Danıştay 8. Daire 2022/424 Esas 2022/4328 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2022/424
Karar No: 2022/4328
Karar Tarihi: 22.06.2022

Danıştay 8. Daire 2022/424 Esas 2022/4328 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/424 E.  ,  2022/4328 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2022/424
    Karar No : 2022/4328

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Odası Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... gün ve E:... , K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davalı idare bünyesinde veznedar olarak görev yapan davacı tarafından, hakkında yapılan soruşturma neticesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g bendi uyarınca memuriyetten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin ... Ticaret Odası Yönetim Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nin ... gün ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davanın görev yönünden reddine ilişkin kararın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak; davalı idarece yapılan disiplin soruşturması sırasında davacı tarafından ... üyelerince yapılan ve kendisi tarafından teslim alınan nakit ödemeleri uhdesinde tutarak teslim alınan nakit para kadar şahsına ait kredi kartı ile kuruma ödemenin gerçekleştirilmesine yönelik söz konusu eylemin kabul edildiği gibi dava dosyası kapsamından da disiplin soruşturmasına konu eylemin sübut bulduğu anlaşılmakta ise de ceza hukuku ilkelerinden olan tipiklik yani eylem ile ceza sevk maddesi arasındaki uyum ve disipline konu eylemler ile yaptırımlar arasındaki adil denge yönünden uyuşmazlığın incelenmesi gerektiği, bu durumda, görevi ile ilgili olarak her ne şekilde ve sebeple olursa olsun kendisine çıkar sağladığı sabit olan ve eylemine uyan sevk maddesine göre disiplin yönünden değerlendirme yapılabileceği açık olan davacının eylemlerinin "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak," maddesinde yer alan tipiklik unsurlarını taşımadığı gibi davacının kurum zararını ödeme teklifi, disiplin sicili ve eylem ile ceza maddesi arasında ölçülülük ilkesi açısından yapılan değerlendirme sonucunda davacının görevine son verilmesine yönelik tesis edilen disiplin cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; 657 sayılı Kanun'un 125/E-g maddesinde, memuriyet sıfatı ile bağdaşmayan yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunma fiilinin, devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiiller arasında sayıldığı, davacının savunmalarında, özetle; "kendi oğlunun okul taksitlerini ödemek amacıyla yaptığını, Oda açısından bir zarara sebep olmadığı ve bu işlemler sonucu herhangi bir kazanç sağlamadığını, sonuç olarak bunun bir suç olduğunu bilmediğini" belirttiği, soruşturma kapsamında dava konusu tarihlerde kredi kartları ile ödeme yaptığı belirlenen 53 Oda üyesinin alınan beyanlarında, 48 adet firmanın ödemeleri nakit olarak yaptıklarını ifade ettikleri, böylelikle davacı hakkındaki isnat edilen memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelikteki eylemlerin sübut bulduğu, bu durumda, dosyadaki bilgi ve belgelerle, yukarıda belirtilen mevzuat hükmünün birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacı hakkında yürütülen soruşturma sonucunda sübut bulan eylemine karşılık 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g maddesi gereğince devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla tecziyesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi değerlendirme ile verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığından istinaf başvurusunun kabulü ile istinafa konu kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından müvekkilinin 18 yıldır aynı kurumda çalıştığı, çalıştığı süre boyunca herhangi bir disiplin soruşturması ve/veya disiplin cezasına muhatap olmadığı, müvekkile yöneltilen suçlama kapsamında yürütülen disiplin soruşturması neticesinde suçlu bulunan personeller hakkında davacı da dahil bir kısmı hakkında ihraç kararı verildiği, ancak ... ve ... hakkında ise işlem sayılarının az olması gerekçe gösterilerek aylıktan kesme cezasının verildiği, hakkında soruşturma yürütülen bütün çalışanlara aynı suçlamanın yöneltilmiş olması karşısında farklı ceza uygulamasının Anayasa ile korunan eşitlik ilkesine ve kanuna aykırı olduğu, disiplin soruşturmasının usulüne uygun yapılmadığı, davacının savunma hakkının kısıtlandığı, dava konusu ceza kararını alan kurulun oluşumunda usulsüzlük olduğu, yazılı taleplerine rağmen yönetim kurulu kararının kendilerine verilmediği, bu durumun dahi disiplin cezası kararının alınmasının usule ve yasaya uygun olmadığının kanıtı mahiyetinde olduğu, davacıya yöneltilen suçlamanın haksız ve kötü niyetli olduğu, işlemlerin yapılış şeklinin İdarenin bilgisi dahilinde olduğu, nitekim düzeltme makbuzlarının bizzat yöneticilerin imzası ve onayı ile yapıldığı, zaman zaman idarecilerin kredi kartı ile de işlem yapıldığı ancak bu durumun soruşturma aşamasında gözardı edildiği, davacının eyleminin 657 sayılı Kanun m.125/E-g kapsamında yüzkızartıcı suç olarak değerlendirilemeyeceği, Danıştay kararlarının da bu yönde olduğu, işlendiği iddia edilen suç ile ilgili olarak davacıya verilen adli bir cezanın olmadığı, isnat edilen fiilin sübuta ermediği, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an fiilin sübuta erdiği düşünülse dahi hiç disiplin cezası olmayan davacıya bir alt cezanın uygulanması gerektiği, davalı İdarenin zararı bulunmadığının bilirkişi raporu ile de tespit edildiği belirtilerek, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı İdare tarafından, disiplin soruşturması kapsamında davacının İdareye sunduğu 05/12/2018 tarihli yazılı savunmasında oğlunun okul taksitlerinden kaynaklanan nakit ihtiyacını karşılayabilmek böyle bir hata yaptığını beyan ederek eylemini ikrar ettiği, davacı ve olaya iştiraki bulunan diğer çalışanlar hakkında yapılan suç duyurusu neticesinde davacı ve diğer çalışanlar hakkında zimmet suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin E:... sayılı dosyasında kamu davası açıldığı, davacı hakkında yürütülen disiplin soruşturması ve verilen cezanın hukuka uygun olduğu, davacının aksi yöndeki iddialarının yasal dayanaktan yoksun ve Mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğu, davacının eylemlerinin yüz kızartıcı nitelikte olduğu, davacı ile davalı İdare arasındaki güven ilişkisinin geri dönülemez bir şekilde zedelendiği, davacının eylemleri ile davalı Odanın itibarının sarsıldığı belirtilerek, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    ... Ticaret Odası'nda 01/06/2018-30/09/2018 tarihleri arasında veznedarların kendi kasalarından veya başka kasalardan düzenlenen alındı makbuzları ve kredi kartı fişlerine göre ... üyelerince nakit olarak yapılan ödemeleri kendileri veya başkalarına ait kredi kartlarından ödeyerek nakit parayı uhdelerine almalarına ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu sonucunda yapılan soruşturma neticesinde düzenlenen soruşturma raporuna göre veznedar olarak görev yapan davacının 01/06/2018-30/09/2018 tarihleri arasında oda üyelerince yapılan nakit ödemelerin 31.027,79-TL'lik kısmını kendine ait iki adet kredi kartı ile ödediği ve kasaya girmesi gereken nakit tutarı uhdesine geçirerek kurumun vadeli hesabına aktarılacak paranın getireceği faiz geliri yönünden kurum zararına sebebiyet verildiği tespit edildiğinden bahisle ... Ticaret Odası Yönetim Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı kararı ile Devlet Memurları Kanunun 125/E-g maddesi gereğince "memuriyetten çıkarma" cezası ile tecziye edilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    01.06.2004 tarihli ve 25479 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nun "Odalar" başlıklı 4. maddesinde: "Odalar; üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslekî disiplin, ahlâk ve dayanışmayı korumak ve bu Kanun'da yazılı hizmetler ile mevzuatla odalara verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.”; “Oda, borsa ve birlik personeli” başlıklı 73. maddesinde: "Oda, borsa, Birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilenler bu Kanun'da yer alan hükümler dışında 4857 sayılı İş Kanunu'na tâbidir."; Geçici 3. maddesinde, “Bu Kanun'da öngörülen yönetmelikler, bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yürürlüğe konulur. Bu yönetmelikler yürürlüğe konuluncaya kadar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan tüzük ve yönetmeliklerin, bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.” "Cezai takibat" başlıklı 76. maddesinde; "Odalar, borsalar ve Birliğin organ üyeleri ile personeli, görevlerini yerine getirirken görevleriyle ilgili suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden, bu kuruluşların paralarıyla para hükmündeki evrak, senet ve sair varlıkları ile muhasebe ve muamelata ilişkin her çeşit defter ve evrak ile ilgili olarak işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi olarak cezalandırılırlar" .; Geçici 12. maddesinde: “Bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihte oda, borsa, Birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilmekte olanların, mevcut statülerine göre istihdam edilmelerine devam olunur.”, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g maddesinde;" Devlet memurluğundan çıkarma : Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır. Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: (g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" hükmüne yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dava konusu olayda; ... Ticaret Odası Muhasebe Müdürlüğü'nce ... Ticaret Odası'na ait 01/01/2018 - 30/09/2018 tarihleri arasında düzenlenen alındı makbuzları ve kredi kartı fişlerine göre veznedarların kendi kasalarından veya başka kasalardan Oda üyelerince yapılan nakit ödemeleri, kendi kredi kartlarından üyeler adına yapılmış gibi gösterdikleri hususunda soruşturma yapıldığı, bilirkişi raporu ve tanık ifadeleri sonucu ... Ticaret Odası veznedarı olan davacının oda üyelerince ödenen nakit ödemeleri kendisine veya bir başkasına ait kredi kartı ile pos cihazından ödemek suretiyle kredi kartıyla ödenmiş gibi göstermek suretiyle kasadaki nakit tutarları zimmetine geçirdiği ve bunun sonucunda aldığı para tutarında ... Ticaret Odası'nın nakit varlıklarını vadeli mevduatta değerlendirilememesinden kaynaklanan faiz geliri kaybına neden olmak suretiyle kamu zararına sebebiyet verdiği iddialarıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g maddesi uyarınca "memuriyetten çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, davacı hakkında belirtilen eylemler çerçevesinde zimmet suçundan suç duyurusunda bulunulduğu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... tarih ve E::... sayılı iddianamesi ile sanıklar hakkında Türk Ceza kanunu'nun 257. maddesinin birinci fıkrası uyarınca "görevi kötüye kullanmak" suçundan ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin E: ... sayılı dosyasında açılan kamu davasında, sanıkların eyleminin Türk Ceza kanunu'nun 247. maddesi uyarınca zimmet suçunu oluşturma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle görevli mahkemenin 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adli Mahkemeleri Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 12. maddesi uyarınca Ağır Ceza Mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verildiği, ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin E:... sayılı dosyasında karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesince ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verildiği, zimmet suçundan yapılan yargılama neticesinde ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile davacı ve diğer sanıkların zimmet suçundan beraatine karar verildiği, ceza yargılaması kapsamında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacı ve diğer sanıkların davalı kurumun nakit varlığını uhdelerine geçirmedikleri, kasa hesaplarında açık olmadığı, ancak davalı kurumun nakit varlıklarını vadeli mevduatta değerlendirememesinden kaynaklanan faiz geliri kaybı olduğu, bu kaybın 572,54-TL'lik kısımından davacının sorumlu olduğu tespitine yer verildiği, bilirkişi raporunda belirtilen kurum zararının davacı tarafından 07/02/2022 tarihinde kurum hesabına "suçu kabul anlamına gelmemek kaydı" şerhi düşürülerek yatırıldığı tespit edilmiştir.
    Disiplin hukuku ile ceza hukukunun; soruşturma ve yargılama usulü, verilen cezanın niteliği ve bu cezanın doğurduğu sonuçlar ve etkiler ile ceza ve suçların tanımı ve konuluş amaçları yönlerinden birbirinden farklı özellikler taşıdığında kuşku bulunmamaktadır. Ancak, disiplin cezası ile yaptırıma bağlanan suç aynı zamanda ceza hukuku yönünden de yargılama konusu olmuşsa, ceza mahkemelerinin verecekleri kararların, disiplin hukukunda göz önünde bulundurulacak veri ve bilgiler arasında yer alacağı kuşkusuzdur.
    Bu durumda; davacının, zimmet suçunu işlediği gerekçesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g maddesi uyarınca "memuriyetten çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına karar verilmişse de, ceza davası sonucunda yargı kararıyla beraatine karar verildiğinden, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, aksi yönde tesis edilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
    2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... gün ve E:... , K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Kullanılmayan ... -TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
    4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 22/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara