Esas No: 2020/3172
Karar No: 2022/5766
Karar Tarihi: 04.07.2022
Danıştay 5. Daire 2020/3172 Esas 2022/5766 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2020/3172 E. , 2022/5766 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3172
Karar No : 2022/5766
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : …Bakanlığı / …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına karşı yapılan istinaf isteminin reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Herhangi bir disiplin soruşturması yapılmadan ve savunması alınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, dava konusu işlemde somut hiçbir delil ve gerekçenin gösterilmediği, Olağanüstü hal (OHAL) döneminde sadece OHAL'in gerektirdiği ölçüde ve OHAL süresiyle sınırlı geçici tedbirler alınabileceği, OHAL KHK'larının Resmi Gazetede yayımlandıkları gün TBMM'nin onayına sunulması ve en geç 30 gün içerisinde görüşülüp karara bağlanmasının zorunlu olduğu, ilgili TBMM onayına sunulduktan sonra 30 gün içerisinde onaylanmadığı, dolayısıyla yok hükmünde olduğu, bu sebeple dava konusu işlemin dayanaksız kaldığı, somut olayda kendisi hakkında ceza hukuku anlamında bir suçlama bulunduğu için ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, ByLock isimli programı kullanmadığı, istinaf aşamasında dosyaya sunulan tespit raporunda telefonunda morbeyin programının yüklü olduğunun tespit edildiği, morbeyin mağduru olduğunu, MİT tarafından istihbari çalışmalar çerçevesinde ele geçirilen ByLock'a ilişkin verilerin yasa dışı delil olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, ByLock'un münhasıran FETÖ/PDY'nin bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu iddiasının temelsiz olduğu, bu uygulamanın herkese açık telefon uygulama marketlerinden indirilebilindiği, hakkındaki mahkumiyet hükmünün kesinleşmediği, bir derneğe, sendika veya diğer bir tüzel kişiliğe üye olma, faaliyetlerine katılma ve/veya aktif olarak yöneticiliğin yapmanın, AİHS’nin 11. maddesinde korunan örgütlenme özgürlüğünün kapsamı ve koruması altında olduğu, Devletin izin verdiği sendikaya Anayasal hakkını kullanarak üye olduğu, örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiği, yasal bir şekilde görevini sürdüren bankaya yatırılan paranın suç teşkil etmediği, örgüt liderinin talimatı üzerine Bank Asya hesabına para yatırmadığı, kişisel verilerin yasa dışı şekilde elde edildiği, yasal olarak faaliyet gösteren basın yayın kuruluşlarına yapılan ödemenin suç olmadığı, Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye yapılan ödemenin gazete abone bedeli olduğu, kamu görevinden çıkarılmasından sonra elde edilen ve delil niteliği taşımayan bilgi ve belgelerin önceden yapılan ihraca gerekçe teşkil edemeyeceği, ceza hukuku ilkeleri ile Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edildiği, savunma, adil yargılanma, özel hayata saygı, gerekçeli karar haklarının, ifade ve basın özgürlüğünün, suçta ve cezada kanunilik, doğal hakim ilkelerinin ve masumiyet karinesinin ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının terör örgütü üyeliğinden hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, davacının anılan suçtan mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir. Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler değerlendirildiğinde ise davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
…Bölge İdare …İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 04/07/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.