Esas No: 2021/7280
Karar No: 2022/4329
Karar Tarihi: 22.06.2022
Danıştay 8. Daire 2021/7280 Esas 2022/4329 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2021/7280 E. , 2022/4329 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/7280
Karar No : 2022/4329
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Ziraat Odası Başkanlığı
VEKİLLERİ : Av. … - Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çorum Ziraat Odasında … olarak çalışan davacının Oda Yönetim Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının 7. maddesine istinaden 01/08/2019 tarihinden itibaren işine son verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Oda Meclisi kararının 4. maddesinin iptali ve işlem nedeniyle yoksun kalınan maddi ve özlük haklarının iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davalı ziraat odasında büro personeli olarak görev yapan davacının görevine son verilmesine ilişkin kararın iptali istemiyle açılan davanın idari yargı yerinde görüleceği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı istinaf başvurusunun kabulü kararına uyularak; kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Ziraat Odalarında hizmetler 6964 sayılı Yasaya göre yürütüldüğüne, davacının da bu Kanun ve Tüzük hükümlerine göre işe alınıp uzun yıllardır kamu hizmeti yapmakta olduğu çekişmesiz bulunduğuna göre, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri karşısında statü hukukuna tabi kamu personeli sayılacağı dikkate alındığında; disiplin hukukunun genel esaslarından olan disiplin cezası vermeye yetkili mercilerce disiplin suçu sayılacak eylemlerin işlenildiğinin öğrenilmesi halinde, bu kişiler hakkında soruşturma emri verilerek, soruşturmacı görevlendirilmesiyle başlatılacak soruşturmada; varsa iddia sahipleri ile olayın açıklığa kavuşması için gerekli tanık ve davacının ifadeleri alınarak yapılacak araştırma ve inceleme ile soruşturma sonucunda olayın değerlendirilmesi; adli, idari ve disiplin yönünden soruşturulan hakkında soruşturmacı kanaat teklifinin de yer aldığı soruşturma raporunun hazırlanması, olayın şüpheye yer vermeyecek şekilde somut delillerle ortaya konulması, isnat edilen suç konusu eylem, işlem, tutum ve davranışların tek tek bildirilerek savunmasının alınması, bağımsız soruşturmacı /incelemeci /muhakkik tarafından yapılan ve bu soruşturma sonucunda düzenlenen rapor (fiilin sübuta erip ermediği objektif olarak) değerlendirilerek, disiplin cezası verilmesi gerektiren bir fiil tespit edilmesi halinde yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından ilgilinin fiiline uyan bir disiplin cezası verilmesi gerekirken, davacıya isnat edilen fiille ilgili olarak bağımsız bir soruşturmacı atanıp soruşturma raporu düzenlenmeden disiplin cezası olarak davacının işten çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olması karşısında, yapılan yargılama ile hukuka aykırılığı saptanan işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının iadesine, davacının açıkta geçirdiği süre içerisinde sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı biçimde herhangi bir gelir getirici çalışmasının bulunması halinde, elde ettiği kazancın, davacıya ödenecek tutardan düşülmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı İdare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacıya isnat edilen fiille ilgili olarak bağımsız bir soruşturmacı atanıp, soruşturma raporu düzenlenmeksizin disiplin cezası olarak davacının görevine son verilmesinin dava konusu işlemin iptaline gerekçe olarak gösterildiği, ancak ziraat odaları ile ilgili mevzuat kapsamında Oda Yönetim Kurullarının aynı zamanda Disiplin Kurulu olarak görev yaptıkları, disiplin cezası gerektiren olayların incelenmesi, disiplin cezasının tayini ve ilgili cezayı vermeye yetkili mercinin Oda Yönetim Kurulu olduğu, bağımsız bir soruşturmacı ve denetçi atanması gibi bir zorunluluk bulunmadığı, personel tarafından işlenen fiillerin araştırılmasının uzmanlık gerektirdiği ve Disiplin Kurulunun kendi imkanları ile bu fillerin ortaya çıkarılmasının zor olacağı kanaatine varılması halinde konunun Birlik müfettişlerince ele alınmasının istenebileceği, bu kapsamda dava konusu işlemde uzmanlık gerektiren bir husus bulunmadığı, davacının işinde yetersizliğinin tutanaklarla sabit olduğu, konu ile ile ilgili olarak davacıya savunma hakkı verilerek savunmasının alındığı, davalı Oda ile davacı arasında 5510 sayılı Kanun çerçevesinde imzalanmış bir hizmet akdi bulunduğu, bu nedenle işbu davaya bakmakla görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu ve temyize konu kararın görev yönünden hukuka aykırı olduğu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte parasal ve özlük hakların iadesi hususunda gerekli inceleme ve araştırmanın Mahkeme tarafından yapılarak infazda tereddüt yaratmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 22/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.