Esas No: 2021/5140
Karar No: 2022/4339
Karar Tarihi: 22.06.2022
Danıştay 4. Daire 2021/5140 Esas 2022/4339 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2021/5140 E. , 2022/4339 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/5140
Karar No : 2022/4339
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
… Başkanlığı/ANKARA
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, iş akdinin 02/09/2015 tarihinde sona erdirilmesi üzerine, kendisine ödenen iş sonu tazminatından kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile tahsil edilen tutarın yasal faizi ile birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıya verilen ödemenin, hizmet sözleşmesi kapsamında yapılan bir ödeme olduğu ve ilgili mevzuat hükümlerine göre ücret sayılan ödemelerin ortak özelliklerini taşıdığı, yasal olarak vergiden istisna edilmiş olduğu ortaya koyulamayan tutarın ücret olarak vergilendirilmesi gerektiği anlaşıldığından, söz konusu tutar üzerinden tevkif edilen gelir vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; ücret niteliği taşımayan ve 193 sayılı Kanun'un 25. maddesi uyarınca vergiden istisna edilen tazminat ödemesinden gelir vergisi kesintisi yapılmaması gerektiğinden, gelir vergisine tabi olmadığı halde söz konusu ödeme üzerinden yapılan gelir vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; davacıya ödenen iş sonu tazminatı üzerinden tahsil edilen gelir vergisinin kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu ödemenin ücret niteliğinde olduğu, yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin, kararın, dava konusu işlemin iptaline dair hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemi bakımından;
30/01/2019 tarih ve 30671 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 18/01/2019 tarih ve 7162 sayılı Kanunun 4. maddesi ile 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 89. maddede, 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar üzerinden tevkif edilerek tahsil edilen gelir vergisinin, hizmet erbabının düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca red ve iade edileceği, bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere vazgeçilen davalarla ilgili olarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmeyeceği, hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunan iade talepleriyle ilgili olarak bu madde hükmünün uygulanmayacağı, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığının yetkili olduğu kurala bağlanmış; bu kapsamda mükelleflere istisnai bir hak tanınmış ve 15/03/2019 tarih ve 30715 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 306 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile de söz konusu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacıya iş akdinin 02/09/2015 tarihinde sona erdirilmesi üzerine ödenen iş sonu tazminatından gelir vergisi tevkifatı yapıldığı, davacı tarafından, söz konusu ödemenin ücret niteliği taşımadığı ve gelir vergisinden muaf olduğu iddiasıyla Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığından 14/02/2019 tarihinde düzeltme talep edildiği, bu başvurunun 17/09/2019 tarihinde reddi üzerine Gelir İdaresi Başkanlığına şikayet başvurusunda bulunulduğu, belirtilen düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ve tahsil edilen tutarın yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacı tarafından, yukarıda yer verilen maddede öngörülen 27/03/2018 tarihinden önce imzalanan ikale sözleşmesine istinaden kendisine yapılan ödeme üzerinden tevkif edilen gelir vergisinin iadesi istemiyle düzeltme şikayet başvurusunda bulunulduğu, başvurunun zımnen reddi tarihinde anılan maddenin yürürlükte olduğu görülmüş olup, uyuşmazlık hakkında, Gelir Vergisi Kanununun söz konusu geçici 89. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, davacının iş akdinin 02/09/2015 tarihinde sona erdirildiği, davaya konu iş sonu tazminatı ödemesinin, Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 89. maddesinde iade kapsamında değerlendirileceği sayılarak belirtilen ödemelerden olduğu ve söz konusu ödeme üzerinden tevkif edilerek tahsil edilen gelir vergisinin iadesi için gerekli olan diğer şartların sağlandığı dikkate alındığında, düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu haliyle, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının, dava konusu işlemin iptaline dair hüküm fıkrasında, sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Davalı idarenin, kararın, tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin kısmına dair temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz İncelemesi Üzerine Verilecek Kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanmasına karar verileceği hükmü yer almaktadır.
Bakılmakta olan davada, her ne kadar iş sonu tazminatı üzerinden fazladan kesilen gelir verginin kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmiş ise de, kesinti tarihinde davalı idarenin kusurunun bulunmadığı anlaşılmış olup, davacıya, idareye başvuru tarihinden düzeltme fişinin kendisine tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için hesaplanacak yasal faizin ödenmesi gerektiğinden, kararın faize ilişkin hüküm fıkrasının "davacıdan tahsil edilen gelir vergisinin, idareye düzeltme başvurusunda bulunulan 14/02/2019 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine" şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, dava konusu işlemin iptaline dair hüküm fıkrasının … ve …'nin karşı oyu ile yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasının ise … ve …'ın karşı oyu ile 2577 sayılı Kanunun 49/1-(b) maddesi uyarınca düzeltilerek ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının, dava konusu işlemin iptaline dair hüküm fıkrasının aynı gerekçe ve nedenlerle onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının, gerekçe değiştirerek onamaya ilişkin kısmına katılmıyoruz.
(XX) KARŞI OY:
Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının, tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasının aynen onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının, düzeltilerek onamaya ilişkin kısmına katılmıyoruz.