Esas No: 2021/221
Karar No: 2022/4394
Karar Tarihi: 24.06.2022
Danıştay 8. Daire 2021/221 Esas 2022/4394 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2021/221 E. , 2022/4394 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/221
Karar No : 2022/4394
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Devletler Hukuku Ana Bilim Dalı'nda … olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, Bölüm Başkanının olumsuz görüşü üzerine, 10/08/2019 tarihinde sona eren görev süresinin yeniden uzatılmamasının uygun olduğuna ve görevinin sona ermesine ilişkin ... tarihli ve ... sayılı Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yönetim Kurulu kararının iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu işlemin, 2547 sayılı Kanun'un 33/a maddesinde tanınan takdir yetkisi kapsamında, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği, davacının sona eren görev süresinin yeniden uzatılmaması yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; her ne kadar davacının asıl kadrosunun bulunduğu davalı Üniversitede hizmetine ihtiyaç duyulduğu, ancak yaklaşık son üç yıl boyunca Avrupa Birliği Bakanlığı Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkez Başkanlığı'nda görevlendirilmesi sebebiyle kendisinden yararlanılamadığı ileri sürülmek suretiyle, araştırma görevlisi kadrosunda görev süresi uzatılmayarak ilişiği kesilmiş ise de, davacının, dava konusu işlem tarihine kadar anılan idaredeki görev süresinin çeşitli tarihlerde ve sürelerde uzatılması, ayrıca davalı idare tarafından davacının hizmetine ihtiyaç duyulması nedeniyle üniversiteye dönmesi ve akademik ve idari görevleri yürütmesi yönünde resmi herhangi bir girişimde bulunulmadığı gibi, davacının Üniversitede görevine başlaması için görev süresinin uzatılmaması ve Üniversitede göreve başlaması yönünde de davacı veya Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkez Başkanlığı nezdinde bir irade gösterilmediği, araştırma görevlisi kadrosunda bulunan davacıdan anılan kadroya yönelik yararlanılmama veya hizmetinden faydalanılmama durumunun bizzat davalı idarece oluşturulduğu, bu hususta davacının herhangi bir ihmal ya da kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla davacının sona eren görev süresinin uzatılmaması yönünde tesis edilen işlemde takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun kullanılmadığı, davacının 2016 yılından itibaren Avrupa Birliği Bakanlığı Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkez Başkanlığı'nda görev yapması nedeniyle Üniversitedeki akademik performansının ölçülmesi de mümkün olmadığı, davacının başarısız veya verimsiz olduğunun kabulünün de olanaklı olmadığı, her ne kadar Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanlığı tarafından, davacının Bölüm Sekreterliğinin çabalarına rağmen, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanlığı ile herhangi bir iletişim kurmadığı ileri sürülmekte ise de, bu konuya ilişkin olarak dava dosyasına somut herhangi bir bilgi ve belge de (davacıya veya Avrupa Birliği Bakanlığı Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkez Başkanlığına yazılmış resmi yazı vb.) sunulamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek, dava konusu işlemin iptaline, iptal edilen işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların, dava tarihi olan 26/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Süresinde savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Devletler Hukuku Ana Bilim Dalı'nda … olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, sona eren görev süresinin yeniden uzatılmamasının uygun olduğuna ve görevinin sona ermesine ilişkin Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yönetim Kurulu kararının iptali ile yoksun kalınan özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 'Araştırma görevlileri, uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacıları' başlıklı 33. maddesinde; "Araştırma görevlileri, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim yardımcılarıdır. Bunlar ilgili anabilim veya anasanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, enstitü, yüksekokul veya konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanırlar; atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunlar aynı usulle yeniden atanabilirler." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, araştırma görevlilerinin, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim yardımcıları olduğu, bunların ilgili anabilim veya anasanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, enstitü, yüksekokul veya konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanabilecekleri, atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erdiği ve yine bunların aynı usulle yeniden atanabilecekleri hususunda idareye takdir yetkisi tanındığı, dolayısıyla araştırma görevlilerinden ataması uygun görülen ve görülmeyenlerin belirlenmesi ve süresi dolan personelin görev sürelerinin uzatılıp uzatılmaması hususlarında idarenin takdir yetkisinin bulunduğu kuşkusuzdur.
Ancak, Anayasa ve İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda yer alan, idarenin takdir yetkisini kaldıracak şekilde yargı kararı verilemeyeceği kuralı, takdir yetkisine dayanılarak yapılan işlemlerin yargı denetimi dışında kalacağı anlamına gelmemekte olup idarenin takdir yetkisinin hukuka uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı, idari yargı mercilerince denetlenmektedir.
İdarelere takdir yetkisi tanınan hallerde, idarenin bu konuda yargı kararı ile zorlanamayacağı, diğer bir ifadeyle idari işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği, ancak bu takdir yetkisinin de mutlak olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu, takdire dayanan işlemlerin sebep ve maksat bakımından yargı denetimine bağlı bulunduğu hususu açıktır.
Uyuşmazlıkta; 2004 yılında araştırma görevlisi olarak görev yapmaya başlayan davacı hakkında çeşitli tarihlerde görev süresinin uzatıldığı, ancak Bölüm Başkanı'nın muhtelif tarihli yazılarında, davacı hakkında kendisiyle irtibat kurulamadığı, yabancı dil yeterliğini sağlayamadığı, idari görevlerini yerine getirmekte kusurlu davrandığı, akademik faaliyetlerinde ciddi gelişme sağlayamadığı yönünde görüşlerin verildiği, davacının 2547 sayılı Kanun'un 38. maddesi uyarınca 29/03/2016 tarihli Fakülte Yönetim Kurulu Kararı ile bir yıl süreli olmak üzere Avrupa Birliği Bakanlığı Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı'nda görevlendirmesinin yapıldığı, anılan görevlendirmenin en son 09/05/2019 tarihinden itibaren üç ay süreyle uzatıldığı, davacının 18/09/2008 tarihinde başladığı doktora programını bitiremediği, 02/10/2019 tarihi itibarıyla kaydının silindiği görülmekle birlikte; davacının akademik anlamda yeterli bulunmadığı, gerekli performansı sergileyemediği ve kendisinden beklenen faydanın alınamadığı açık olduğundan, davacı hakkında tesis edilen işlemde kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı, takdir hakkının hukuka uygun olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yöndeki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine kesin olarak, 24/06/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X-) Bölge İdare Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi Kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.