Danıştay 6. Daire 2021/8101 Esas 2022/7463 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/8101
Karar No: 2022/7463
Karar Tarihi: 27.06.2022

Danıştay 6. Daire 2021/8101 Esas 2022/7463 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/8101 E.  ,  2022/7463 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2021/8101
    Karar No : 2022/7463

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) :... Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Osmaniye ili, Merkez ilçesi, ... Köyü, ... ada ve ... parsel sayılı taşınmazı kapsayan Osmaniye Belediye Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararıyla kabul edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile ... tarih ve ... sayılı kararıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; dosya kapsamı ve mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı kapsamında düşük yoğunluklu kentsel gelişme alanı için 50 kişi/hektar nüfus yoğunluk değeri belirlendiği, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı, plan paftası ve lejandı kapsamında ifade edilen belediye hizmet alanı işlevsel kullanımında yapılacak faaliyete ilişkin açıklama getirilmemesinin Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği EK-1d uygulama imar planı gösterimleri açıklamalar bölümü 6. maddesi gereğince eksik işlem niteliğinde olduğu ve bu yönüyle şehircilik ilkeleri ile planlama tekniği açısından uygun ve tutarlı olmadığı anlaşıldığından dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve imar mevzuatına aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dileksinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mahkeme kararında hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme sonucu hazırlandığı, dava konusu imar planlarının mevzuata uygun olarak düzenlendiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY:
    Osmaniye ili, Merkez ilçesi, ... Köyü, ... ada ve ... parsel sayılı tarla vasıflı 6.077 m2'lik taşınmazın Osmaniye Belediye Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararıyla kabul edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planında kısmen düşük yoğunluklu gelişme konut alanı (50 k/ha), kısmen belediye hizmet alanı, kısmen 20 metrelik yol alanına, yine Osmaniye Belediye Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen A-2 TAKS:0,25 KAKS:0,50 konut alanı, kısmen belediye hizmet alanı, kısmen 20 metre ve 7 metrelik yol alanına alındığı, bu kararlara karşı davacı tarafından taşınmazının en az yüzde 60'ının konut alanı olacak şekilde imar planlarının yeniden düzenlenmesi talebiyle yapılan başvurunun Osmaniye Belediye Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararıyla talebin planlama alanı için belirlenen nüfusun ihtiyacı olan yeşil ve sosyal donatı alanlarını azaltıcı nitelikte olduğu ve bölgede İmar Kanunu 18. maddesine göre parselasyon yapılarak düzenleme ortaklık payı kesintisinden sonra faydalı alanlardan (konut, ticaret vb.) yer verileceği gerekçesiyle reddi üzerine, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    İşlem tarihi itibariyle yürürlükte olan 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan; uygulama imar planı da; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
    Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin "Mekânsal kullanım tanımları ve esasları" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde "belediye hizmet alanı: belediyelerin görev ve sorumlulukları kapsamındaki hizmetlerinin götürülebilmesi için gerekli itfaiye, acil yardım ve kurtarma, ulaşıma yönelik transfer istasyonu, araç ve makine parkı, bakım ve ikmal istasyonu, garaj ve triyaj alanları, belediye depoları, asfalt tesisi, atık işleme tesisi, zabıta birimleri, mezbaha, ekmek üretim tesisi, pazar yeri, idari, sosyal ve kültürel merkez gibi mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçları karşılamak üzere kurulan tesisler ile sermayesinin yarıdan fazlası belediyeye ait olan şirketlerin sahip olduğu tesislerin yapılabileceği alanlar" olarak tanımlanmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Taşınmaza getirilen konut alanı fonksiyonu açısından;
    İdare Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda nazım imar planı plan paftası ve plan lejantının incelenmesinden; Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği EK-1ç nazım imar planı gösterim tekniği bakımından düşük yoğunlukta gelişme konut alanı gösterimi için 51-120 kişi/hektar yoğunluk değer aralığı belirlenmesi gerekirken plan paftası ve lejantında 50 kişi/hektar nüfus yoğunluk değeri belirlendiği, 50 kişi/hektar nüfus yoğunluk değerinin anılan Yönetmeliğe göre seyrek yoğunluk için belirlenebileceği, bu yönüyle imar planı gösterim tekniğine uyulmadığı ifade edilmiş ise de, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı plan paftası ile lejantının kendi içerisinde uyumlu olduğu, ayrıca dava dilekçesinde davacının bu duruma yönelik bir iddiasının bulunmadığı görülmüştür. Öte yandan, dava konusu taşınmaza getirilen konut alanı kullanım kararına yönelik yer seçimi, ulaşım, nüfus ve yapı yoğunluğu, yakın çevre emsali yönünden herhangi bir incelenme yapılmadığı anlaşılmıştır.
    Taşınmaza getirilen belediye hizmet alanı fonksiyonu açısından;
    Anılan bilirkişi raporunda, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile alana getirilen belediye hizmet alanı kullanımının mekansal ve işlevsel içeriği ile kentsel nüfusun ortak nitelikteki hizmet gereksinimlerinin karşılanması bağlamında kamu yararı taşıdığı belirtilmiş ise de, taşınmaza getirilen belediye hizmet alanı fonksiyonunun 1/5000 ölçekli nazım imar planında kesin kullanım amacının belirlenmemesi, diğer bir deyişle bu alanda gerçekleştirilecek kullanımın somutlaştırılmaması, dava konusu nazım imar planı yönünden hukuka aykırılık sebebi olmamakla beraber uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için; bu fonksiyona ihtiyaç bulunup bulunmadığı ve fonksiyonunun yer seçimi, konum ve büyüklük açısından uygunluğu hususunun yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle araştırılması, ihtiyaç bulunmadığının tespiti halinde belediye hizmet alanı fonksiyonu yönünden dava konusu imar planlarının iptaline, ihtiyaç bulunduğunun ortaya konulması halinde ise, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına göre anılan fonksiyonun değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği açıktır.
    Bu durumda, belediye hizmet alanı fonksiyonunun 1/5000 ölçekli nazım imar planındaki durumu açıklığa kavuşturulduktan sonra 1/1000 ölçekli uygulama imar planındaki durumunun üst ölçekli nazım imar planı ile imar mevzuatına uygunluğu ve kullanım kararının 1/1000 ölçekli uygulama imar planında somutlaştırılıp somutlaştırılmadığı hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
    Taşınmaza getirilen yol fonksiyonu açısından;
    Dava konusu taşınmaza getirilen diğer kullanımlarla beraber yol kullanımına ilişkin bir değerlendirme yapılması suretiyle yeniden karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
    Bu itibarla, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
    2. Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:.. sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 27/06/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara