Danıştay 6. Daire 2019/1102 Esas 2022/7494 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/1102
Karar No: 2022/7494
Karar Tarihi: 28.06.2022

Danıştay 6. Daire 2019/1102 Esas 2022/7494 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/1102 E.  ,  2022/7494 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2019/1102
    Karar No : 2022/7494

    TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    2- … Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Mersin ili, Silifke ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselin "dini tesis alanı" olarak belirlenmesine dair Atakent Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla kabul edilen ve onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonunun iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dosyanın incelenmesinden, imar planının, yeterlilik belgesine sahip müellifçe plan öneri-açıklama raporu hazırlanarak belediye meclisince onaylanmasının zorunlu olduğu, belirtilen usule riayet edilmeyerek, plan açıklama raporu olmadan tesis edilen dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının kabulüne ilişkin … tarihli ve … sayılı belediye meclisi kararında hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun, Bölge İdare Mahkemesince alınan ek raporun ve dosyanın birlikte incelenmesinden; dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının açıklama raporunun bulunduğu, dava konusu planlama alanının bütününe yönelik olarak kişi başına düşen donatı alanı miktarının mevzuatta belirlenen standartların altında ve yetersiz düzenlendiği, dava konusu parsele getirilen "dini tesis alanı" önerisi bakımından ise parsel büyüklüğünün standartları sağladığı, planlamada bütüncüllük ilkesi gereğince uyuşmazlık konusu parsel yönünden dava konusu imar planlarının iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılarak, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediğinden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; dava konusu taşınmazın çevresindeki gelişen yapılaşmalar dikkate alınarak "dini tesis alanı" kullanım kararı getirildiği, davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
    Silifke Belediye Başkanlığı tarafından; davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, istinaf kararının çelişkiliği olduğu, dava konusu parsele ilişkin plan kararının alan büyüklüğü ve erişim mesafesi dikkate alınarak belirlendiği, kararın bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Usul ve hukuka uygun olan kararın onanmasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonunun onay için büyükşehir belediye meclisine sunulmamasının ve planın hazırlık aşamalarında davacı kuruluşun görüşünün alınmamasının da dava konusu işlemi mevzuata aykırı hale gerektirdiği gerekçesi eklenmek suretiyle onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY : Bakılmakta olan dava, Mersin ili, Silifke ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselin "dini tesis alanı" olarak belirlenmesine dair Atakent Belediye Meclisinin 03/11/2011 tarih ve 51 sayılı kararıyla kabul edilen ve onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonunun iptali istemiyle açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT: İşlem tarihindeki yürülükteki şekliyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan; uygulama imar planı da; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
    İşlem tarihinde yürürlükte olan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 27.maddesi; "İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için:
    1- İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık ve kuruluşların görüşü alınacaktır.
    2- İmar planındaki bir sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir.
    3- Onaylı imar planlarında kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanı olarak belirlenen kullanımlar dışında kalan alanlarda plan değişikliği yolu ile yeni bir kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanı ayrılması halinde, yatırımcı bakanlık ve kuruluşların görüşleri alınmak kaydıyla, bu Yönetmeliğe ekli EK-1a, EK-1b, EK-1c, EK-1d ve EK-1e işaretli tablolarda belirtilen asgari alan büyüklüğü şartı aranmaz. Dini yapı alanlarına ilişkin planlarda ve değişikliklerinde il müftülerinin görüşü alınır." düzenlemesini içermektedir.
    5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 14.maddesinin 5.fıkrası: "Büyükşehir kapsamındaki ilçe belediye meclisleri tarafından alınan imara ilişkin kararlar, kararın gelişinden itibaren üç ay içinde büyükşehir belediye meclisi tarafından nazım imar plânına uygunluğu yönünden incelenerek aynen veya değiştirilerek kabul edildikten sonra büyükşehir belediye başkanına gönderilir. Üç ay içinde büyükşehir belediye meclisinde görüşülmeyen kararlar onaylanmış sayılır." hükmünü düzenlemektedir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Uyuşmazlıkta, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonunun hazırlık aşamasında, alanda taşınmazı bulunan iktisadi devlet teşekkülü niteliğindeki davacı kuruluşun imar planına ilişkin görüşünün alınmadığı, davacı kamu kuruluşunun mülkiyetinde bulunan "tarla" niteliğindeki parselin ihtiyaç durumu araştırılmadan "dinî tesis alanı" kullanımında belirlendiği, dava konusu imar planı revizyonuna ilişkin ilçe belediye meclisi kararının büyükşehir belediye meclisinde nazım imar planına uygunluk yönünden incelindikten sonra büyükşehir belediye başkanına gönderilmesi gerektiği halde belirtilen usule uyulmaksızın ilçe belediye meclisince imar planının kabulüne ve onaylanmasına karar verildiği ve bu kararın ilçe belediye başkanınca uygun görüldüğü anlaşılmakta olup, belirtilen bu hususlar yönünden de dava konusu imar planlarında mevzuata uyarlık bulunmamıştır.
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalıların temyiz isteminin reddine,
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun gerekçe eklenmek suretiyle reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA,
    3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 28/06/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara