Danıştay 6. Daire 2022/488 Esas 2022/7317 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2022/488
Karar No: 2022/7317
Karar Tarihi: 22.06.2022

Danıştay 6. Daire 2022/488 Esas 2022/7317 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/488 E.  ,  2022/7317 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2022/488
    Karar No : 2022/7317

    TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- (DAVALI) ...Belediye Başkanlığı - ...
    VEKİLİ : Av. ...

    2- (DAVACI) ...
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF : 1- ...
    2- ...Belediye Başkanlığı

    İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Antalya İli, Konyaaltı İlçesi, ...Mahallesi, ...ada, ...parsel sayılı taşınmazın imar planında "açık spor tesis alanı" olarak belirlendiği ve bugüne kadar kamulaştırılmayarak mağdur olunduğu, mülkiyet hakkının kısıtlandığı, Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesine göre yapılan başvurudan da bir sonuç alınamadığı belirtilerek tasarruf hakkının bu şekilde engellenmesi suretiyle oluştuğu iddia olunan 3.846.545,30 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; davanın kabulüne, 1.846.545,30 TL'nin ıslah tarihi olan 20/04/2021 tarihinden itibaren, 2.000.000,00 TL'nin ise dava tarihi olan 06/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplamda 3.846.545,30 TL'nin davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; dava konusu taşınmazın açık spor alanı olarak fonksiyonlandırılması nedeniyle özel mülkiyete konu yapı yapılabildiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin İdare Mahkemesi kararına dair yapılan istinaf isteminin reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
    Davacı tarafından; İdare Mahkemesi tarafından hükmedilen tazminat tutarının düşük hesaplandığı gerekçesiyle kabul edilen kısmın usul ve hukuka aykırı olduğu, söz konusu karar dair yapılan istinaf isteminin reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Antalya İli, Konyaaltı İlçesi, ...Mahallesi, ...ada, ...parsel sayılı taşınmazın imar planında "açık spor tesis alanı" olarak belirlendiği ve bugüne kadar kamulaştırılmayarak mağdur olunduğu, mülkiyet hakkının kısıtlandığı, Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesine göre yapılan başvurudan da bir sonuç alınamadığı belirtilerek tasarruf hakkının bu şekilde engellenmesi suretiyle oluştuğu iddia olunan 3.846.545,30 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    3194 sayılı İmar Kanunuyla yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla anılan Kanunun 7. ve 8. maddeleriyle, belirli nüfus kriterini aşan belediye ve valiliklere imar planları hazırlama ve yürürlüğe koyma yükümlülüğü getirilmiştir.
    Aynı Kanunun 10. maddesinde: "Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri görüşleri esas alınmak üzere Meclis toplantısına katılır. Bu programlar, belediye meclisince kabul edildikten sonra kesinleşir. Bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanlar, ilgili kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek kamu kuruluşlarının bütçelerine konulur. İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konulan gayrimenkuller kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler gerçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder." hükmüne yer verilmek suretiyle, belediyelere, imar planlarını uygulamak üzere belirtilen süre içerisinde imar programını hazırlama; programı uygulamaya koyma, ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarına ise imar programlarında kendi görev alanlarındaki kamu hizmeti için ayrılan özel mülkiyete ait arsaları program süresi içinde kamulaştırma zorunluluğu yüklenmiştir.
    04/07/2019 tarihli yapılan değişiklikle 3194 sayılı İmar Kanununun "İmar planlarında umumi hizmetlere ve kamu hizmetlerine ayrılan yerler" başlıklı 13. maddesinde; "Özel hukuk kişilerinin mülkiyetinde olup uygulama imar planında düzenleme ortaklık payına konu kullanımlarda yer alan taşınmazlar;
    a) Bu kullanımlardan umumi hizmetlere ayrılan alanlar öncelikle 18 inci maddeye göre arazi ve arsa düzenlemesi yapılarak,
    b) 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında sırasıyla, ilgisine göre Hazine veya ilgili idarelerin mülkiyetindeki taşınmazlar ile trampa yapılmak veya satın alınmak suretiyle, ilgili kamu kurum ve kuruluşunca kamulaştırılarak kamu mülkiyetine geçirilir.
    Düzenleme ortaklık payına konu kullanımlardan yol, meydan, ibadet yerleri, park ve çocuk bahçeleri hariç olmak üzere yapı yapılabilecek diğer alanlarda; alanların kamuya geçişi sağlanıncaya kadar maliklerinin talebi hâlinde ilgili kamu kuruluşunun uygun görüşü alınarak plandaki kullanım amacına uygun özel tesis yapılabilir.
    İlgili mevzuat uyarınca hiçbir şekilde yapı yapılamayacak alanlarda muvakkat da olsa yapı yapılmasına izin verilmez. Mevcut yapılar kamulaştırılıncaya kadar korunabilir. Bu alanlarda beş yıllık imar programı süresi içinde, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerine göre işlem tesis edilerek parsel, kamu mülkiyetine geçirilmek zorundadır. Bu süre en fazla bir yıl uzatılabilir.
    Parsel maliklerinin hisselerini idareye hibe etmeleri veya bedelsiz devretmeleri durumunda, idare devir işlemlerini bedel almaksızın gerçekleştirmekle yükümlüdür. Bu işlemler için parsel maliklerinden hiçbir vergi, resim, harç, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
    Kamu kullanımına ait sosyal, kültürel ve teknik altyapı alanlarının, Hazine veya kamu mülkiyetindeki alanlarla trampa yapılması hâlinde, şahıs veya özel hukuk kişilerinden hiçbir vergi, resim, harç, ücret, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
    Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle belirlenir.
    " düzenlemesi yer almaktadır.
    2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Ek 1. maddesinde; "Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır." hükmü yer almaktadır.
    Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin "Mekansal kullanım tanımları ve esasları " başlıklı 5. maddesinde; "Sosyal altyapı alanları: Birey ve toplumun kültürel, sosyal ve rekreaktif ihtiyaçlarının karşılanması ve sağlıklı bir çevre ile yaşam kalitelerinin artırılmasına yönelik kamu veya özel sektör tarafından yapılan eğitim, sağlık, dini, kültürel ve idari tesisler, açık ve kapalı spor tesisleri ile park, çocuk bahçesi, oyun alanı meydan, rekreasyon alanı gibi açık ve yeşil alanlara verilen genel isimdir." "Sosyal tesis alanı: Sosyal yaşamın niteliğini ve düzeyini artırmak amacı ile toplumun faydalanacağı kreş, kurs, yurt, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, yaşlı ve engelli bakımevi, rehabilitasyon merkezi, toplum merkezi, şefkat evleri gibi fonksiyonlarda hizmet vermek üzere ayrılan kamu veya özel mülkiyetteki alanlardır." denmekte olup, plan hükümlerine göre bu alanlarda özel mülkiyete konu birçok tesisin yapılabileceği anlaşılmaktadır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dosyanın incelenmesinden; Antalya İli, Konyaaltı İlçesi, ...Mahallesi, ...ada, ...parsel sayılı taşınmazın imar planında "açık spor tesis alanı" olarak belirlendiği ve bugüne kadar kamulaştırılmayarak mağdur olunduğu, mülkiyet hakkının kısıtlandığı, Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesine göre yapılan başvurudan da bir sonuç alınamadığı belirtilerek tasarruf hakkının bu şekilde engellenmesi suretiyle oluştuğu iddia olunan 3.846.545,30 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle söz konusu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlıkta, dava konusu taşınmazın ...tarih ve ...sayılı Konyaaltı Belediye Meclis kararı ile ...tarih ve ...sayılı Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclis kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli plana göre "açık spor alanı" olarak fonksiyonlandırıldığı ve bu alanlarda plan notları uyarınca özel mülkiyete konu yapı yapılabildiği belirtilmektedir.
    Bu durumda dava konusu taşınmazın güncel imar planları ve plan notları kapsamında (plan notlarına göre "açık spor tesis" alanlarında özel mülkiyete konu yapı yapılıp yapılamayacağı da ortaya koyularak), davacının kullanım yetkisi hususlarında hak kaybına uğrayıp uğramadığı araştırılarak tazminat istemi yönünden güncel duruma göre mülkiyet hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı tespit edilip buna göre bir karar verilmesi gerekmekte olup, davanın kabulüne ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararına dair istinaf isteminin reddi yolunda verilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 22/06/2022 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY (X):
    Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararına dair yapılan istinaf isteminin reddi yolunda verilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşüncesi ile Dairemiz kararına katılmıyorum.


    Hemen Ara