Danıştay 8. Daire 2019/6272 Esas 2022/4472 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/6272
Karar No: 2022/4472
Karar Tarihi: 28.06.2022

Danıştay 8. Daire 2019/6272 Esas 2022/4472 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/6272 E.  ,  2022/4472 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/6272
    Karar No : 2022/4472


    TEMYİZ EDEN (DAVALI ) : … Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ : …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Mineral San. ve Tic. Ltd. Şti
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Balıkesir İli, Manyas İlçesi sınırları içerisinde bulunan davacı şirkete ait ER:… Sicil:… sayılı II-A grubu maden işletme ruhsatının, "Maden Kanununun 13.maddesi uyarınca 17.02.2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere iptal edilmesine ve 2016 yılı ruhsat bedelinin %70'ine tekabül eden tutarın 14.781,00.-TL ve 2017 yılı ruhsat bedelinin %70'ine tekabül eden tutarın 15.347,00.-TL olarak tahakkuk ettirilmesine" ilişkin Maden İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve E… sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; dava konusu işlemin ruhsat iptaline ilişkin kısmı yönünden; davacı şirket tarafından, 06.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren II(a) grubu işletme ruhsatına ait 2016 yılı ruhsat bedelinin yatırılmaması nedeniyle ilk uyarı niteliğinde olan ve 21.116,00-TL para cezası verilmesine dair kararın bildirilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin; davacı şirkete tebliğe çıkarılmasına rağmen adres bilgisinin eksik olması sebebiyle tebliğinin gerçekleştirilemediği, bunun üzerine anılan işlemin 09/11/2016 tarih ve 29883 sayılı Resmi Gazete'de ilan edilerek davacıya tebliğ edildiğinden ve yasal süresi içerisinde ruhsat bedelinin yatırılmadığından bahisle davacı şirketin işletme ruhsatının 17/02/2017 tarihinden geçerli olmak üzere iptaline ilişkin … tarih ve E…. sayılı işlemin tesis edildiği, dava konusu işlemin, "ilk uyarı yazısı niteliğinde olan … tarih ve … sayılı yazının tebliğe çıkarılmasına rağmen adres eksikliği sebebiyle tebliğinin gerçekleştirilememiş olması" gerekçesine dayandırıldığı görülmekte ise de, dosyaya sunulan …barkod numaralı tebliğ alındısı incelendiğinde, davacı şirketin adres hanesinin boş olduğu ve mazbatanın herhangi bir adres bilgisi içermediğinin anlaşıldığı,diğer taraftan, dava konusu işlemin dayanağı niteliğinde olan … tarih ve … sayılı ilk uyarı yazısının davacı şirkete ait bilinen en son adrese usulüne uygun olarak tebliğe çıkarıldığını ve tebliğin gerçekleştirilemediğini ortaya koyan bir tebliğ alındısının davalı idarece dosyaya sunulamadığı, (dosyaya sunulan tebliğ alındısında adres bulunmadığı), bunun da ötesinde, anılan … tarih ve … sayılı ilk uyarı yazısının davacı şirkete ilanen tebligat yoluyla tebliğ edilebilmesi için gerekli prosedürlerin tamamlanmadığı, "7201 sayılı Kanun'un 21. maddesi uyarınca tebligat yapılmasının mümkün olmaması, aynı Kanun'un 28/2. maddesi uyarınca yapılması gereken tahkikatlar sonucu davacının yeni adresinin de tespit edilememiş olması" durumunun olayda mevcut olmadığı, diğer bir ifadeyle "adres araştırması" ve "meçhul adres tespiti" yapılmaksızın ilanen tebligat yoluna gidildiği, ayrıca davacı şirketin adresinin meçhul olarak kabul edilmesi suretiyle yapılan tebligatın Kanun'un 29. maddesinde belirtildiği şekilde ilan edilmek suretiyle yapılması gerekirken, bu usule (İlan alakalının ıttılaına en emin bir şeklide vasıl olacağı umulan ve varsa (...) (1) tebligi çıkaran meciin bulunduğu yerde intişar eden birer gazetede ve ayrıca elektronik ortamda yapılır) uyulmaksızın, sadece elektronik ortamda yayımlandığı açık olan ve bahsi geçen kriterlerinin tamamını karşılamayan "Resmi Gazete" aracılığıyla ilan edilmek suretiyle davacıya tebligat yapıldığı anlaşıldığından, Maden Kanunu uyarınca davacıya ait işletme ruhsatının, 2016 yılı ruhsat bedelinin yatırılmaması nedeniyle iptaline karar verilmiş ise de; davacıya ruhsat bedelini yatırmamış olmasının karşılığı olarak Kanunda belirlenen para cezasının verildiği dikkate alındığında, ruhsat bedelinin yatırılması için 3 aylık süre tanındığını belirtir ilk uyarı niteliğindeki işlemin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında, dava konusu işlemin ruhsat iptaline ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu işlemin "2016 yılı ruhsat bedelinin %70'ine tekabül eden tutarın 14.781,00.-TL ve 2017 yılı ruhsat bedelinin %70'ine tekabül eden tutarın 15.347,00.-TL olarak tahakkuk ettirilmesine" ilişkin kısmı yönünden ise; 3213 sayılı Maden Kanununun 13. maddesinindeki düzenleme uyarınca, her yıl Ocak ayı içerisinde ödenmesi gereken ruhsat bedellerinin tahakkukunun da Kanun gereği olduğu, ruhsat bedellerinin ödenmesi için davalı idare tarafından ayrıca bir tebligat yapılmasına gerek bulunmadığı, diğer taraftan, ruhsat bedeli tutarlarının %70'lik kısmının genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere tahsil edildiği, %30'luk kısmının ise faaliyet sonrası sahanın eski hale getirilmesi halinde iade edilmek üzere tahsil/depo edildiğinin görüldüğü, olayda, 2016 yılı ruhsat bedelinin yatırılmaması nedeniyle idari para cezası ve ruhsat iptali sürecinin işletilirken davacı şirkete 17.02.2017 tarihine kadar süre verildiği ve bu süreç esnasında 2017 yılı ruhsat bedelinin de tahakkuk ettiği, bunun üzerine Maden Kanunun 13. maddesinin 1. fıkrasındaki hükümler doğrultusunda, 2016 ve 2017 ruhsat bedellerinden genel bütçeye gelir kaydedilecek olan %70'lik kısımların davacı şirketten tahsiline yönelik işlem tesis edildiği, iptali istenen işlemin tahakkuk işlemi mahiyetinde olmadığı, her ne kadar dava konusu işlem ve öncesindeki uyarı yazısı usulüne uygun olarak davacı şirkete tebliğ edilmemiş ise de, mevzuat gereğince her yıl Ocak ayı içerisinde Kanun gereği tahakkuk eden ve ödenmesi gereken ruhsat bedellerinin davacı şirketten tahsilinin zorunlu olduğu, müteakip işlemlerdeki tebliğ usulsüzlüğün de bu zorunluluğu ortadan kaldırmadığı, nitekim davacı şirket tarafından 2015 yılına kadar olan ruhsat harçlarından kaynaklı borçların Aksaray Vergi Dairesi nezdinde yapılandırıldığı anlaşıldığından, dava konusu işlem ile 2016 ve 2017 yılı ruhsat bedellerinden genel bütçeye gelir kaydedilecek olan %70'lik kısımların davacı şirketten tahsilinin öngörülmüş olmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin, davacı şirketin maden ruhsatının iptaline ilişkin kısmı yönünden iptaline, "davacı şirketten 2016 ve 2017 yılı ruhsat bedellerinin genel bütçeye gelir kaydedilecek olan %70'lik kısımlarının tahsiline yönelik işlemlere" ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tebligatların geçerli olduğu, işlemin hukuka uygun olması nedeniyle davanın kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, tebligatın usulsüz olduğu işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle,
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
    4. Kesin olarak, 28/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara