Esas No: 2022/2814
Karar No: 2022/3023
Karar Tarihi: 07.09.2022
Danıştay 13. Daire 2022/2814 Esas 2022/3023 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2022/2814 E. , 2022/3023 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/2814
Karar No:2022/3023
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Fonu (...)
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu II.Tahsilat Daire Başkanlığı’nca düzenlenen 7.117.527,33-TL tutarlı ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen ... tarih ve E:..., K:2021/1448 sayılı kararda; dava konusu ödeme emrinin dayanağının ... tarih ve ... sayılı Fon Kurulu kararı uyarınca yargı kararlarının gereği olarak 01/01/2019-30/06/2019 tarihleri arasında ... Off-Shore Ltd. Şti. mudilerine 23 adette toplam 6.851.936,96-TL anapara, 265.590,37-TL gecikme zammı (30/06/2019 tarihi itibarıyla) olmak üzere toplam 7.117.527,333-TL olan amme borcunun ödenmesi amacıyla davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödemeye çağrı mektubu olduğu, bu ödemeye çağrı mektubuna karşı açılan davanın ... İdare Mahkemesi'nin E:..., K:... sayılı kararı ile reddedildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile reddedildiği, söz konusu kararın Danıştay 13. Dairesi'nin 21.04.2021 tarih ve E:2021/492, K:2021/1481 sayılı kararı ile onandığı ve kararın kesinleştiği, davacı adına düzenlenen ödeme emrinin dayanağı olan ... tarih ve E... sayılı ödemeye çağrı mektubuna konu Fon alacağı yukarıda belirtilen ... İdare Mahkemesi kararıyla kesinleştiğinden ödeme emrine konu borcun varlığının sabit olduğu, ödeme emrine konu borcun ödenmediği ve 5411 sayılı Kanunda öngörülen özel zaman aşımı süreleri nedeniyle borcun zaman aşımına da uğramadığı anlaşıldığından, ödenmemiş Fon alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ...'a TMSF tarafından 22/12/1999 tarihinde el konulduğu ve yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği, dava konusu ödemeye çağrı mektubunun tarihi dikkate alındığında 20 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, kararın esasına etkisi olan iddia ve açıklamalarının Mahkemece dikkate alınmadığı, 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 15. maddesinin 7/b bendi ve 15/a maddesinin ... yöneticisi olarak kendisine uygulanmasının mümkün olmadığı, offshore işlemlerine müdahil olduğuna dair imza, yazılı veya sözlü talimat gibi bir kanıtın bulunmadığı, K.K.T.C.’ye gönderilerek off-shore‘un kuruluşunu kolaylaştırdığı iddia edilen 09/03/1999 tarihli yazının hiçbir zaman K.K.T.C.'ye gönderilmediği, söz konusu yazının içeriğinde ... Off Shore Ltd.'nin ... A.Ş.'nin dolaylı iştiraki olduğunun bildirildiği, ... Off Shore Ltd.’nin kurulduğu 13/08/1999 tarihinde yıllık izin kullanıldığı, izin süresinde ciddi bir hastalığının ortaya çıktığı, kendisinin ... A.Ş.’de hakim ortak olmadığı, maaşla çalışan profesyonel bir yönetici olduğu, çıkar amaçlı organize suç örgütü kurmaktan yargılandığı ve beraat ettiği, off-shore şirketinin kurulması, para toplanması, paraların gruba ait firmalara aktarılmasının süreklilik arz etmesinden dolayı, suç işlemek için teşekkül oluşturmak, oluşturulan teşekküle katılmak ve yardımda bulunmak suçundan açılan davada ise sanık olmadığı, TMSF‘nin off-shore mudilerine yaptığı ödemelerin kanunen Fon/Hazine alacağı olmadığı, ING Bank ile yapılan bir protokolden kaynaklanan özel hukuk alacağı olduğu, kanunların geriye yürümeyeceği, 5411 sayılı Kanun'un Geçici 11 ve Geçici 16. maddelerinin Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce içtihat değişikliğine gidilerek davacı hakkında verilen 24/04/2017 tarih ve E:2015/4005, K:2017/1156 sayılı kararın bakılan davaya emsal teşkil ettiği, davacının 01/04/1998 tarihinden 22/12/1999 tarihine kadar olan dönemde ... A.Ş.'de yönetim kurulu üyesi olarak, ... Off-Shore Ltd. Şti.'de şirketin kuruluş tarihi olan 13/08/1999 tarihinden itibaren %1 oranında kurucu hissedar/imza yetkilisi olarak görev yaptığı, kuruluş amacı offshore faaliyeti olmadığı açıkça belli olan bir şirketin kuruluşunu kolaylaştıran bir yazıyı ... A.Ş.'nin iştirakiymiş izlenimi yaratacak şekilde Bankanın bir diğer üst düzey yöneticisi ile birlikte imzaladığı, ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasında görülen ceza davasında verilen karara göre, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturan bir dizi organize işlem ve eylemlerin içerisinde yer aldığı, Fon tarafından off-shore mudilerine ödenmek zorunda kalınan tutarlar ile ilgili olarak Fonun, ... A.Ş.'nin hâkim ortaklarına, bu organize işlerin içinde yer aldığı tespit edilen ... A.Ş. yöneticilerine ve ... Off-Shore Ltd. Şti. yöneticilerine/hissedarlarına 4389 sayılı mülga Bankalar Kanunu ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu hükümlerine göre rücu etmesinin hukukun gereği olduğu, ... A.Ş. tarafından yürütülen offshore uygulamaları ve tesis edilen işlemlerin Banka müfettişleriyle Bankalar Yeminli Murakıpları tarafından incelendiği ve bu konudaki tüm detay bilgilerin düzenlenen raporda yer aldığı, 5411 sayılı Kanun'un Geçici 11. maddesi ile Fon'a 4389 sayılı Kanun'un bazı maddelerini uygulamaya devam etme yetkisinin verildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararı hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacı aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin kısma gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda Danıştayın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiştir.
2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin İkinci Kısmının İkinci Bölümünün 16. sırasında, İdare Mahkemelerinde görülen duruşmasız davalar için 2.040,00-TL, duruşmalı davalar için ise 3.110,00-TL vekâlet ücreti belirlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idare vekilinin 13/10/2021 tarihinde yapılan duruşmaya katılmadığı, söz konusu hususun duruşma tutanağında belirtilmesine karşın, kararda sehven davalı vekilinin duruşmaya katıldığı belirtilerek Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 3.110,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasındaki, "karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. duruşmalı işler için belirlenen 3.110,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine" ifadesinin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca; "Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.040,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi .. İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının vekâlet ücreti yönünden yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 07/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.