Esas No: 2022/6076
Karar No: 2022/5382
Karar Tarihi: 24.06.2022
Danıştay 5. Daire 2022/6076 Esas 2022/5382 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2022/6076 E. , 2022/5382 K.Özet:
Danıştay Beşinci Dairesi, davacının, davalı kamu kurumu bünyesinde görev yaparken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kamu görevinden çıkarılması sonrası açtığı göreve iade davasında, dava konusu işlemde hukuka aykırılık olmadığını belirterek davayı reddetmiştir. Manevi tazminat yönünden ise davacının tazminat talebinden feragat etmesi nedeniyle konusu kalmamıştır. Temyiz isteği üzerine, Bölge İdare Mahkemesi, idare dava dairesinin kararının hukuk ve usule uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddedilmesine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: 672 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/6076
Karar No : 2022/5382
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : …Bakanlığı / …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine ve 1.000.000,00-TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi, manevi tazminat yönünden ise davacı tarafından tazminat talebinden feragat edilmesi nedeniyle konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığı yolunda verilen …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti : OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, bu nedenle ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan hakları ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olayda uygulanması gerektiği, terör örgütünün varlığının ancak yargı kararıyla tespit edilebileceği, söz konusu yapının terör örgütü olarak ilan edildiği tarihten önceki yasal olan faaliyetlerinden dolayı terör örgütü üyeliği ile suçlanamayacağı, işlendiği zaman kanunda suç olarak tanımlanmayan legal faaliyetlerinin terör örgütü ile iltisak ve irtibatına delil olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu, "iltisak" ve "irtibat" kavramlarının belirsiz ve soyut kavramlar olduğu, bir kişinin aynı eylem nedeniyle iki kez yargılanamayacağı, Bank Asya'ya para yatırmasının tamamen yasal bir davranış olduğu, Bank Asya nezdindeki hesap hareketlerinin rutin bankacılık faaliyeti olduğu, çocuğunu gönderdiği özel eğitim kurumunun hukuka uygun şekilde kurulan ve faaliyet yürüten bir kurum olduğu, ByLock programını kullanmadığı, ByLock kullanımının suç oluşturabilmesi için yazılan mesajların örgütsel faaliyet kapsamında ve suç teşkil eden içerikte olması gerektiği, ByLock'a ilişkin Tespit ve Değerlendirme Tutanağı ile görüşme ve mesaj içeriklerinin bulunmadığı, ByLock'un münhasıran FETÖ/PDY'nin bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu iddiasının temelsiz olduğu, hukuka uygun olarak elde edilmeyen ByLock verilerinin yasa dışı delil olması nedeniyle hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, çekişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerine riayet edilmediği, haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiği, olağanüstü hal döneminde yalnızca olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı geçici tedbirler alınabileceği, örgütle iltisak ve irtibatını gösteren somut hiçbir delil bulunmadığı, sadakat yükümlülüğüne riayet etmediğine ilişkin somut bir gerekçe ortaya konulamadığı, savunma hakkı tanınmadan ve soruşturma yürütülmeden tesis edilen dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu, uluslararası hukuktan kaynaklanan pek çok yükümlülüğün ihlaline sebebiyet verildiği, hukuk devleti, hukuki güvenlik, suç ve cezaların kanuniliği, kanunların geçmişe yürümezliği, kanun önünde eşitlik, ölçülülük, orantılılık ilkeleri ile masumiyet karinesi, adil yargılanma, savunma, özel hayata saygı ve gerekçeli karar hakkının, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümleri ile disiplin hukuku ve ceza hukuku ilkelerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti : Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.