Danıştay 4. Daire 2021/6379 Esas 2022/4333 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2021/6379
Karar No: 2022/4333
Karar Tarihi: 22.06.2022

Danıştay 4. Daire 2021/6379 Esas 2022/4333 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2021/6379 E.  ,  2022/4333 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2021/6379
    Karar No : 2022/4333

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
    … Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, iş akdinin 17/11/2014 tarihinde imzalanan ikale sözleşmesi ile sona erdirilmesi üzerine, kendisine verilen ek gelir ve yönetici primi ödemelerinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile tahsil edilen tutarın kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; çalışma ilişkisinin sona erdirilmesi üzerine işveren tarafından davacıya yasal bir zorunluluk olmaksızın yapılan ödemelerin ücret niteliğinde olmadığı ve 193 sayılı Kanunun 25. maddesi uyarınca gelir vergisinden müstesna tutulduğu, bu kapsamda davacıya yapılan ek ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmasının açık bir vergilendirme hatası olduğu anlaşıldığından, tevkif edilen verginin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı ve tahsil edilen tutarın kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faizi ile birlikte davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu ödemelerin ücret niteliğinde olduğu, yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Davalı idarenin, kararın, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmına dair temyiz istemi yönünden;
    30/01/2019 tarih ve 30671 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 18/01/2019 tarih ve 7162 sayılı Kanunun 4. maddesi ile 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 89. maddede, 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar üzerinden tevkif edilerek tahsil edilen gelir vergisinin, hizmet erbabının düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca red ve iade edileceği, bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere vazgeçilen davalarla ilgili olarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmeyeceği, hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunan iade talepleriyle ilgili olarak bu madde hükmünün uygulanmayacağı, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığının yetkili olduğu kurala bağlanmış; bu kapsamda mükelleflere istisnai bir hak tanınmış ve 15/03/2019 tarih ve 30715 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 306 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile de söz konusu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden; davacıya iş akdinin 17/11/2014 tarihinde sona erdirilmesi üzerine verilen ek gelir ve yönetici primi ödemelerinden gelir vergisi tevkifatı yapıldığı, davacı tarafından, söz konusu ödemelerin ücret niteliği taşımadığı ve gelir vergisinden muaf olduğu iddiasıyla 23/08/2019 tarihinde … Vergi Dairesi Başkanlığına düzeltme, 01/11/2019 tarihinde de … Başkanlığına şikayet başvurusunda bulunulduğu, belirtilen düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ve tahsil edilen tutarın kesinti tarihinden itibaren işleyecek tecil faizi ile birlikte iadesi istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Olayda, davacı tarafından, yukarıda yer verilen maddede öngörülen 27/03/2018 tarihinden önce imzalanan ikale sözleşmesine istinaden kendisine yapılan ödemeler üzerinden tevkif edilen gelir vergisinin iadesi istemiyle düzeltme şikayet başvurusunda bulunulduğu, başvurunun reddi tarihinde anılan maddenin yürürlükte olduğu görülmüş olup, uyuşmazlık hakkında, Gelir Vergisi Kanununun söz konusu geçici 89. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Bu durumda, davacının iş akdinin 17/11/2014 tarihinde sona erdirildiği, davaya konu ek gelir ve yönetici primi ödemelerinin, Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 89. maddesinde iade kapsamında değerlendirileceği sayılarak belirtilen ödemelerden olduğu ve söz konusu ödemeler üzerinden tevkif edilerek tahsil edilen gelir vergisinin iadesi için gerekli olan diğer şartların sağlandığı dikkate alındığında, düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Bu haliyle, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının, dava konusu işlemin iptaline dair hüküm fıkrasında, sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Davalı idarenin, kararın, tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine ilişkin kısmına dair temyiz istemine gelince;
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz İncelemesi Üzerine Verilecek Kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanmasına karar verileceği hükmü yer almaktadır.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin 4. fıkrasında, fazla veye yersiz olarak tahsil edilen vergilerin, fazla veya yersiz tahsilatın mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihinden, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte, 120. madde hükümlerine göre mükellefe red ve iade edileceği düzenlenmiştir.
    Bakılmakta olan davada, her ne kadar davacıya yapılan ödemeler üzerinden fazladan tahsil edilen verginin kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine karar verilmiş ise de, kesinti tarihinde davalı idarenin kusurunun bulunmadığı anlaşılmış olup, davacıya, idareye başvuru tarihinden düzeltme fişinin kendisine tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için hesaplanacak tecil faizinin ödenmesi gerektiğinden, kararın faize ilişkin hüküm fıkrasının "davacıdan tahsil edilen gelir vergisinin, idareye düzeltme başvurusunda bulunulan 23/08/2019 tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine" şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, dava konusu işlemin iptaline dair hüküm fıkrasının … ve …'nin karşı oyu ile yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, kesilen gelir (stopaj) vergisinin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasının ise … ve …'ın karşı oyu ile 2577 sayılı Kanunun 49/1-(b) maddesi uyarınca düzeltilerek ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    (X) KARŞI OY:
    Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkrasının aynı gerekçe ve nedenlerle onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının, gerekçe değiştirerek onamaya ilişkin kısmına katılmıyoruz.



    (XX) KARŞI OY:
    Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının, tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faizi ile birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasının aynen onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının, düzeltilerek onamaya ilişkin kısmına katılmıyoruz.

    Hemen Ara