Esas No: 2022/10981
Karar No: 2022/16018
Karar Tarihi: 14.11.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/10981 Esas 2022/16018 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/10981 E. , 2022/16018 K.Özet:
İstanbul ve Edremit İş Mahkemeleri arasında yaşanan bir yetkisizlik sorunu nedeniyle dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş. İki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş. Dosya incelendiğinde, sigortalının trafik kazası nedeniyle geçici iş göremezlik ödeneğinin tahsilatının yapılmaması sebebiyle kurum tarafından borç girişi yapıldığı, tahakkuk oluşturulan 864,67 TL'sinin davalı taraftan tahsilatı için Edremit İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığı, ancak davalının kötü niyetli olarak borca itiraz ettiği ve icra takibinin durduğu anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davası açılmıştır ve Edremit İş Mahkemesi, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerektiğinden uyuşmazlığın Edremit İş Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir. Kararda, HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi belirtilerek açıklamalar yapılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada Edremit İş ile İstanbul 19. İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile birlikte, sigortalı ...'in 16.03.2016 tarihinde trafik kazası yaptığı, kaza sonucu ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin tahsilatının yapılması için kusurlu bulunmuş olan ... ve aracının bağlı bulunduğu Halk Sigorta A.Ş. ilişkin olarak kurum tarafından borç girişi yapıldığını ve bu borcun tahsil edilmesinin gerekli olduğunu, kurumca yapılan incelemeler sonucunda söz konusu borç ile ilgili davalı tarafa tebligat gönderildiği fakat ödeme yapılmadığını, tahakkuk oluşturulan 864,67 TL'sinin poliçe limitinin sınırlı olarak ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilatı için Edremit İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığını, ancak davalı adresine gönderilmiş olan ödeme emrinin tebliği üzerine kötü niyetli olarak borca itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğunu, bu sebeple davalının Edremit İcra Müdürlüğü’nün 2020/1663 E. sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, davalının itirazının kötü niyetli olduğundan alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Edremit İş Mahkemesince, davalının yerleşim yerlerinin Edremit olmadığı, davalı ... şirketinin yetki itirazında bulunduğu, yetkili mahkemenin davalı ... şirketinin adresinin kayıtlı olduğu İstanbul (Çağlayan) İş Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
ul 19. İş Mahkemesince ise, geçici iş göremezlik ödemesi yönünden Edremit Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından işlem tesis edildiği, davalı şirkete ödeme bildiriminin bu sosyal güvenlik merkezi tarafından gönderildiği, harcama birimi olarak tahakkuk yapan yerin Balıkesir İl Müdürlüğü olduğu, kesin yetki halinin bulunmadığı ve birden fazla yetkili mahkemenin bulunduğu mevcut durumda kurumun davayı açarken yetki seçimini yaptığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir.
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır.
Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır.
İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK'nın genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Yine aynı Kanun’un 16. maddesinde ise "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir" hükmü yer almaktadır. Aynı Kanun’un "sözleşmelerden doğan davalarda yetki" başlıklı 10. maddesinde; sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.
Yetki itirazının incelemesi neticesi mahkeme yetkili olduğuna karar verirse borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar verilerek uyuşmazlığın esastan incelenmesine geçilecektir. Mahkeme yapmış olduğu inceleme neticesi takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığına kanaat getirir ise “Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından davanın reddine” karar verecektir.
Dosya kapsamından, trafik kazası nedeniyle yaralanan sigortalıya yapılan ödemelerden oluşan kurum zararının rücu yoluyla davalılardan tahsili için Edremit İcra Müdürlüğünün 2020/1663 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının yetkiye, borca ve faiz talebine itiraz ettiği, takibin durduğu, itirazın iptali davasının takibin başlatıldığı yer olan Edremit İş Mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerektiğinden uyuşmazlığın Edremit İş Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince Edremit İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.