Danıştay 10. Daire 2022/1601 Esas 2022/3501 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2022/1601
Karar No: 2022/3501
Karar Tarihi: 22.06.2022

Danıştay 10. Daire 2022/1601 Esas 2022/3501 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/1601 E.  ,  2022/3501 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2022/1601
    Karar No : 2022/3501

    TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
    2- …
    VEKİLLERİ : Av. …

    TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Valiliği
    VEKİLİ : Av. …
    2- … Bakanlığı
    VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Yrd. …

    İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca karşılıklı olarak aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacılar tarafından, 10/10/2015 tarihinde Ankara Garı önünde gerçekleşen patlamada kızları …'in hayatını kaybetmesinde idarenin sorumluluğunun bulunduğundan bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık anne … için 250.000,00 TL, baba … için 250.000,00 TL olmak üzere toplam 500.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; bakılan uyuşmazlıkta; Ankara Valiliği'nce 10/10/2015 tarihinde gerçekleştirilmesine izin verilen "Emek, Barış, Demokrasi Mitingi"nin başlama saatinin, miting alanı araç trafiğine kapatılacağından mağduriyete neden olmaması için saat 08:30'dan 12:00'ye çekildiği, miting saatinin 12:00-16:00 arasında olacağının ilgililere tebliğ edildiği, miting günü bölgede "Asayiş Harekat Merkezi" kurulduğu, olay yerinde 3 adet ambulans, 1'er adet itfaiye aracı ile su arazözü bulundurulduğu, miting için toplam 2044 personelin görevlendirildiği, olay günü saat 10:05'te patlama ihbarı alındığı, ilk 6 dakika içinde 12 acil yardım ambulansının olay yerine ulaştığı, ilk 20 dakika içinde de 16 ekip ve çoklu hasta taşıyan ambulansın olay yerine ulaştığı, 65 dakika içinde tüm yaralıların hastaneye ulaşmış olduğu, davalı idare tarafından olayın bir terör saldırısı olduğunun belirtildiği, canlı bomba ile gerçekleştirilen patlama olaylarının çok sayıda vatandaşın ölümüne ve yaralanmasına sebep olduğu, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, miting saati 12:00 olmasına rağmen daha erken saatte toplanmaya başlandığı, olayın 10:05 civarında gerçekleştiği düşünüldüğünde idarece birtakım önlemlerin alınması tamamlanmış ise de, henüz miting saati gelmediğinden çalışmaların devam ettiği, davacıların patlamaya ilişkin istihbari bilgi bulunmasına rağmen önlem alınmadığına yönelik iddialarını ortaya koyar nitelikte somut deliller bulunmadığı, bu nedenle olayda idarenin hizmet kusurunun varlığını ortaya koymanın mümkün olmadığı, olayın sosyal risk ilkesi bağlamında değerlendirilmesi gerektiği, bu bakımdan, terör olayları nedeniyle meydana gelen ve sosyal risk ilkesi kapsamında bulunup 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılanmayan manevi zarara bağlı tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlıklarda, idare hukukunun tazminata ilişkin ilke ve kuralları çerçevesinde 2577 sayılı Kanun'un öngördüğü usullere tabi olarak manevi tazminat ödenip ödenmeyeceğine ilişkin yargısal incelemenin yapılması gerektiği, davacılardan vefat edenin annesi …'e dava konusu olay nedeniyle duymuş olduğu acı ve üzüntü ile orantılı olarak takdiren 60.000,00 TL manevi tazminatın, vefat edenin babası …'e dava konusu olay nedeniyle duymuş olduğu acı ve üzüntü ile orantılı olarak takdiren 60.000,00 TL manevi tazminatın yerleşik Danıştay içtihatları ile kabul edildiği üzere davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
    Bölge Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; Danıştay 10. Dairesinin 15/12/2020 tarih ve E:2019/6408, K:2020/6296 sayılı bozma kararına uyularak, davalı idarelerin istinaf istemlerinin kısmen kabulü, kısmen reddi, davacıların istinaf istemlerinin reddi ile, ... İdare Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun değişik 45/4.maddesi uyarınca yeniden incelenen davada; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, davacılara ayrı ayrı 30.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, olayda müterafik kusur bulunmadığı dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat tutarlarının düşük ve caydırıcılıktan uzak olduğu iddiasıyla kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    Davalı … Bakanlığı tarafından, 5233 sayılı Kanun'da manevi tazminata yer verilmediği, hükmedilen manevi tazminat tutarlarının yüksek olduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    Davalı … Valiliği tarafından, hükmedilen manevi tazminat tutarlarının yüksek olduğu, manevi tazminata idareye başvuru tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Taraflarca karşılıklı olarak savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kısmen kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının davacılardan …'e ilişkin kısım yönünden onanması, davacılardan …'e ilişkin kısım yönünden İdari Yargılama Usul Kanunu'nun 26. maddesi hükümlerinin uygulanmasını teminen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik" başlıklı 26. maddesinde, "1. Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik ve niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. 2. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir..." hükümlerine yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    A) Bölge İdare Mahkemesi Kararının Davacılardan ...'e İlişkin Kısmının İncelenmesi
    Dava dosyasına ilişkin UYAP ortamından alınan davacılara ait nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden, davacılardan …'in temyize konu Mahkeme kararının verildiği 17/11/2021 tarihinden bir gün sonra 18/11/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
    2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi, 2. fıkrasının "yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir." hükmünden kastedilen; münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
    Bu durumda; Bölge İdare Mahkemesince, davacılardan …'in vefat etmiş olması ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi, 1. fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıların başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
    B) Bölge İdare Mahkemesi Kararının Davacılardan …'e İlişkin Kısmının İncelenmesi
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen kararın, davacılardan …'in manevi tazminat isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki kısmı usul ve hukuka uygun olup, taraflarca ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Tarafların temyiz istemlerinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının davacılardan …'e ilişkin kısım yönünden ONANMASINA, davacılardan …'e ilişkin kısmı yönünden 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen BOZULMASINA,
    3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 22/06/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Hemen Ara