Esas No: 2018/7654
Karar No: 2022/7514
Karar Tarihi: 28.06.2022
Danıştay 6. Daire 2018/7654 Esas 2022/7514 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/7654 E. , 2022/7514 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/7654
Karar No : 2022/7514
TEMYİZ EDENLER: 1- (DAVALI) … Bakanlığı/…
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …, Hukuk Müşaviri …
2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Odası (… Şubesi)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin iptaline ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının … tarihli, … sayılı oluru ile tadilen onaylanan 1/25.000 ölçekli nazım, 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu imar planı değişikliklerinin yasal yetki çerçevesinde ve gerekli tüm kurum görüşlerinin temin edilmesi suretiyle hazırlanıp onaylandığı, 3194 sayılı İmar Kanununun 6. ve 8. maddelerinde öngörülen planlama kademelenmesi yönünden herhangi bir aykırılığın söz konusu olmadığı, dava konusu 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliği yönünden; önceki 1/25.000 ölçekli nazım imar planında taşınmazın kısmen içinde kaldığı yeşil alan koridorunun, lineer istikamette uzandığı, devamlılığı olduğu, güneydeki orman alanı ile birleştiği, yer yer dar, yer yer geniş şekilde topografyaya ve mülkiyete dayalı kırıklı bir hat oluşturduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu kısımda dar olmadığı, kesintiye uğramadığı ve taşınmazdan sonra yaklaşık 70-90 metre genişlikte devam ettiği, buna karşılık 1/25.000 ölçekli nazım imar planının şematik gösterimler içermesi nedeniyle alt ölçekli planlarda, topografya ve mülkiyetlere göre hatların değişebileceği, bu kapsamda önceki 1/25.000 ölçekli nazım imar planında taşınmazın yaklaşık yarısının yapılaşma hakkının zaten mevcut olduğu, dava konusu 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile yeşil alanda kalan diğer yarısının yapılaşmaya açıldığı, dolayısıyla nüfusun da yarı miktarda, diğer bir ifade ile 378 kişi değil, 180 kişi artırıldığının söylenebileceği, bunun ölçeği ve niteliği gereği üst kademe plan olan 1/25.000 ölçekli nazım imar planı şemasında kayda değer bir önem arz etmediği, dolayısıyla dava konusu 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin bütün-parça ilişkisini bozmadığı ve toplu konut uygulamaları için arsa üretilmesi amacıyla yapıldığından kamu yararı içerdiği, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının mülkiyetindeki alanda, amacı doğrultusunda girişimde bulunmasının plan değişikliğinin gerekçesini oluşturabileceği, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri yönünden; uyuşmazlık konusu taşınmazın ticaret alanına çevrilen kısmının devamında cami, park, kültürel tesis ve karakol alanları planlı olduğundan, bu kullanımlarla bütünleşecek ve bir ünite merkezi oluşturacak şekilde küçük bir ticaret alanı planlanmasının planlama tekniklerine ve şehircilik ilkelerine uygun olduğu, taşınmazda oluşacak 378 kişilik nüfusa karşılık Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği gereğince ayrılması gereken yeşil alan dışındaki diğer donatıların yapı yapmaya olanak sağlayacak büyüklükte olmaması ve taşınmazın yakın çevresinin uygulama görmüş ve gelişimini tamamlamış olması nedeniyle, yeşil alan dışındaki diğer donatıların tek tek ayrılmamasında sakınca bulunmadığı, asgari standarttan 3.285 m2 fazla yeşil alan ayrıldığı, söz konusu fazlalığın eksik kalan diğer donatıların toplamına denk geldiği, bu nedenle donatı eksikliği bulunmadığı, plan açıklama raporunda, hane halkı ortalamasının 3.70 kişi kabulü ile 378 kişilik nüfus oluşacağının belirtildiği, gerçekte Çayyolu bölgesinde hane halkı ortalaması 3.12 civarında olduğundan, planda öngörülenden daha az nüfus ortaya çıkacağı, bu nedenle donatı alanı ihtiyacının da daha az olacağı, önceki 1/25.000 ölçekli nazım imar planında meskun alanlarda orta yoğunluğun 60 ila 100 k/ha olarak belirlendiği, dava konusu plan değişikliğinde brüt yoğunluğun 136 k/ha'ya karşılık geldiği, bu değerin 1/25.000 ölçekli nazım imar planının üst sınırına yakın olması nedeniyle kabul