Esas No: 2021/7307
Karar No: 2022/7603
Karar Tarihi: 05.07.2022
Danıştay 6. Daire 2021/7307 Esas 2022/7603 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/7307 E. , 2022/7603 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/7307
Karar No : 2022/7603
DAVACI : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı)/…
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1) … /…
2) … İdaresi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN ÖZETİ : Muğla ili, Bodrum ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak … tarihli, … sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planının imar mevzuatına, planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, davacının dava açmada hukuki menfaatinin bulunmadığı, davanın süresinde açılmadığı, esas, plan değişikliklerinin imar mevzuatına, planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına ve kamu yararına uygun olduğu savunulmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakimi … 'nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi uyarınca incelendiktin sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY : Özelleştirme kapsam ve programındaki, mülkiyeti Hazineye ait Muğla ili, Bodrum ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanıp Cumhurbaşkanlığının 03.02.2021 tarihli ve 3500 sayılı kararıyla onaylanarak 04.02.2021 tarih ve 31385 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 17.02.2021 - 19.03.2021 tarihleri arasında askıya çıkarılan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine, askı süresinden sonra 22.03.2021 tarihinde, davacı idare tarafından itiraz edilmiştir. Anılan imar planı değişikliğine yapılan itirazlar 22.06.2021 tarih ve 31519 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığının 21.06.2021 tarihli, 4097 sayılı kararıyla reddedilmiş olup bu kararın … tarihli, … sayılı Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yazısıyla davacı idareye bildirilmesi üzerine söz konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle 13.07.2021 tarihinde bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasında, Devletin, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğu hükme bağlanmış, 125. maddesinin üçüncü fıkrasında 40. maddedeki düzenlemenin devamı niteliğinde, "İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar." hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; yine aynı Kanun'un işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan "Üst Makamlara Başvurma" başlıklı 11. maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, işlem tarihinde yürürlükte olan halinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun'un 20/A maddesinde ise Özelleştirme Yüksek Kurulu kararlarına karşı açılacak davaların ivedi yargılama usulüne tabi olduğu, bu usulde dava açma süresinin 30 gün olduğu ve bu usule tabi işlemler bakımından Kanun'un 11. maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür.
09.07.2018 tarih ve 30473 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 85. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ile 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrası yürürlükten kaldırılarak Özelleştirme Yüksek Kurulunun hukuki varlığına son verilmişse de aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 85. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ile aynı Kanun'a eklenen Geçici 29. madde ile bu Kanun Hükmünde Kararname'nin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Özelleştirme Yüksek Kurulunca görülmekte olan işlerin Cumhurbaşkanı veya yetkilendireceği makam tarafından sonuçlandırılacağı hükmü yer almıştır.
Mevcut yasal durum itibarıyla Özelleştirme Yüksek Kurulunca görülmekte olan işler Cumhurbaşkanı veya yetkilendireceği makam tarafından sonuçlandırılacağına göre, Cumhurbaşkanı tarafından bu kapsamda tesis edilen dava konusu imar planlarının onaylanması yolundaki karara karşı açılacak davanın da ivedi yargılama usulünde görülmesi gerekmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasanın temel hak ve hürriyetlerin korunması başlıklı 40. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hüküm ile bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde sonuna kadar haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkan sağlanmasının amaçlandığı, son derece dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, mercii ve sürelerin belirtilmesinin hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk haline geldiği maddenin gerekçesinde belirtilmiştir.
İdari işlemden hak ve menfaati etkilenen kişilere, bu işleme karşı başvurulabilecek tüm idari ve yargısal yolların ve merciilerin gösterilmesi mahkemeye erişim hakkının etkin kullanımı dolayısıyla hak arama hürriyetinin sağlanması bakımından önem arz etmektedir.
Bilindiği üzere, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 7. maddesinde genel dava açma süresi düzenlenmiş, 11. maddesinde ise dava açmadan önce idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem tesis edilmesinin üst makamdan üst makam yoksa işlemi tesis eden makamdan istenilmesine izin veren idari başvuru yolu öngörülmüş, söz konusu idari başvurunun ise dava açma süresini durduracağı ve kalan sürede dava açabileceği belirtilmiştir.
Ancak nitelikleri gereği bazı idari işlemlere karşı yasalarla özel dava açma süreleri getirilmiş ve söz konusu 11. madde kapsamında yapılacak başvurunun dava açma süresini etkilemeyeceği düzenlenmiştir.
2577 sayılı Kanunun 20/A maddesinde öngörülen ivedi yargılama usulü de bu kapsamda yer almaktadır. Anılan maddede ivedi yargılama usulüne tabi işlemlere karşı dava açma süresinin genel dava açma süresinden farklı olarak 30(otuz) gün olduğu ve Kanun'un 11. maddesinin uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Dolayısıyla ivedi yargılama usulüne tabi işlemlerin ilgililere bildirilmesi sırasında, söz konusu işleme karşı 30 gün içinde dava açılması gerektiğinin ve dava açmadan önce 11. madde kapsamında yapılacak başvurunun işlemeye başlayan dava açma süresini etkilemeyeceğinin işlemde açıkça belirtilmesi yukarıda aktırıldığı üzere anayasal bir zorunluluktur.
Bu bağlamda, davacıların, kendilerine bir bildirim yapılmadığı sürece, ivedi yargılama usulüne tâbi olan bir işlemi öğrendiklerinde, kaç gün içinde dava açılacağını, anılan Kanun'un 11. maddesi uyarınca idari merciye başvurulup başvurulamayacağını, başvuruya verilen cevap ya da zımni ret işlemi üzerine kalan sürede dava açıp açılamayacağını bilmeleri mümkün değildir
Başka bir ifadeyle, Anayasa’nın 40. maddesi hükmü uyarınca, ivedi yargılama usulüne tabi işlemin iptali istemiyle 30 gün olan özel dava açma süresi içinde dava açılabileceğinin ve anılan usulde 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesinin uygulanmayacağı hususunun idari işlemde açıklanması durumunda, idari işlemin tebliğ tarihinden itibaren, anılan özel dava açma süresi içerisinde dava açılması gerektiği kabul edilmelidir.
Uyuşmazlık bu çerçevede ele alındığında, Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanıp 03.02.2021 tarihli ve 3500 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri 2577 sayılı Kanunun 20/A maddesi uyarınca ivedi yargılama usulüne tabi olup bu işlemlere karşı 30 gün içerisinde dava açılabileceğinin ve 2577 sayılı Kanunun 11. maddesinin uygulanmayacağının Anayasanın 40. maddesi gereğince, ilgililere açıkça bildirilmesi gerekmektedir.
Dava dosyasında bulunan, davalı Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından davacı idareye gönderilen … tarihli ve … sayılı yazıda, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin 3194 sayılı İmar Kanununun 8.maddesi gereğince tespit edilen ilan yerlerinde ilan edilmesi, ilan süresi içinde yapılan itirazların ilan tutanağı ile birlikte taraflarına iletilmesi, ayrıca ilan tutanağı içerisinde sözkonusu imar planlarına yönelik açılabilecek davaların 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A maddesinde yer alan "İvedi yargılama usulünde dava açma süresi otuz gündür." hükmüne tabi olduğunun belirtilmesi istenilmiştir. Bu doğrultuda anılan yazı ile davacı idarenin dava konusu planların özel dava açma süresine tabi olduğu yönünde bilgi sahibi olduğu, ancak 11. maddesinin uygulanmayacağı yönünde bir bildirimde bulunulmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda bakılan davada, dava açma süresi değerlendirilirken ivedi yargılama usulünde öngörülen 30 günlük özel dava açma süresinin gözetilmesi gerektiği açık olmakla birlikte, 11. madde hükümlerinin uygulanmayacağı yönünde bir bildirimde bulunmadığından, Anayasa'nın 40. maddesi gereğince, davacının dava açma süresi içerisinde 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca yaptığı itirazın dava açma süresini durduracağının kabulü gerekmektedir.
Bu bağlamda, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin büyükşehir belediyesince ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin ilçe belediyesince 17.02.2021 - 19.03.2021 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, davacı tarafından askı süresinden sonra, ancak dava açma süresi içinde 22.03.2021 tarihinde 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca planlara itiraz edildiğinden 19.03.2021 tarihini izleyen gün işlemeye başlayan 30 günlük dava açma süresinin 22.03.2021 tarihinde durduğu, itirazın zımnen reddedilmiş sayıldığı 20.05.2021 tarihinden itibaren ise kalan 28 günlük dava açma süresinin yeniden işlemeye başladığı anlaşıldığından en geç 17.06.2021 tarihinde dava açılması gerekirken, yeni bir dava açma süresi başlatmayan itirazın reddi yolunda tesis edilen ve 22.06.2021 tarih ve 31519 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 21.06.2021 tarihli, 4097 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı üzerine 13.07.2021 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın süreaşımı yönünden reddine, aşağıda ayrıntısı yer alan … -TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … -TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine, görüşülmeyen yürütmenin durdurulması istemine ait … -TL'lik harcın ve artan posta gideri avansının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, 2577 sayılı Kanunun 20/A maddesinin 2. fıkrasının (g) bendi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 05/07/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.