Esas No: 2021/5744
Karar No: 2022/5364
Karar Tarihi: 24.06.2022
Danıştay 5. Daire 2021/5744 Esas 2022/5364 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/5744 E. , 2022/5364 K.Özet:
Dava, Kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından görev iadesi talebiyle açılmış ancak OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından reddedilmiştir. Davacı, terör örgütü üyesi olmakla suçlanmış fakat somut bir delil bulunmadığını, KHK'ların hukuka aykırı olduğunu ve Kanunilik ilkesinin ihlal edildiğini iddia etmiştir. Bölge İdare Mahkemesi, İdare Dava Dairesi kararının hukuka uygun olduğunu belirtmiştir. Danıştay Beşinci Dairesi, anılan kararın usul ve gerekçe bakımından hukuka uygun olduğunu, mümkün bir sebep olmadığı için temyiz istemini reddetmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu
- Anayasa'nın 138. maddesi
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5744
Karar No : 2022/5364
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : … adına vasisi …
Karşı Taraf (Davalı) : …Bakanlığı / …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Kanun hükmünde kararname ekinin listede ismine yer verilmek suretiyle masumiyet karinesi yok sayılarak idare tarafından terör örgütü üyesi olmakla suçlandığı, yürütme ve yasama organlarının kişileri suçlu ilan edip cezalandırma yetkisinin bulunmadığı, aksi uygulamanın fonksiyon gaspına yol açacağı, örgütle iltisak ve irtibatını gösteren somut hiçbir delil bulunmadığı, Resmi Gazete'de yayımlanan OHAL KHK'larının TBMM tarafından süresi içinde onaylanmadığı, bu nedenle kamu görevinden çıkarma işleminin yasal dayanağının ortadan kalktığı, anılan kanun hükmünde kararnamelerin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasa'ya aykırı olduğu, hukukun kaynakları arasında yer almayan bağlayıcılığı bulunmayan gizli nitelikteki MGK kararlarına dayanılarak suçlama yapılamayacağı, Anayasa'nın 138. maddesinin ihlal edildiği, hiçbir terör örgütü veya yasa dışı herhangi bir oluşumla ilgisinin bulunmadığı, ByLock kullanımı ve kodlandırılmış polis memuru seviyesinde olmasının örgüt ile iltisak ve irtibata delil olarak gösterilmesinin hukuka aykırı olduğu, sadakat yükümlülüğüne riayet etmediğine ilişkin somut bir gerekçe ortaya konulamadığı, savunma hakkı tanınmadan ve soruşturma yürütülmeden tesis edilen dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu, işlendiği zaman kanunda suç olarak tanımlanmayan legal faaliyetlerinin terör örgütü ile iltisak ve irtibatı noktasında delil olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu, suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesinin, hukuki güvenlik ve öngörülebilirlik ilkelerinin ihlal edildiği, ByLock'un münhasıran örgüt üyeleri tarafından kullanılan bir ağ olduğu iddiasının temelsiz olduğu, ByLock verilerinin yasa dışı delil olması nedeniyle hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, birçok ilde şubesi olan, yetkili makamların izinleri ile faaliyet gösteren, faizsiz kredi gibi seçenekler ile tüketicilere cazip gelen bir bankaya para yatırmasının suç teşkil etmeyeceği ve tamamen yasal bir davranış olduğu, Bank Asya nezdindeki hesap hareketlerinin rutin bankacılık faaliyeti olduğu, talimatla para yatırmadığı, dava konusu işlem ile uluslararası hukuktan kaynaklanan pek çok yükümlülüğün ihlaline sebebiyet verildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti : Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra …Sulh Hukuk Mahkemesinin …tarih ve E:…K:…sayılı kararıyla …(TC:…) davacıya vasi olarak atandığı ve anılan kararın 22/03/2021 tarihinde kesinleştiği görüldüğünden, davaya vasi yoluyla devam edilmesine karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Öte yandan, davacının, ceza yargılaması sonucunda …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun …Bölge Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile esastan reddedildiği, davacı tarafından Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın temyiz edilmesi üzerine …. Ceza Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile davacının temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verildiği ve davacı hakkındaki mahkumiyet kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
…Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.