Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/7173 Esas 2022/15383 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7173
Karar No: 2022/15383
Karar Tarihi: 07.11.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/7173 Esas 2022/15383 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, Uşak İli, Merkez İlçesi, İslice Mahallesi'nde bulunan taşınmazın kamulaştırılması bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince kabul edilen karara yapılan itiraz sonrası İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi yeniden hüküm vermeye karar vermiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği göz önünde bulundurulduğunda, davalıların temyiz istemlerinin kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca, dava konusu taşınmaza değer biçilirken, usule uyulmadığına ve ilgili kanun maddelerine uygun olarak hesaplama yapılması gerektiğine hükmedilmiştir. Kararda, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g maddesi ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 46. maddesi açıklanmıştır.
5. Hukuk Dairesi         2022/7173 E.  ,  2022/15383 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılama sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

    - K A R A R -

    Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir.
    İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince HMK'nın 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair verilen karar, davalılar vekilince temyiz edilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince davalılar vekilinin temyiz isteminin kesinlik sınırı altında olduğundan HMK'nın 346/1 maddesi gereği ek karar ile reddine karar verilmiş olup; iş bu ek karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
    Her ne kadar mahkemece kararın miktar itibarıyla kesin olduğundan bahisle davalılar vekilinin temyiz başvurusunun reddine karar verilmiş ise de; 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 E. - 2022/21 K. sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz kanun yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen HMK’nın 362. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden,
    Davalılar vekilinin temyiz isteminin yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmadığından, 05.01.2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
    Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki Uşak İli, Merkez İlçesi, İslice Mahallesi 388 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
    1)Dava konusu taşınmaz ile aynı bölgede bulunan, konum ve nitelik olarak da benzer olan Sarayaltı Mahallesi 444 ada 16 parsel sayılı taşınmaza 21.07.2014 değerlendirme tarihinde 807.60 TL/m², Durak Mahallesi 315 ada 27 parsel sayılı taşınmaza 24.03.2014 değerlendirme tarihinde 714.98 TL/m², Durak Mahallesi 315 ada 163 parsel sayılı taşınmaza 21.07.2014 değerlendirme tarihinde 807.59 TL/m², 315 ada 560 parsel sayılı taşınmaza 884.00 TL/m² birim fiyat takdir edildiği ve bu bedellerin Dairemiz denetiminden geçerek 2019/3055 Esas, 2019/3584 Esas, 2020/753 Esas, 2020/757 Esas sayılı kararlar ile onandığı anlaşıldığından, değerlendirme tarihi olan 09.03.2016 itibarıyla dava konusu taşınmaza takdir edilen metrekare birim fiyatı inandırıcı görülmediğinden, yakın konumda bulunan ve değerlendirme tarihi iki yıl önce olan parseller için tespit edilen metrekare değerinden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
    2-634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 46. maddesinin son fıkrası (ana gayrimenkulün arsası ile birlikte kamulaştırılması halinde her bağımsız bölümün kamulaştırma bedeli bağlantılı bulunduğu arsa payı ile eklentileri de göz önünde tutularak ayrı ayrı takdir olunacağı) hükmünü koymuştur. Böyle olunca ana yapının arsasına 2942 sayılı Kanun'un 11. maddesinin 1. fıkrasının g bendi göz önünde tutularak kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre, üzerindeki yapılara aynı maddenin H bendi gereğince değerlendirme tarihindeki resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesapları gösterilip yıpranma payı düşülmek suretiyle ve ayrıca İ bendi hükmü uyarınca bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüler de dikkate alınarak kamulaştırma karşılığının yasal biçimde belirlenmesi gerekir.
    Buna göre yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda arsa değeri ve tüm yapının (ortak yerleri içerir biçimde) değeri hesaplandıktan sonra, toplam bedel üzerinden arsa payına düşen miktarına göre bağımsız bölümün karşılığı tespit edilir. Şayet o bağımsız bölüm yapısında değeri etkileyecek özellik ve nitelikte ekstra ilaveler varsa bunlar da göz önünde tutulmak gerekir.
    Yukarıda açıklanan esaslara göre dava konusu taşınmaza değer biçilmesi gerekirken, bu usule uyulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Doğru görülmemiştir.
    Davalılar vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi hükmünün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara