Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2017/21735 Esas 2021/5066 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/21735
Karar No: 2021/5066
Karar Tarihi: 22.02.2021

Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2017/21735 Esas 2021/5066 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2017/21735 E.  ,  2021/5066 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tehdit
    HÜKÜM : Düşme

    K A R A R

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25/03/2014 tarih ve 2013/12-74-2014/140 E-K sayılı ilamı ile istikrarlı diğer kararlarında da vurgulandığı üzere; ceza yargılamasında sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulabileceğine ilişkin kuralın, fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen bir durumun varlığı halinde, başka bir deyişle derhal beraat kararı verilmesi ile sınırlı olarak uygulanabileceği, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda ise sanığın savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, 5271 sayılı CMK"nın 193/2. maddesine yanlış anlam verilerek sanığın sorgusu yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Sanığın, mağdura söylediği "sana tokadı çakarsam deviririm, seni döverim" şeklindeki sözlerin, TCK’nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen muhatabın vücut bütünlüğüne yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit niteliğinde olduğu gözetilmeden, şikayet yokluğu nedeni ile anılan Kanun"un 106/1. maddesinin ikinci cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçundan düşme kararı verilmesi,
    3-2 nolu bozmaya uyulması halinde; hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik CMK"nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanığa atılı TCK’nın 106. maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında; aynı Kanun"un 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi zorunluluğu,
    4-(3) numaralı bozma nedenine göre uzlaşmanın sağlanamaması halinde ise;
    17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
    Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
    Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
    Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
    Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirdiğinden, üst Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara