Esas No: 2015/20379
Karar No: 2015/7467
Karar Tarihi: 02.12.2015
Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/20379 Esas 2015/7467 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : KYB - 2015/261424
Bedelsiz senedi kullanma ve güveni kötüye kullanma suçlarından F.. Ş.. hakkında yapılan soruşturma sonucunda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/07/2014 tarihli ve 2014/94238 soruşturma, 2014/59877 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 12/09/2014 tarihli ve 2014/3156 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10/07/2015 gün ve 14740/47092 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/09/2015 gün ve 2015/261424 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteminde;
Dosya kapsamına göre, müşteki firma aleyhine Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2014/1276 esas sayılı dosyası ile iki ayrı çeke dayalı icra takibi yapıldığı, icra takibi öncesinde 11/12/2013 keşide tarihli 150,000 TL bedelli ve 1026059 seri nolu çeke mahsuben 55.000 TL banka havalesi ile ödeme yapılmasına rağmen, ödeme yapılmamış gibi çekleri tahsil etmeye çalıştıklarından bahisle müşteki firma vekili tarafından yapılan şikayet üzerine, başlatılan soruşturma sonucunda F.. Ş.. hakkında, suçun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında. Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, müşteki tarafından bildirilen Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2014/1276 esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmesi gerekirken, müşteki vekilince verilen dilekçe üzerine herhangi bir araştırma yapılmadığı, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği"nin 12.09.2014 tarihli 2014/3156 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 02/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.