Mala zarar verme - tehdit - hakaret - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/15531 Esas 2015/7438 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/15531
Karar No: 2015/7438
Karar Tarihi: 01.12.2015

Mala zarar verme - tehdit - hakaret - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/15531 Esas 2015/7438 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, önceden husumetli olduğu katılana ait evin banyosundan dışarı çıkan atık su borusunu koku yaydığı gerekçesiyle kırdığı, hakaret ettiği ve tehdit ettiği iddiasıyla yargılanmıştır. Mahkeme, mala zarar verme ve hakaret suçlarından sanığı suçlu bulmuştur. Ancak tehdit suçu açısından yapılan incelemede, herhangi bir delil bulunmadığından sanık beraat etmelidir. Bu nedenle mahkumiyet hükmü bozulmuştur.
Yukarıdaki kararda TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanması bakımından Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca, tehdit suçunun işlendiğine dair herhangi bir delil bulunmadığından \"kuşkudan sanık yararlanır\" ilkesi gereği beraat kararı verilmesi gerektiği açıklanmıştır. Kararda, sanığın suçlu bulunduğu mala zarar verme ve hakaret suçlarının hangi kanun maddeleri kapsamında değerlendirildiği belirtilmemiştir.
23. Ceza Dairesi         2015/15531 E.  ,  2015/7438 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 4 - 2013/192984
MAHKEMESİ : Mersin 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2013
NUMARASI : 2012/1199 (E) ve 2013/12 (K)
SUÇ : Mala zarar verme, tehdit, hakaret
SUÇ TARİHİ : 15/10/2012

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, önceden beri husumetli olduğu katılana ait evin banyosundan dışarı çıkan atık su borusunu koku yaydığı gerekçesi ile sinirlenip kırdığı, sinkaflı sözlerle hakaret ve ""evini yakarım"" şeklinde tehdit ettiği iddia edilen olayda;
1)Sanık hakkında mala zarar verme ve hakaret suçlarına dair temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamına, sanığın tevilli ikrarı, katılanın istikrarlı anlatımları ve her iki tarafın da akrabası olan tanık Ramazan"ın görgüye dayalı beyanında sanığın boruyu kırdığını ve hakaret ettiğini belirttiği gözetildiğinde mahkemenin bu gerekçelerle mala zarar verme ve hakaret suçlarından verdiği mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiş, sanığın doğum tarihinin 01/01/1966 olması ve mahkemenin gerekçesinde görgü tanığının olayın ilk sıcağıyla alınan soruşturma aşamasındaki beyanına, kovuşturma aşamasındaki beyanına nazaran üstünlük tanındığının belirtilmesi nedeniyle tebliğnamedeki (1) ve hakaret suçu açısından (2) numaralı bozma isteyen görüşlere itibar edilmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2) Sanık hakkında tehdit suçu açısından kurulan mahkumiyet hükmüne dair temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamına göre katılanın soyut beyanından başkaca tehdit suçunun işlendiğine dair her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığından ""kuşkudan sanık yararlanır"" ilkesi gereğince beraat kararı verilmesi gerekirken sanığın hukuki durumunun tespit ve tayininde yanılgıya düşülmek suretiyle isabetsiz gerekçelerle mahkumiyet kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Hemen Ara