Esas No: 2019/235
Karar No: 2022/3714
Karar Tarihi: 06.07.2022
Danıştay 10. Daire 2019/235 Esas 2022/3714 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/235 E. , 2022/3714 K.Özet:
Danıştay 10. Dairesi, Samsun ilinin Havza ilçesindeki bir taşınmazda üst geçit yapılması nedeniyle meydana geldiği ileri sürülen değer kaybını gerekçe göstererek davalı idareye karşı açılan tazminat davasının reddine karar vermiştir. Daire, davacıların üst geçit yapımına ilişkin işlemin icrasından altmış gün içinde dava açmaları gerektiği halde bu sürenin geçirildiğini ve sonrasında yapılan başvurunun da kanuni süreyi canlandırıcı nitelikte olmadığını belirtmiştir. Kararın gerekçesi olarak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri gösterilmiştir. Bu maddelere göre, idari işlemlerden doğan zararlar için doğrudan doğruya tam yargı davası açılabileceği gibi, öncelikle idareye başvuru yapılarak cevap verilmemesi veya reddi durumunda tam yargı davası açılabileceği ancak bu başvurunun belirli süreler içinde yapılması gerektiği ifade edilmiştir.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/235
Karar No : 2022/3714
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … 2- …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : Davacıların maliki olduğu Samsun ili, Havza ilçesi, … Mahallesinde bulunan … ada, … parsel sayılı taşınmazda, Havza İlçesi merkez geçişinde üst geçit yapılması nedeniyle meydana geldiği ileri sürülen değer kaybına karşılık 300.000,00 TL maddi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, bilirkişi raporuna yöneltilen itirazlarının Mahkemece dikkate alınmadığı, üst geçitin kenti ikiye böldüğü, bu durumun dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde ticaret hacminin azalmasına dolayısıyla taşınmazlarında değer kaybının oluşmasına neden olduğu ve hukuka aykırı bulunan kararın temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 12. maddesinde; "İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11. madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır." hükümleri yer almış; anılan Kanun'un ön karar başvurusunun yapıldığı tarihte yürürlükte olan haliyle 13. maddesinde ise; "İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabilir." hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari işlemler; idari makam ve mercilerin idari faaliyetleriyle ilgili alanda, idare hukuku çerçevesinde, tek taraflı irade açıklamasıyla hukuk aleminde sonuç doğuran, kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikteki tasarruflarıdır. Temelinde bir idari karar veya işlem olmayan, fizik alanında görülen iş, hareket, ameliye ve çalışmalar ile idarenin hareketsiz kalması ise, idari eylem olarak adlandırılmaktadır. İdari işlemler, hukuk aleminde değişiklik yapan, yenilik doğuran irade açıklamalarını yansıtmakta iken; idari eylemler, esas olarak maddi alemde değişiklik ve yenilik meydana getirmekte, sadece ilgililerin hak ve yetkilerini kullanmaları koşuluyla hukuki etki ve sonuç doğurabilmektedir.
Dava dosyası ve aynı konuya yönelik açılan diğer dosyaların birlikte incelenmesinden; Samsun-Ankara Karayolu'nun Havza İlçesi Merkez geçişinin sağlanması için yapılan üst geçidin 25/11/2009 tarihinde hizmete açıldığı, davacılar tarafından üst geçit yapılması nedeniyle taşınmazlarında meydana geldiği ileri sürülen değer kaybının ödenmesi istemiyle 21/09/2010 tarihinde davalı idareye başvurulduğu, yapılan başvurunun altmış gün içerisinde cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedildiği, davalı idarece zımni ret tarihinden sonra tesis edilen 26/11/2010 tarihli işlemle de davacıların başvurusunun reddedilmesi üzerine, 28/01/2011 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacılar tarafından uğranıldığı ileri sürülen zararın, eylemden değil; üst geçit yapılmasına ilişkin işlemden ve bu işlemin icrasından kaynaklandığı açıktır. Bu itibarla, davacılar tarafından, 2577 sayılı Kanun'un 12. maddesi uyarınca, üst geçit yapılmasına ilişkin işlemin icrasından, yani uyuşmazlıkta üst geçit yapımının sona erdiği ve üst geçidin hizmete açıldığı 25/11/2009 tarihinden itibaren altmış gün içinde doğrudan veya 11. madde uyarınca idareye yapılacak başvurunun reddi üzerine dava açılması gerekirken; bu süreler geçirildikten sonra dava açma süresini canlandırıcı mahiyette olmayan 21/09/2010 tarihli başvurunun reddi üzerine 28/01/2011 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunmaktadır.
Bu durumda, davanın esası yönünden reddedilmesi yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin REDDİNE,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/07/2022 tarihinde esas yönünden oy birliği, gerekçe yönünden oy çokluğuyla karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Temyize konu İdare Mahkemesi kararı hukuka uygun olup, kararın aynen onanması gerektiği oyuyla, Daire kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.