Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/6107 Esas 2022/15530 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6107
Karar No: 2022/15530
Karar Tarihi: 08.11.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/6107 Esas 2022/15530 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2022/6107 E.  ,  2022/15530 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
    SAYISI : 2022/111 E., 2022/634 K.
    HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Manisa İli, Turgutlu İlçesi, 8. Mıntıka Mahallesi 55 ada 217 parsel sayılı taşınmazn kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin 216, 217, 236 ve 237 parsellerde kain taşınmazların maliki olduğunu, bu dört taşınmazın bütün halinde besi çiftliği amacı ile kullanıldığını, 217 parselin tamamı hakkında kamulaştırma kararı alındığını, belirlenen bedelin çok düşük olduğundan anlaşma sağlanamadığını, yapılacak keşif sonrası taşınmazın değerinin çok daha yüksek olduğunun ortaya çıkacağını, dava konusu taşınmazın tamamının rayiç bedelinin tespit edilerek ödenmeleri gereken tarihten itibaren, işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 08.08.2019 tarihli ve 2019/336 Esas, 2019/461 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin 25.03.2021 tarihli ve 2020/408 Esas, 2021/885 Karar sayılı kararı ile değerlendirme tarihi olan 2019 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri esas alınarak tespit edilen metrekare birim fiyatına, aynı bölgeden gelen ve denetimden geçen dosyalar nazara alındığında objektif değer artışı uygulayarak belirlenen kamulaştırma bedelinden, ilk derece mahkemesi kararı ile tespit edilen bedelin mahsubu sonrası oluşan fark bedelin depo edilmesi için davacı idareye verilen usulüne uygun sürelere rağmen depo edilmediğinden davanın usulden reddine, bloke edilen bedelin iadesine, taşınmazın davacı idare adına kayıtlı tapusunun iptali ile eski malik davalı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin 25.03.2021 tarihli ve 2020/408 Esas, 2021/885 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; davacı idare vekilinin karar tarihinden sonra depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, usul ekonomisi gözetilerek tarafların beyanları da alındıktan sonra işin esasına girilip karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

    B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, net gelir hesabı formülünde kullanılan ürün verimi miktarında İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün son 5 yıla ilişkin verim ortalamasının alınması gerektiğini, kullanılan ürün satış fiyatının ürünün toptan satış fiyatı olması gerektiğini, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3 ü oranında alınmasını kabul etmediklerini, % 50 objektif değer artış oranının yüksek olduğunu, faize ilişkin bendin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

    2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın bitişik üç taşınmaz ile bir bütün halinde besi çiftliği amacıyla kullanıldığını, dava konusu taşınmazın yola cepheli olduğunu, hem sondaj kuyusundan hem de DSİ sulama kanalı vasıtası ile sulandığını, taşınmazın elektrik ve suyunun bulunduğunu, tespit edilen bedelin çok düşük olduğunu, taşınmazın üzerinde halihazırda bulunan besi çiftliğinin objektif değer artışı sağlayacağını, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3 ü oranında alınması gerektiğini, dava konusu taşınmazın üzerindeki yetişmiş ağaçların değerlendirmeye alınmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
    Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    1. 2942 sayılı Kanun'un "Kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili" kenar başlıklı 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:
    "... Tarafların bedelde anlaşamamaları halinde gerektiğinde hâkim tarafından onbeş gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir ve hâkim, tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder. Mahkemece tespit edilen bu bedel, taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırılma bedelidir (...) İdarece, kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına, hâkim tarafından kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen bedelin (…) veya hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda ise ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere bloke edildiğine dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir. Tescil hükmü kesin olup, tarafların bedele ilişkin istinaf veya temyiz hakları saklıdır ..."

    2. 2942 sayılı Kanun'un "Kamulaştırma bedelinin tespiti esasları" kenar başlıklı 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri şöyledir:
    "15'inci madde uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulu, kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal veya kaynağın;
    a) Cins ve nevini,
    b) Yüzölçümünü.
    c) Kıymetini ektileyebilecek bütün nitelik ve unsarlarını ve her unsurun ayrı ayrı değerini,
    (...)
    e) Kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerini,
    (...)
    f) Arazilerde, taşınmaz mal veya kaynağın (…)(2) mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini.
    (...)
    ı) (...) her bir ölçünün etkisi açıklanmak kaydıyla bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri,
    Esas tutarak düzenleyecekleri raporda bütün bu unsurların cevaplarını ayrı ayrı belirtmek suretiyle ve ilgililerin beyanını da dikkate alarak Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kabul edilen değerleme standartlarına uygun, gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit ederler. "
    3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri .

    3. Değerlendirme
    1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki Manisa İli, Turgutlu İlçesi, 8. Mıntıka Mahallesi 55 ada 217 parsel sayılı taşınmazın zemininin 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde, üzerinde bulunan ve taşınmaza bahçe niteliği vermeyen ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesi uygundur. Münavebe ürünlerinin brüt gelirinden indirilen üretim masraflarında ve objektif değer artışı oranında aynı kamulaştırma kapsamında Dairemize intikal eden dosyalar nazara alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir. İlk Derece Mahkemesince davalılara ödenmesine karar verilen bedelin, Bölge Adliye Mahkemesi ilk kararı sonrası 26.03.2021 tarihinde davacı idareye iadesine karar verildiği gözetildiğinde, 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca tespit edilen bedele yasal faizin yazılı şekilde işletilmesi de yerindedir.

    3. İlk karar ile davalıya ödenmesine karar verilen fark bedel 18.441,20 TL, bölge adliye mahkemesi tarafından belirlenen fark bedel ise 67.716,00 TL olduğu halde, hüküm kısmında ilk karar ile ödenmesine karar verilen fark bedelin 15.242,00 TL, bölge adliye mahkemesince belirlenen fark bedelin ise 70.915,20 TL olarak gösterilmesi, faize ilişkin benttte bu bedellerin farklı gösterilmesi bozmayı gerektirir.

    Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;

    1. Taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği kanunun açık hükmüne aykırılık hali re’sen gözetilerek;

    2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının (5) numaralı bendinin ikinci ve üçüncü paragraflarının hükümden çıkartılmasına, ikinci paragrafın yerine, “İlk derece mahkemesi kararı ile ödenmesine karar verilen 18.441,20 TL fark bedele ise; 27.11.2020 tarihli, 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan, 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararı gereğince, Dairenin 11.02.2021 tarihli ek kararı ile nemasıyla birlikte davalıya ödenmesine karar verildiğinden ve fark kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeniyle Daire tarafından verilen 2020/408 Esas, 2021/885 Karar sayılı usulden redde ilişkin ilamı nedeniyle davacı idareye iadesine karar verilmiş olduğundan davalı tarafından 06.08.2021 tarihinde davacıya iade edildiği dikkate alınarak, (18.441,20 TL için iki ayrı dönemi kapsayacak şekilde) ilk dönemi; 4 aylık sürenin bitimi olan 26.07.2019 tarihinden, Dairenin 11.02.2021 tarihli ek karar tarihine kadar, ikinci dönemi ise; bu bedelin davacı idareye iade edildiği 06.08.2021 tarihinden, Dairenin son karar tarihi olan 24.02.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,” cümlesinin yazılmasına,
    3. Üçüncü paragrafın yerine ise “Dairece belirlenen 67.716,00 TL fark bedele ise 4 aylık sürenin bitimi olan 26.07.2019 tarihinden, Dairenin son karar tarihi olan 24.02.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,” cümlesinin yazılmasına, kararın böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara