Esas No: 2020/312
Karar No: 2022/5727
Karar Tarihi: 04.07.2022
Danıştay 5. Daire 2020/312 Esas 2022/5727 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2020/312 E. , 2022/5727 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/312
Karar No : 2022/5727
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / …
Vekili : Hukuk Müşaviri …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf isteminin düzeltilerek reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Kamu görevinden çıkarılmasına dair işlemin ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, bu nedenle ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan hakları ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olaya uygulanması gerektiği, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişiminden önce "cemaat" isimli oluşumun "terör örgütü" olduğu yönünde verilmiş ve kesinleşmiş bir yargı kararının bulunmadığı, terör örgütünün varlığının ancak yargı kararıyla tespit edilebileceği, söz konusu yapının terör örgütü olarak ilan edildiği tarihten önceki yasal olan faaliyetlerinden dolayı terör örgütü üyeliği ile suçlanamayacağı, işlendiği zaman kanunda suç olarak tanımlanmayan legal faaliyetlerinin terör örgütü ile iltisak ve irtibatına delil olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu, "iltisak" ve "irtibat" kavramlarının belirsiz ve soyut kavramlar olduğu, bir kişinin aynı eylem nedeniyle iki kez yargılanamayacağı, bu davanın ceza yargılamasından bağımsız olarak ele alınıp kamu görevinden çıkarıldığı tarihteki mevcut deliller dikkate alınarak karara bağlanması gerektiği, iltisak ve irtibat kavramlarının öngörülebilir olmadığı, usulüne uygun disiplin soruşturması yapılmadan ve savunması alınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, dava konusu işlemde hiçbir somut delil ve gerekçenin bulunmadığı, kişiselleştirme yapılmadığı, Devletin kontrolünde kurulan ve faaliyet gösteren sendikaya üye olduğu, üyesi olduğu sendika hakkında Temmuz 2016 öncesinde terör örgütü üyesi olduğu yönünde bir suçlama, verilmiş ve kesinleşmiş herhangi bir yargı kararı olmadığı, ByLock isimli programı indirmediği ve kullanmadığı, ByLock raporlarının çelişkili olduğu, MİT tarafından istihbari çalışmalar çerçevesinde ele geçirilen bilgilerin yasa dışı delil niteliğinde olduğu, bu nedenle hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, Bank Asya'da bulunan hesabının kredi kartı için olduğu, bu hesabın açılış tarihinin çok eski olduğu, adı geçen bankaya herhangi bir talimatla para yatırmasının söz konusu olmadığı, eğitim saikiyle çocuğunu örgüte müzahir okula gönderdiği, müzahir kuruluşlara yaptığı ödemelerin çocuğunun eğitim taksitleri olduğu, hakkındaki ceza yargılamasının derdest olduğu, istinaf dairesi kararının gerekçesiz olduğu, savunma, adil yargılanma, özel haya saygı, gerekçeli karar haklarının, cekişmeli yargılama, silahların eşitliği, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, suçta ve cezada kanunilik, öngörülebilirlik, hukuk devleti ilkelerinin, masumiyet karinesinin ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi ilk derece mahkemesi kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 04/07/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.