Danıştay 5. Daire 2021/1315 Esas 2022/5774 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2021/1315
Karar No: 2022/5774
Karar Tarihi: 04.07.2022

Danıştay 5. Daire 2021/1315 Esas 2022/5774 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/1315 E.  ,  2022/5774 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    BEŞİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/1315
    Karar No : 2022/5774


    Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
    Vekili : Av. …
    Karşı Taraf (Davalı) : …Bakanlığı / …
    Vekili : Av. …

    İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Dava konusu işlemin niteliği itibarıyla ceza hükmünde olduğu, savunma hakkı tanınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, hakkındaki ceza yargılamasının derdest olduğu, dava konusu işleme fişleme niteliğindeki bilgilerin dayanak olarak alındığı, Anayasa'nın 15. maddesine göre olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulabileceği, anılan maddenin ikinci fıkrası gereği olağanüstü hallerde dahi çekirdek alana müdahale edilemeyeceği, bu kapsamda suç ve cezaların kanuniliği ilkesi ile masumiyet karinesinin ihlal edildiği, KHK ile getirilen düzenlemenin ölçülülük, elverişlilik, gereklilik ve orantılılık ilkelerine aykırılık teşkil ettiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    Danıştay Tetkik Hakimi : …
    Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
    Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında yer alan; "...Dosya kapsamında toplanan delillerin incelenmesi neticesinde, her ne kadar sanığın üzerine atılı iddiaları inkar ettiği anlaşılmışsa da, Mahkememizce tanık sıfatı ile dinlenilen Z.B.'nin; sanığın örgütün mütevelli heyetinde bulunduğunu, 17/25 Aralık 2013 tarihinden sonra da sanık ile birlikte örgütün programlarına katıldığını ve mütevelli heyetinde bulunan kişilerin örgüte maddi ve manevi yardımlarda bulunduklarını beyan etmesi ile her ne kadar kovuşturma aşamasında beyanlarından dönmüş olsa da H.A. isimli şahsın soruşturma aşamasında müdafi eşliğinde alınan beyanlarında geçen hususların sanığın kişisel özelliklerini ve ailesini de içerecek şekilde detaylı beyanlar olduğu, ayrıca tanığın sanık aleyhinde beyanda bulunmasını gerektirecek aralarında husumet bulunduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir delilin de bulunmadığı, tanık H.A.'nın sonradan (ceza alma, tutuklu kalma korkusu, başkaca örgüt mensuplarını koruma düşüncesi, tehdit edilme, maddi menfaat alma-alamama, sanığı suçtan kurtarma vb. sebepler ile) beyanlarını değiştirdiği anlaşılmakla, soruşturma aşamasında müdafi eşliğinde sıcağı sıcağına usulüne uygun olarak alınan ve olaya yakın tarihli olan ilk beyanlarına itibar edilmesi gerektiği, söz konusu soruşturma beyanlarında da örgütün MEB mütevelli heyetinde yer aldığını beyan etmiş olması ve bu beyanın diğer tanık olan Z.B.'nin beyanlarını destekler mahiyette birbirleri ile tutarlı nitelikte beyanlar olduğu..." şeklindeki tespitler bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
    …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 04/07/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Hemen Ara