edilebilir olduğu, ayrıca Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinde orta yoğunluk için belirlenen 121-250 k/ha değeri ile uyumsuzluğunun bulunmadığı, taşınmazın çevresinde bitişik nizam 2 kat konut alanları ile birlikte parsel/ada bazında yapılan plan değişiklikleri sonucunda emsal değerleri 1.00, 1.50, 2.00 şeklinde değişen ve yükseklikleri 10 kata kadar çıkan taşınmazlar da bulunduğu, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerine ait plan notlarında mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin kısım yönünden istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği, 1/5.000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerine ilişkin kısım yönünden ise, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinin 7. fıkrası uyarınca yoğunluk artıran veya ulaşım sistemini etkileyen plan değişikliklerinde kentsel teknik altyapı etki değerlendirme raporu hazırlanması gerektiğinden, dava konusu alana yoğunluk artışıyla gelen nüfusun kentsel teknik altyapı ve ulaşım sistemine getireceği etkilerin önlenmesine yönelik değerlendirme raporu ve analizi hazırlanmadan onaylanan 1/5.000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak, 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin kısım yönünden istinaf başvurusunun reddine, 1/5.000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerine ilişkin kısım yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Dava konusu imar planı değişikliklerinin hazırlık aşamasında ilgili tüm kurumlardan görüş alındığı, ulaşım ve teknik altyapı sistemini olumsuz etkileyecek şekilde yoğunluk artışı yapılmadığı, konut adedinin plan notları ile sınırlandırılması suretiyle öngörülenden fazla nüfus artışı oluşmasının engellendiği, taşınmazın yakın çevresinde en düşük emsal değerinin 1.00'e karşılık geldiği, ayrıca bölgede ada bazında yapılan plan değişiklikleri sonucunda emsal değerleri 1.20 ila 1.60 arasında değişen taşınmazların bulunduğu ve yürüme mesafesi içinde yapı yüksekliklerinin 10 kata kadar çıktığı, dava konusu taşınmazın yaklaşık yarısının kamusal kullanımlara ayrıldığı, konut alanına ayrılan kısmına da 1.00 emsal değeri getirilerek mevcut imar planlarında öngörülen yoğunluğun üzerine çıkılmadığı, taşınmaza yürüme mesafesi içinde gerekli tüm donatı aIanları yeterli miktarda planlı olduğundan donatı dengesinin olumsuz etkilenmediği,
ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…'NUN DÜŞÜNCESİ:Temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 29.10.2021 tarihli ve 31643 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 85 sayılı Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2. maddesi ile de aynı Kararnamenin 97. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği" ibaresinin "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği" şeklinde değiştirildiği görüldüğünden, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının davalı olarak belirlenmesi suretiyle işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Toplu Konut İdaresi Başkanlığının mülkiyetinde bulunan toplam 27.815 m2 büyüklüğündeki taşınmazın güney kısmı 14.08.1986 onay tarihli 1/5000 ölçekli Çayyolu Toplu Konut Alanı Nazım İmar Planı onama sınırları içerisinde kalmakta olup, anılan planda bu kısma ağaçlandırılacak alan kullanımı getirilmiş, önceki -(onay tarihi dosyada belirsiz durumda olan)- 1/1000 ölçekli uygulama imar planında taşınmazın tamamı ağaçlandırılacak alan kullanımına ayrılmıştır.
Devam eden süreçte Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planında taşınmazın 16.600 m2'lik kısmına "kentsel ve bölgesel park alanı" kullanımı, kalan 11.215 m2'lik kısmına ise (K) notasyonlu "korunan alanlar" gösterimi altında "meskun (düzenli) alan" kullanımı getirilmiştir.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan dava konusu 1/25.000 ölçekli nazım, 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri, 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendi dayanak gösterilerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığının … tarih ve … sayılı oluru ile tadilen onaylanmıştır.
