Esas No: 2021/1384
Karar No: 2022/5745
Karar Tarihi: 04.07.2022
Danıştay 5. Daire 2021/1384 Esas 2022/5745 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/1384 E. , 2022/5745 K.Özet:
Öğretmenlik yaparken kamu görevinden çıkarılan davacı, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun reddettiği başvurusunun iptali ve parasal/sosyal haklarının iadesi talebiyle dava açmıştır. İdare Mahkemesinin reddi kararı sonrası yapılan istinaf talebinin reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir. Davacı, suçlamaların hukuka uygun olmadığını, delillerin yasadışı olduğunu ve mahkeme kararında hak ihlallerinin bulunduğunu iddia etmiştir. Davalı idare ise temyiz iddialarının yasal dayanağı olmadığını savunmuştur. Danıştay, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuk ve usule uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar vermiştir. Temyiz giderleri davacıya yüklenirken adli yardım talebinin artık devam etmediği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (adli yardım ile ilgili madde)
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1384
Karar No : 2022/5745
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptaline, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının en yüksek banka mevduatı faizi ile birlikte ödenmesine ve sosyal haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına karşı yapılan istinaf isteminin reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Somut olayda ceza hukuku anlamında bir suçlama ve ceza bulunduğu, bu nedenle ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, cemaatin yasal bir oluşum olarak kabul edildiği dönemde icra edilmiş yasal faaliyetlerin söz konusu yapının terör örgütü ilan edilmesinden sonra terör suçlamalarına dayanak yapılamayacağı, Bölge İdare Mahkemesinin istinaf talebini gerekçesiz olarak reddettiği, bu davanın ceza mahkemesi önündeki yargılamadan bağımsız olarak ele alınıp kamu görevinden çıkarıldığı tarihteki deliller ve temel hak ve özgürlükler dikkate alınarak karara bağlanması gerektiği, iltisak ve irtibat kavramlarının öngörülebilir olmadığı, kamu görevinden çıkarma kararının yasal dayanaktan yoksun olduğu, kamu görevinden çıkarıldığı tarihten sonra elde edilmiş ve dosyaya girmiş delillerin daha önce verilmiş bir cezayı hukuka uygun hale getirmeyeceği, mahkeme kararında dayanılan bilgi, belge ve delillerin büyük çoğunluğunun hiçbir mahkeme kararı olmadan elde edilip kullanıldığından yasa dışı delil niteliğinde olduğu, aynı suçlama ve faaliyetlere dayalı olarak hapis cezası ile cezalandırıldığı, non bis in idem ilkesi gereği aynı suçlamaya dayalı olarak iki kez yargılanıp iki ayrı cezaya mahkum edilemeyeceği, geçmişte bazı dini sohbetlere katıldığı yöndeki iddianın bir an için doğru olduğu kabul edilse dahi, bir kişinin barışçıl dini sohbetlere katılmasının hem barışçıl toplanma özgürlüğünün hem de din ve vicdan özgürlüğünün kapsamı ve koruması altında olduğu, Bylock verilerinin yasa dışı delil olduğu, hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, herkese açık telefon uygulama marketlerinden indirilen ByLock programının münhasıran örgüt mensuplarınca kullanıldığı iddiasının temelsiz olduğu, ByLock deliliyle ilgili çelişmeli yargılama, silahların eşitliği ve bağımsızlık ilkelerinin ihlal edildiği, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini gösteren hiçbir somut delil olmadığı, masumiyet karinesinin, ayrımcılık yasağının, hukuki güvenlik, ölçülülük, öngörülebilirlik, suç ve cezaların kanuniliği ve geriye yürümezliği ilkelerinin, adil yargılanma, lekelenmeme, eğitim, mülkiyet, gerekçeli karar, özel hayata ve aile hayatına saygı, şeref ve itibar haklarının ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi daha önce ilk derece mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
…Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 04/07/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.