Esas No: 2019/12088
Karar No: 2022/3430
Karar Tarihi: 22.06.2022
Danıştay 10. Daire 2019/12088 Esas 2022/3430 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/12088 E. , 2022/3430 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/12088
Karar No : 2022/3430
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
İSTEMİN_KONUSU : Rusya uyruklu olan ve 02/02/2006 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen davacının, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesince, Danıştay Onuncu Dairesinin 29/09/2015 tarih ve E:2012/557, K:2015/3925 sayılı usule ilişkin bozma kararına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nda evlenme yoluyla vatandaşlık kazanılmasına ilişkin şartlarının tahdidi olarak sayıldığı, davalı idarenin görev ve yetkisinin ise başvuru sahiplerinin anılan Kanun'da yer verilen şartları taşıyıp taşımadığının tespitiyle sınırlı olduğu ve yeni ek şartlar getirme yetkisinin bulunmadığı, ayrıca dosya içerisinde bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 17/06/2009 tarihli yazısında, vatandaşlığa alınmasında kişisel bir sakıncasının bulunmadığının, yine dosyada bulunan 13/11/2008 tarihli tutanakta da ülkede ikamet etmesinde herhangi bir sakınca olmadığının belirtildiği, Türk vatandaşı eşinin durumu gerekçe gösterilerek başvurusunun reddedilemeyeceği, kaldı ki eşinin de isnat edilen suçlardan beraat ettiği, belirtilen sebeplerle dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülerek temyize konu kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
12/12/2005 tarihinde Türkiye'ye giriş yapan Rusya uyruklu davacıya başvurusu üzerine 08/01/2006 tarihine kadar geçerli turistik ikamet izni verilmiştir. Sonrasında 02/02/2006 tarihinde Türk vatandaşıyla evlenen davacıya 26/02/2008 tarihine kadar geçerli Türk vatandaşı eşi yanında ikamet izni düzenlenmiş, daha sonra bu izin 12/11/2008 tarihine kadar uzatılmıştır.
Öte yandan, 12/11/2007-12/11/2008 tarihleri arasında Antalya ilinde bulunan bir otel işletmesinde çalışmak üzere sözleşme yapan ve tarafına bu tarihler arasında geçerli çalışma izni verilen davacının, anılan sözleşmesi 10/04/2008 tarihinde feshedilmiştir. Bunun ardından 02/07/2008 tarihinde başka bir otelde izinsiz çalışmak suçundan yakalanan davacı, evli ve uzun süreli ikamet iznine sahip olması nedeniyle uyarılmış, aynı durumun tekrar edilmesi halinde sınır dışı edileceği tarafına bildirilmiştir. Daha sonra 11/11/2008 tarihinde başka bir otelde yeniden izinsiz çalışmasından dolayı yakalanan davacı, bu kez sınır dışı edilmek üzere 12/11/2008 tarihinde Antalya Valiliği Yabancılar Şube Müdürlüğü'ne teslim edilmiş, izinsiz çalışması nedeniyle 5326 sayılı Kanun uyarınca davacıya iki ayrı idari para cezası uygulanmış, bu cezalar davacı tarafından ödenmiştir.
Ayrıca, 02/02/2006 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen davacı tarafından, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınma istemiyle başvuruda bulunulmuş, anılan başvuruya yönelik yapılan araştırma ve inceleme sonucunda; davacının durumu 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca uygun görülmemiş, bu sebeple İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemiyle başvurunun reddine karar verilmiştir. Bunun üzerine, başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
Öte yandan, UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada, … Aile Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davacı ve Türk vatandaşı eşinin boşanmalarına karar verildiği, söz konusu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT :
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun ''Yetkili Makam Kararı İle Türk Vatandaşlığının Kazanılması'' başlıklı 10. maddesinde, Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen bir yabancı, bu Kanunda belirtilen şartları taşıması halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilir. Ancak, aranan şartları taşımak vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamaz.'' hükmü; "Türk Vatandaşlığının Evlenme Yoluyla Kazanılması" başlıklı 16. maddesinde, "Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
a) Aile birliği içinde yaşama,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,
c) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama, şartları aranır.
(2) Başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin ölümü nedeniyle evliliğin sona ermesi halinde birinci fıkranın (a) bendindeki şart aranmaz.
(3) Evlenme ile Türk vatandaşlığını kazanan yabancılar evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde evlenmede iyiniyetli iseler Türk vatandaşlığını muhafaza ederler." hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Türk vatandaşlarından, kanunların öngördüğü koşulları taşıyan herkesin evlenebileceği, bir Türk vatandaşının bir yabancı ile evlenmesi halinde, yabancı olan eşin evlilik yolu ile vatandaşlık talebinde bulunması durumuna ilişkin olarak, 5901 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile yabancının, Türk vatandaşlığını kazanmak için başvurabilmesinin asgari koşullarının belirlendiği görülmektedir.
Evlenme yoluyla Türk vatandaşlığı kazanma istemiyle 5901 sayılı Kanun'un 16. maddesi uyarınca başvuruda bulunan yabancıya yönelik olarak mevzuatta aranan asgari şartları taşıyıp taşımadığına ilişkin davalı idarece gerekli inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra, vatandaşlık isteminin kabul edilip edilmeyeceği hususunda Devletin geniş bir takdir yetkisi bulunduğu tartışmasızdır.
Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden, çalışma izni sona erdikten sonra çeşitli tarihlerde izinsiz çalışması bulunduğundan bahisle hakkında idari yaptırım uygulanan davacının Türk vatandaşlığını kazanma istemli başvurusu üzerine eşi ve kendisine yönelik yapılan tahkikatlar neticesinde, davacının kişisel olarak sakıncasının tespit edilemediği belirtilmiş ise de, davacının eşinin, 1989-1994-1995 ve 1997 yıllarında Fuhuşa Aracılık, Emniyeti Suistimal ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından işlem gördüğü, ayrıca 30/08/2008 tarihinde Manavgat-Side Jandarma Komutanlığının yapmış olduğu fuhuş operasyonunda yabancı bir şahsın şüphelisi olarak yakalandığı ve Mahkeme kararıyla serbest kaldığı hususları tespit edildiğinden bahisle 5901 sayılı Kanun'un verdiği takdir hakkına uygun olarak davalı idarece davacının vatandaşlığa alınmasının uygun görülmediği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada, davacının eşinin de aralarında bulunduğu birçok şahıs hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık ettirmek veya yer temin etmek suçlarından dolayı … Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada, anılan Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davacının eşi hakkında beraat kararı verilmiş ise de, yabancıların 5901 sayılı Kanun'da öngörülen şartları taşıyor olsalar bile vatandaşlığa alınıp alınmamaları hususunda idarenin geniş bir takdir yetkisi bulunduğu açık olup, davacının Türk vatandaşlığına alınması talebiyle yapmış olduğu başvurusunun belirtilen şekilde incelenmesi sonucunda gerek davacıya yönelik tespitler, gerekse de davacının eşi hakkındaki söz konusu yargılamaya konu fiiller dikkate alınmak suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen nedenle, davanın reddi yolunda verilen temyize konu Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
2.Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3.Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.