Esas No: 2015/19126
Karar No: 2015/7437
Karar Tarihi: 01.12.2015
Mala zarar verme - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/19126 Esas 2015/7437 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2014/1756
MAHKEMESİ : Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2013
NUMARASI : 2013/180 (E) ve 2013/374 (K)
SUÇ : Mala zarar verme
SUÇ TARİHİ : 20/03/2013
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocukların işbirliği içerisinde katılanın çatısındaki kiremitlere taş atarak kırılmasına sebep olup zarar verdikleri iddia edilen olayda; tüm dosya kapsamına, görgü tespit tutanağı,suça sürüklenen çocukların katılan tarafından suçüstü yakalandıklarına dair istikrarlı beyanlara göre mahkemenin mahkumiyete ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, üst Cumhuriyet savcısı ile o yer Cumhuriyet savcısının ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Fiili işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olan suça sürüklenen çocuk T.. E.. hakkında uygulama yapılırken 5237 sayılı TCK"nın 31/3 maddesi gereğince 1/3 oranında indirim yapılarak hesaplama yapılması gerektiği halde 31/2 fıkrası gereğince 1/2 oranında indirim yapılarak eksik ceza tayini,
2) Suça sürüklenen çocuklardan Erhan ve Mustafa Muhammet"e ilişkin olarak adli para cezasının hesaplanması sırasında TCK"nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken 50 gün yerine 30 gün adli para cezası olarak hesap yapılması ve bunun da 52/2 gereği günlüğü 20 TL"den adli para cezasına çevrilmesi sırasında 600 TL yerine 6.000 TL adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini, Tarık"a ilişkin ise; 120 gün adli para cezası üzerinden TCK"nın 31/3. maddesi uyarınca 1/3 indirim yapılarak 80 gün adli para cezası bunun üzerinden TCK"nın 62. maddesi gereğince 1/6 inidirim yapılarak 66 gün adli para cezası olarak hesap yapılıp, bununda 52/2 gereği günlüğü 20 TL"den 1320 TL adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken 31/2 üzerinden indirim yapılması ve hesap hatası yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
3)5395 sayılı Kanun"un 11. maddesindeki "Bu Kanunda düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından, çocuklara özgü güvenlik tedbiri olarak anlaşılır." şeklindeki düzenleme gözetilmeden, atılı suçtan mahkumiyetine karar verilen suça sürüklenen çocuklar Tarık ve Erhan hakkında ayrıca 5395 sayılı yasanın 5. maddesi uyarınca tedbir kararı verilmesi,
4) 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun"un 106. maddesinin 4. ve 11. fıkralarına göre; çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu cezanın hapse çevrilemeyeceği, ödenmeyen adli para cezasının tahsili için ilamın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahallin en büyük mal memurluğuna verileceği ve bu makamlarca da, söz konusu para cezasının, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun"a göre tahsil edileceğinin düzenlenmesi karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine dair ihtarda bulunulması suretiyle emredici hükümlere aykırı şekilde karar verilmesi,
5)5271 sayılı CMK gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafiye Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinden ayrık olarak "Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafii ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin Tarife" gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek meblâğ yargılama giderlerinden olmayıp Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocukların adaletin selameti gerektiriyorsa mahkemece görevlendirilecek bir avukatın yardımından "para ödemeksizin" yararlanabilmeleri hakları bulunduğu gözetilmeden, zorunlu müdafiye ödenen ücretin yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yükletilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısı ile o yer Cumhuriyet savcısının ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.