Bu kapsamda, dava konusu 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin onama sınırını, taşınmazın önceki 1/25.000 ölçekli nazım imar planında kentsel ve bölgesel park alanı işlevinde kalan 16.600 m2'lik kısmı oluşturmakta olup, bu kısmın işlevi "orta yoğunluklu gelişme konut alanına" çevrilmiştir.
Bu doğrultuda, üst 1/25.000 ölçekli nazım imar planında işlevi kısmen meskun (düzenli) alan, kısmen gelişme konut alanına dönüşen taşınmazın tamamını kapsayacak şekilde yapılan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri ile, önceki nazım ve uygulama imar planlarında ağaçlandırılacak alan kullanımında kalan 14.827 m2'lik kısmının işlevi "gelişme konut alanına" çevrilmiş, mevcutta üzerinde ağaç dokusu bulunan 7.065 m2'lik kısmına "park alanı" işlevi, doğu bölümünde 1.300 m2'lik kısmına "ticaret alanı" işlevi getirilmiş, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde konut alanının yapılaşma koşulları "E:1.00, hmaks:15.50 metre", ticaret alanının yapılaşma koşulları "E:0.50, hmaks:6.50 metre" olarak belirlenmiş, ayrıca taşınmazın 4.622 m2'lik kısmı 7 metre ve 10 metre genişliklerinde yol alanı ile otopark alanı kullanımlarına ayrılmıştır. Plan açıklama raporunda, alandaki konut sayısının 102 olduğu, hane halkı ortalamasının 3.70 kabulü ile alanda toplam 378 kişilik nüfus oluşacağı belirtilmiştir.
Bunun üzerine davacı tarafından; taşınmazın önceki 1/25.000 ölçekli nazım imar planında "vadi tabanı/dere yatağı" başlığı altında yeşil alan kullanımına ayrıldığı, bu alanların yapılaşmaya konu edilmemesi gerektiği, açık yeşil alan sisteminin bir parçası olan taşınmazın işlevinin konut ve ticaret alanına çevrilmesinin ve alana yapı ve nüfus yoğunluğu getirilmesinin bilimsel, nesnel, teknik gerekçeleri bulunmadığı, plan bütünlüğünün bozulduğu, sağlıklı çevre oluşturulması yükümlülüğünün ihlal edildiği, alana getirilen nüfusun ihtiyacı olan donatı alanlarının ayrılmadığı, mevcut planın donatı dengesinin bozulduğu, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının kuruluş nedeni dar gelirli vatandaşların konut sorununu çözmek iken, dava konusu plan değişikliklerinin üst gelir grubuna hitap eden konut alanı oluşturarak rant elde etmek amacını taşıdığı, şeklinde iddialar ileri sürülerek bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde; "Gecekondu, kıyı alanları ve tesisleri ile niteliğinin bozulması nedeniyle orman ve mera dışına çıkarılan alanlar dahil kentsel ve kırsal alan ve yerleşmelerde yapılacak iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamalarında idarelerce uyulacak usul ve esasları belirlemek, Bakanlar Kurulunca belirlenen bu nitelikteki uygulamalar ile finans merkezleri ve benzeri özel proje alanları ve özel yapım gerektiren yapılaşmalar ile 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ve 775 sayılı Gecekondu Kanunu uyarınca Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan uygulamalara ilişkin her tür ve ölçekte etüt, harita, plan, parselasyon planı ve yapı projelerini yapmak, yaptırmak, onaylamak, kamulaştırma, ruhsat ve yapım işlerini gerçekleştirmek, yapı kullanma izinlerini vermek ve bu alanlarda kat mülkiyetinin kurulmasını sağlamak" görevi Çevre ve Şehircilik Bakanlığının görevleri arasında sayılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 6.maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmıştır. Anılan Yasanın 8. maddesinde ise alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinin 1. fıkrasında, "İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır.
" düzenlemesi yer almakta iken, dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihten sonra yürürlüğe giren 14/02/2020 tarih ve 7221 sayılı Kanunun 12. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen Ek-8. maddesinde, "Plan değişiklikleri, plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak şekilde ve teknik gerekçeleri sağlamak şartıyla yerleşmenin özelliğine uygun olarak yapılır. Plan değişikliği tekliflerinde ihtiyaç analizini içeren sosyal ve teknik altyapı etki değerlendirme raporu hazırlanarak planı onaylayacak idareye sunulur." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu plan değişikliklerine ait açıklama raporunda, planlama alanının çevresinde mevcut durumda olan teknik altyapı alanlarına ilişkin yeterli açıklamalara ve ilgili kurumların plan değişikliklerine esas görüşlerine yer verildiği, yanı sıra temyiz aşamasında davalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sunulan ve 20/03/2019 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğü kayıtlarına giren beyan dilekçesi ekinde, uyuşmazlık konusu 961 parsel sayılı taşınmaza -(yeni … ada, … parsel ve … ada, … parsel sayılı taşınmazlara)- ilişkin imar planı değişikliklerine esas olmak üzere Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan "kentsel teknik altyapı etki değerlendirmesi raporunun" sunulduğu görüldüğünden, söz konusu rapora ilişkin eksikliğin giderildiğinin anlaşılması karşısında, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin iptali yolundaki Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bu gerekçesinde isabet bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, uyuşmazlık konusu … parsel sayılı taşınmazın batı ve güney komşuluğunda yer alan … ada, … parsel sayılı taşınmazlar ve çevresindeki tescil harici alanlar ile … Caddesinin etrafındaki mülkiyeti Hazineye ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait muhtelif taşınmazları kapsayan toplam 45 ha. büyüklüğündeki alanın, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak belirlenmesine ilişkin teklifin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edildiği, Bakanlar Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile söz konusu alanın kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edildiği, bu doğrultuda … ada, … parsel sayılı taşınmazlar ile … parsel sayılı taşınmazın güneyindeki tescil harici alanlara ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylandığı, anılan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile, uyuşmazlık konusu … sayılı parselin güney bitişiğinde yer alan … parsel sayılı taşınmaz ile çevresindeki tescil harici alanlara kısmen "ağaçlandırılacak alan", kısmen de idare, vergi ve bölge idare mahkemeleri yapılmak üzere "E:3.00, h:serbest yapılaşma koşullarında resmi kurum alanı" işlevleri getirildiği, yine uyuşmazlık konusu … sayılı parselin batı bitişiğinde yer alan … parsel sayılı taşınmaza "E:0.50, h:9.50 metre yapılaşma koşullarında katlı otopark" işlevi, plan onama sınırı içinde kalan diğer alanlara ise "metro depo ve atölye alanı", "ticari rekreasyon alanı", "bölge parkı", "açık otopark" ve "katlı otopark" işlevleri getirildiği görülmektedir.
Söz konusu kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararına karşı … Odası (… Şubesi) tarafından açılan davada, Danıştay Altıncı Dairesinin 16/05/2019 tarih ve E:2015/6644, K:2019/4387 sayılı kararında; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, kentsel dönüşüm veya kentsel gelişime yönelik proje alanı sınır tespitinde hangi kriterlerin dikkate alındığına ilişkin hiçbir teknik, nesnel ya da bilimsel dayanağın bulunmadığı, 1/25.000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planı çerçevesinde alandaki "ağaçlandırılacak alan ve vadi tabanları/dere yatakları" kullanım kararlarının üst ölçekli planın koruma ilkeleri bağlamında ele alınmayıp yapılaşmaya açıldığı, üst ölçekli plan ile öngörülen temel ilke ve stratejiler çerçevesinde yapılması gereken sektörel ana planlardan kentsel dönüşüm ve gelişim alanları ana planının yapılmadığı anlaşıldığından, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, plan bütünlüğüne ve kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle anılan işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 22/11/2021 tarih ve E:2019/2062, K:2021/2555 sayılı kararıyla; 1/25.000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planında dava konusu alanın kısmen "ağaçlandırılacak alan", kısmen de "vadi tabanı ve dere yatağı" kullanımında kaldığı ve plan notlarının “5.7. Ağaçlandırılacak Alanlar" başlığı altında, "Kentsel açık ve yeşil alan sisteminin önemli parçaları olarak tarif edilecek ağaçlandırılacak alanlar, doğal yapısı ya da çevresi ile kurduğu ilişkileri ve/veya komşu işlevlerin zorunlu tutması halinde yapılaşma dışı tutulması beklenen alanlardır. Ağaçlandırılacak alanlarda yapı yapılamaz. Öncelikle kamu arazilerinden başlamak suretiyle Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yapılacak ağaçlandırma/yeşil kuşak projelerine göre ya da Çevre ve Orman Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle, ilgili belediye ve kuruluşlarca ağaçlandırma yapılacaktır. Ağaçlandırılacak alanlar içinde özel mülkiyete konu parsellerde Plansız Alanlar Yönetmeliğinde belirtilen kullanım, ifraz ve yapılanma koşulları uygulanır." hükümlerine yer verildiği, aynı şekilde, Başkent Ankara Nazım İmar Planı Açıklama Raporunda (syf. 515) dere yataklarının yerleşim dışı tutulması zorunlu alanlar olarak tarif edildiği, dava konusu kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının, alanın "idare, vergi ve bölge idare mahkeme alanı", "metro destek depo ve atölye alanı", "rekreasyon ve sosyal donatı alanları" olarak kullanılması amacıyla tesis edildiği, ancak alanda yapılaşmaya yol açacak nitelikteki söz konusu kullanım gerekçelerinin, üst ölçekte yer alan 1/25.000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planı ile getirilen ve yapılaşma dışı tutulması gereken "ağaçlandırılacak alan" ve "vadi tabanı ve dere yatağı" fonksiyonlarına aykırılık oluşturduğu, bu itibarla, üst ölçekli plan kararına aykırı olarak alanda yapılaşmaya yönelik kullanım öngören dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşıldığından, sonucu itibariyle isabetsiz olmayan temyize konu kararın belirtilen gerekçeyle onanmasına karar verilmiştir.
Öte yandan, söz konusu kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı kararı doğrultusunda … ada, … parsel sayılı taşınmazlar ile … parsel sayılı taşınmazın güneyindeki tescil harici alanlara ilişkin 13/03/2015 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine karşı … Odası (… Şubesi) tarafından açılan diğer bir davada, Danıştay Altıncı Dairesinin 16/05/2019 tarih ve E:2016/1646, K:2019/4362 sayılı kararında; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu 42195 ada, 953 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısım yönünden, söz konusu taşınmazın güneyindeki tescil dışı alanın ağaçlandırılacak alan olarak korunduğu, Ankara Bölge İdare Mahkemesi, İdare ve Vergi Mahkemelerinin ayrı binalarda ve bu binalarda kiracı olarak bulundukları, adalet hizmeti gören bu yapıların kamu mülkiyetindeki taşınmazlarda kendilerine ait binalarda kira ödemeksizin faaliyette bulunmalarında kamu yararı bulunduğundan, … sayılı parsele "resmi kurum alanı" fonksiyonu verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısım yönünden ise, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile bu taşınmazlarda, üst ölçekli plan kararları ile öngörülen "ağaçlandırılacak alan" ve "vadi tabanları/dere yatakları" kullanımlarının korunmayarak, "ticari rekreasyon alanı", "EGO metro depo ve atölye alanı", "bölge parkı", "spor alanı", "rekreasyon alanı" ve "genel otopark alanı" kullanımlarını içeren yapılaşmaların öngörüldüğü, Çayyolu-Ümitköy bölgesinde mevcut yerleşik nüfusun ve planlanan nüfusun gereksinim duyacağı donatı alanlarından açık yeşil alanlar kapsamında "ağaçlandırılacak alanlar" ve "park alanları" kullanımlarının kaldırıldığı/küçültüldüğü, böylelikle nüfusun gereksinimi olan donatı alanları dengesinin bozulduğu, üst ölçekli planda öngörülen "ağaçlandırılacak alan" kullanımının, Çayyolu Deresini besleyen ve derenin oluşturduğu yeşil alanlar sisteminin önemli ve bütünleyici bir parçası olması nedeniyle getirilmiş bir plan kararı olduğu, metro hattının bulunduğu yerin Çayyolu Deresinin en geniş vadi tabanını oluşturduğu, bu nedenle "ağaçlandırılacak alan" kullanımının yanı sıra dava konusu alandaki diğer kullanım kararı olan vadi tabanları/dere yatakları kullanımının yapılaşmaya konu edilmesinin 1/25.000 ölçekli nazım imar planına esas analitik çalışmalarda "su toplama havzaları, dere yatakları gibi yerleşim dışı tutulması zorunlu alanların yerleşime konu edilemeyeceği" ilkesiyle çeliştiği anlaşıldığından, şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine, plan bütünlüğüne ve kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısım yönünden nazım imar planı değişikliğinin iptaline, … parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, bu karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 22/11/2021 tarih ve E:2019/2827, K:2021/2556 sayılı kararıyla; 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin dayanağı olan kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yargı kararı ile iptaline karar verildiği, bu doğrultuda onaylanan dava konusu nazım imar planı değişikliğinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle … parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısım yönünden bozulmuş, …parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısım yönünden ise belirtilen gerekçe ile onanmıştır. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere gönderilen ve Danıştay Altıncı Dairesinin E:2022/387 sayılı esasına kaydedilen dosya derdest durumdadır.
Özetle, dava konusu … parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde ve çevresinde yer alan … ada, …parsel sayılı taşınmazların muhtelif yapılaşmalara konu edilmesine ilişkin kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı kararı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin kesinleşen iptal gerekçeleri arasında; metro hattının bulunduğu yerin Çayyolu Deresinin en geniş vadi tabanını oluşturduğu, söz konusu dereyi besleyen ve bu dereyle bütünlük oluşturan alanların yeşil alan sisteminin bir parçası olarak kurgulandığı, yerleşime konu edilmemesi gereken ağaçlandırılacak alanlar ile dere yataklarının yapılaşmaya açıldığı ve açık yeşil alanların küçültülmesi nedeniyle donatı dengesinin bozulduğu şeklinde gerekçelere yer verildiği anlaşılmaktadır.
Bakılan davada, İdare Mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda ise, önceki (2007 yılı onaylı) 1/25.000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planında dava konusu … parsel sayılı taşınmazın 16.600 m2'lik kısmında öngörülen "kentsel ve bölgesel park alanı" kullanımının, lineer istikamette uzanan, devamlılığı olan, yer yer geniş şekilde topografyaya ve mülkiyete dayalı kırıklı bir hat oluşturan yeşil alan koridoru şeklinde tasarlandığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu kısımda dar olmadığı, kesintiye uğramadığı, taşınmazdan sonra yaklaşık 70 ila 90 metre genişlikte devam ettiği şeklinde ifadelere yer verildiği görülmektedir.
Bu durumda, yukarıda detaylarına yer verilen iptal kararlarına konu olan taşınmazların konum olarak dava konusu … parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde ve yakın çevresinde yer alması ve önceki (2007 yılı onaylı) 1/25.000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planında dava konusu taşınmazın 16.600 m2'lik kısmında öngörülen "kentsel ve bölgesel park alanı" kullanımının, söz konusu komşu parselleri de kapsayacak şekilde lineer istikamette uzanan yeşil alan koridoru şeklinde tasarlandığının anlaşılması karşısında, gerek işlev gerekse konum itibariyle dava konusu …parsel sayılı taşınmaz ile bütünlük oluşturduğu sonucuna varılan komşu … ada, … parsel sayılı taşınmazlar ve çevresine ilişkin yargı kararları göz önünde bulundurulmak suretiyle, dava konusu imar planı değişikliklerinin esası hakkında yeniden bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının ve davalı yanında müdahilin temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin kısım yönünden reddi, 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerine ilişkin kısım yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile anılan Mahkeme kararının kaldırılması, dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 28/06/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.