıda yapılan değerlendirmeler sonucunda, yüksek katlı yoğun konut alanları ile ulaşım maliyetlerinin düşmesi, elektrik iletim hatları, kanalizasyon, ulaşım, doğalgaz, içme suyu hatları gibi altyapı maliyetlerinin azaltılması ve bu şekilde korunması gereken alanlara -tarım, orman, sit alanları vb.- yapılaşma baskısının önlenmesinin sağlanmasının amaçlandığı belirlenmiştir.
Bu itibarla, sağlıklı bir yaşam alanı oluşturulmasının konutun sadece fiziksel özellikleri ve konfor koşullarıyla sınırlı olmadığı, konutun güneş alması ve aydınlık olması ile otopark sorunlarının çözümüne ilişkin karar getirilmesinin önemli olduğu, dolayısıyla toplu yapıların özendirilmesi, yapıların mimarisinin kısıtlanmaması, yapıların rüzgar alması, güneşlenmesi ve havalandırması ile parsel içinde otopark sorunlarının çözümlenmesi ile oluşacak geniş açık alanlarda peyzaj düzenlemesi yapılmasının yanında daha kullanışlı ve ekonomik konut elde edilerek kentsel yaşam kalitesi yükseltilmesine katkı sağlamak amacı ile büyük parsellerin oluşturulmasına ilişkin plan notlarının modern planlama anlayışına uygun olduğu, toplu yapılaşmayı özendirmek ile farklı konut arzı yaratmak, diğer kentsel sorunlara katkı yapmak amacı ile parselin bulunduğu alanda yaşayacak nüfusa konut çeşitliliği sunumuna yönelik yaklaşımın şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Uyuşmazlık özelinde ise, her ne kadar, İdare Mahkemesince, dava konusu taşınmazın bulunduğu Doğal Sit Alanı içerisinde konut yapılaşmasının olmadığı ve taşınmaza en yakın konut alanlarının kuş uçuşu kuzeyde 5 km, doğuda 2 km, güneyde 4.8 km ve doğuda 3.7 km. mesafede olduğu, yakın çevrede İncek-Oran Yolu boyunca örnek olarak gösterilen yapılaşmaların tamamının kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edilen alanlarda gerçekleştiği ve bunların kamusal kullanımlar olarak hizmet verdiği, bölgenin yerleşim özellikleri, dokusu ve bölge şartları, doğal sit sınırı içerisinde benzer şekilde "kentsel gelişme alanı-konut alanı" kullanımlarının olmadığı dikkate alındığında, nüfusu hızla artan bir metropol olan Ankara kentinin potansiyel rekreasyon alanı ihtiyacını karşılayabilecek söz konusu alanın dava konusu koruma amaçlı planlarla "Konut Alanı” olarak yapılaşmaya açılmasında kamu yararı olmadığı, bu kullanımın şehircilik ilkeleri, planlama esasları, imar mevzuatı ile koruma mevzuatına, bölgenin özelliklerine aykırı olduğu sonucuna ulaşılarak dava konusu imar planı değişikliklerinin iptaline karar verilmiş ise de, parselin de içinde yer aldığı bölgenin geneline yönelik yukarıda yapılan değerlendirmeler de göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu parselin, 44.160 m² olduğu, 26.496 m²'sinin (% 60) gelişme konut alanı, kalan % 40'lık kısmının park (10.026,50 m²), ağaçlandırılacak alan (1.674,50 m²), 12 metrelik servis yolu (4.456 m²) ve 50 metrelik yol (1.507 m²) olarak planlandığı, parselin sosyal ve teknik donatı alanlarını kendi içinde karşılama imkanı bulunduğu, ulaşım sistemi bakımından 12 metrelik servis ve 50 metrelik yola cepheli olduğundan ulaşım dolaşım sistemi yönünden mevzuat aykırılık bulunmadığı, cephe aldığı yolun sağ ve sol istikametinde İncek-Oran Yolu boyunca konut alanlarının bulunduğu, yakın mesafede çok sayıda eğitim, sağlık ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının bulunması nedeniyle yeterli oranda sosyal ve teknik altyapının bulunduğu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını koruma Yüksek Kurulunun Doğal Sitler, Koruma ve Kullanma Koşulları ile İlgili 728 sayılı İlke Kararında 3. Derece Doğal Sit Alanlarında konut kullanımının mümkün olduğu, konut alanı ile ODTÜ Ormanı arasında ağaçlandırılacak alan ve park kullanımlarına yer verilmesi nedeniyle ormanlı alana yönelik bir sorun bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu imar planı değişikliklerinde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve mevzuata aykırılık bulunmamıştır.
Bu itibarla, dava konusu 1/25000 ölçekli nazım imar planı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde, yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 21/06/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.